İnci Çiçeği | Hyunlix ﴾ Omegaverse ﴿ ✓

şiir yazacağım

⋆｡˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧･ﾟ

Zaman öylece akıp geçti.

İkisi geçmişte ne kadar yakın olsalar da araya giren dokuz yıl, güzel anılarını silip yalnızca geriye acıları bırakmıştı.

Felix için Hyunjin'in sevgisini kabullenmek de başta çok zor olmuştu, ama imkansız değildi.

Hyunjin de gördüğü her açığı değerlendirmiş, yavaş yavaş inci kokulu omegasının ciğerine işlemişti.

Balayına gidip dönmüş, her gün onun kokusuyla, onun dokunuşlarıyla uyanıp uyumuştu Felix.

Ve aslında çok yeni olan bu hayata ikisi de çok kısa sürede adapte olmuştu.

Balayından döndükten sonra, bir akşam yemeğinde Hyunjin durup dururken konudan alakasız bir şey söyledi.

"Ne yapacağına karar verdin mi?" Diye sordu.

Felix ağzındaki lokmayı yuttuktan sonra Hyunjin'e baktı. "Ne konuda?"

"Gündüzleri evden çıktığını ve etrafta dolandığını biliyorum. Eğer sıkılıyorsan bir uğraş bulabilirsin."

"Uğraş mı..." Derken Felix hafifçe düşüncelere dalmıştı.

"Hı-hm." Dedi Hyunjin, Felix'i düşüncelerinden kurtarmak istercesine. "Bizim şirkette sana bir iş ayarlayabilirim ama beyaz yakalı olmak isteyeceğinden emin değilim."

"İstemiyorum zaten. Nefret ettim şirketlerden holdinglerden falan."

"Peki Jisung'un teklifi?"

Felix duraksadı. Birkaç gün önce Jisung ona kendi markasında yönetici ya da tasarımcı olarak çalışmak isteyip istemediğini sormuştu. Felix ise düşüneceğini söylemişti.

Kafasını kaldırıp yeniden Hyunjin'e baktı. "İstemiyorum. Onları çok seviyorum ama yaşanan skandaldan sonra biraz uzak durmak istiyorum."

Hyunjin anlayışla gülümsedi.

Felix ve Hyunjin balayına gittikten sonra şirketin batışı, babasının tutuklanışı canlı yayın olarak televizyonlarda yayınlanmıştı.

Ve Felix hala bu konuyu aşabilmiş değildi.

"Başka bir planın var mı?" Diye sordu Hyunjin.

"Sanırım yok. Bulana kadar-"

"Neden şiirlerini yayınlamıyorsun?"

Hyunjin'in ani çıkışını Felix büyük bir şokla karşılamıştı. "Şi-şiir mi?"

"Hı-hm. Bu konuda çok yetenekliydin. Dilersen bir takma isimle şiirlerini yayınlayabilirsin. Kocan olarak, sana destek çıkacağım."

Felix duraksadı. Eskiden saatlerini masasının başında oturup şiir yazmaya harcardı.

Aslında hala kafasında dönen mısralar vardı ama bunları yazma konusunda eskisi kadar hevesli değildi, bu konuda pek motivasyonu yoktu.

"Şiir yazmayalı uzun zaman oldu."

"Yo, evlenmeden önce yazmıştın."

"Ne?" Felix bir anda çatık kaşlarla Hyunjin'e döndü. "Sen defterlerimi mi karıştırdın?"

"Karıştırmadım. Açık olan bir sayfayı okudum sadece."

Felix kilitlenmiş gibi donuk bir sesle konuştu. "Ha-hangisini?"

Hyunjin yemeğine geri dönmüş, Felix'in sorusunu yanıtsız bırakmıştı.

Felix ise daha çok telaşlanarak yeniden söze girdi. "Hangisini okudun dedim sana..."