İki bölümlük kısa bir deneme yaptım ama asıl hikayeden devam umarım beğenirsiniz, yani bence beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.
Bu bölüm smut ağırlıklı oldu o yüzden yarın da bölüm gelecek kusura bakmayınn
Asi Alaz'ı fena kırmıştı ve bunun tek telafisinin ona Çağla'yı getirmek olduğunu düşünmüştü.
Yanılmıştı.
Alaz o gün duyduklarından sonra Çağla'nın onu düşürdüğü durumun sorumlusunun kendisi olmadığını anlamıştı. Annesi Serhan'ın ölümünden sonra biricik oğlunun babası Güven denilen o herifle evlenmişti.
Ece o adama baba diyordu.
Alaz da nefret ediyordu abisinden o adamdan ve en çok da annesinden.
Şimdilerde yirmi ikinci yaşının sonlarında olsa da on sekiz olmadan evi terk etti. Zaten dedesinin annesinin ya da herhangi birinin umurunda olan tek şey Ali'ydi onun okulu okun hayalleri o sadece o!
Alaz için sadece babası vardı bir de Asi. Sonra onlar da gitmişti. Zor toparlasa da Çağla var diyordu. O var ve her zaman benim yanımda olacak beni asla yalnız bırakmayacak çünkü biz ikiziz.
Ama belki de bu dünyada babası tarafından en çok şımartılan kız çocuğu kendisi olduğundan onun bu zamansız gidişi Çağla'yı melankolik ağlak ve çoğu zaman da olduğunun aksine sessiz birisi yapmıştı. Artık Alaz'la oynamak istemiyordu. Ece hastaydı ve uyuyordu, Abisi hep babasıyla oynuyordu ve onu kıskanıyordu çünkü kendi babası gitmişti ve Asi yoktu işte. Kimsesi yoktu.
Sonra karşısına Semih çıktı Cem çıktı ve kendini keşfetti. Annesi hiçbir zaman ona ne konuda bir yeteneği olduğunu sormamıştı, nelerden hoşlanır bilmiyordu umursamıyordu sadece hayatta mısın der ve geçerdi bu kadardı onun anneliği de işte.
Ne kendisi ne de Çağla giderken dur dememişti arada gelir ziyaret eder ve muhtemelen yine hastaneden aranıp geri dönerdi.
Bu yüzden Alaz'ın müziğe olan ilgisi ve yeteneğinin farkında olmamıştı.
Yalnızlık berbat bir şeydi ve Asi onu yalnızlıktan kurtarmıştı sonra da onu yalnızlığıyla yüzleştirip gitmişti.
Bir bakış, bir gülüş ya da bir öpüş yetmişti belli ki şu an arabadaydılar. Ama Çağla yoktu.
Ne kadar onunla barışmak istediğini söylese de o günden sonra affetmemeyi seçmişti. Çünkü Alaz sadece gece gök gürültüsünden bile korkup tek yatamayan kardeşini korkularından kurtardığı gibi o adamdan da kurtarmak istemişti.
Karşılığını da en acı şekilde almıştı.
"Bunu bana sormadan nasıl yaparsın?" Öfkeyle çalıştırdı arabayı.
"Alaz bak ben-"
"Kemerini tak!" Diyerek kesti sözünü ardından takınca hızla sürmeye koyuldu.
"Ben o gece çok üzgün olduğun için yaptım sen mutlu ol diye. Çok üzgündün çok özlemiştin senin için yaptım."
Direksiyonu tek eliyle çevirirken Asi'nin gözü bir anlığına fazla o tarafta kaldı ve tekrar düzledi. Sinirliyken her şeyi daha güzel yapıyordu ve kucağına atlayıp direk soyası geliyordu adamı. Bir dakika Alaz kendisine bu denli öfkeliyken düşündüğü bu muydu gerçekten?
"Ben hiç öyle hatırlamıyorum ama Asi! Sanki en son bana nasıl kazık atıp siktir olup gittiğinden bahsediyordun, alayla." derin nefes alıp devam etti. "Şimdi kendini iyi hissetmek için beni terk eden kardeşime mi yalvardın? Samimi geliyor mu sana, ben sana aynısını yapsam ne hissederdin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevişmeden Uyumayalım - Aslaz
Fiction généraleAslaz'ın birbirlerine karşı koyamadıkları çerezlik bir kurgudur. Her bölümde grafik anlatım bulundurur.