"Hoşgeldin Barış."
"Hoşbuldum"
Barış'ın geçmesi için kenara çekildi İsmail. Abisine 'biz odaya geçiyoruz' diye bişeyler mırıldandıktan sonra beraber odaya girdiler.
Barış'a oturması için koltuğu işaret etmişti.
Masasının üzerindeki laptopu Barış'a uzatıp "istersen sen araştırmaya başla ben bize biseyler alıp geliyim." Diye konuştu.Onu başıyla onaylamıştı kıvırcık. İsmail çıktıktan sonra etrafa hafif bir şekilde göz gezdirdi. İsmail'in bu kadar düzenli olduğunu yeni fakrediyordu. Tamam düzenli biri olduğunu biliyordu ama onunki biraz üst seviyeydi sanki.
.....
"İsmail telefonun çalıyor."
Masanın başında kağıda bişeyler yazan çocuğa seslendi kıvırcık. İsmail başını kaldırıp kim arıyor manasında bir bakış attı. Barış bunu anlamış olucakki yanı başındaki telefonu alıp ekranını gösterdi."Uzatabilirmisin?" Diye sorduğunda kıvırcık olan hiç sorgulamadan ayağa kalkıp İsmail'e doğru ilerledi. Ayağının halıya takılıp düşmek üzereyken İsmail onu tutmuş, biraz fazla yakınlaşmışlardı.
Barış hemen toparlanıp telefonu ona vermiş ve oturduğu yere geri oturmuştu.
"Kusura bakma" diye ağzından bir mırıltî çıkarıp tekrardan önündeki laptopa döndü.İsmail ise cevap vermemiş o anın etkisinden kurtulamamıştı. Kalbinin bir anda hızlı bir şekilde atması normal değildi, bunu biliyordu.
Kıvırcık olan ise mutlu olması gereken yerde korkuyordu. İsmail ile ilk defa bu kadar yakınlasmislardı. Ya ondan uzaklasırsa diye aklından gecirmeden edemiyor, hayal gücünün biraz fazla gelişmiş olması nedeniyle aklında fazla kuruyordu.
Artık düsünmekten yorulunca ayağa kalkıp çantasından çıkardığı eşyaları geri koymaya başladı. Beyni suan adeta ona zulmediyordu. Onu izleyen gözlere bakmamaya çalışıyor, ama bu konuda pek beceriklide olamıyordu.
"Ben gitsem iyi olacak, ailem merak eder. Geç oldu. "Acıklamasınıda yaptıktan sonra onu basıyla onaylayan gence bir gülümseme sunup odadan çıkmıştı. İrfan'a iyi geceler dedikten sonra evdende çıkıp gitmisti.