𝙢𝙖𝙣𝙜𝙖𝙡 𝙩𝙚𝙖𝙢, 𝘫𝘶𝘫𝘶𝘵𝘴𝘶 𝘬𝘢𝘪𝘴𝘦𝘯

3.1

hosgeldiniiiz
bakalim bakalim bu bolumde neler varmis 😱
hadi gecin bakalim bolume
yorumlarda bulusaliim

-

Çantasından çıkardığı küçük cep aynasıyla yüzünü inceledikten sonra geri çantasına attı aynayı Utahime. Bugün işleri sandığından çok daha erken bitmişti ancak, ülkedeki ünlü iş insanlarından biri olduğunu öğrendiği, kendisiyle 'çok özel bir teklif' adına konuşmak isteyen Shiori Kurita'ya verdiği buluşma saati 15:00 olduğundan can sıkıntısından patlayabilecek bir durumda bürodaki odasında oturmuş bekliyordu.

Biraz daha bu şekilde beklerse bunalım geçirebileceğini düşündüğünden telefonunu çıkartıp Shoko'yu arayacakken, büro sekreterinden gelen haberle birlikte ise Kurita'yı odasına aldı.

Odaya girdiği gibi yüzünde beliren samimi ve içten gülümsemeyle Utahime'nin masasının önündeki koltuklardan birine rahatça oturdu kadın. Utahime de selamlaşmak için kalkmış olduğu koltuğuna geri oturdu.

Utahime de oturunca gülümsemesini büyüten Kurita, "Merhaba avukat hanım." diyerek yine Utahime'nin hoşuna gitmeyen o tonlamayla konuşmayı başlattı.

Utahime başını dikleştirip hafifçe kaşlarını çattı. "Samimiyetiniz çok şeker ancak sınırını bilse çok iyi olur Bayan Kurita." dedi uyaran bakışlarla. Ardından, "Size de merhaba. Bir şeyler içer misiniz?" diye karşılık verdi kibarlık mahiyetinde.

Kadın yüzündeki gülümseyi silmeden başını 'hayır' anlamında iki yana salladı, oturduğu yerde bacak bacak üzerine attı. "Anladım..." dedi. "Kısa kesmemi istiyorsunuz. Eh, normal, meşgul biri olmalısınız. Ancak neden burada olduğumu da merak ettiğinize eminim." dedi ve bir iç çekti. Utahime ise bunu onaylar anlamda başını salladı, çatık kaşlarıyla kadını dinlemeye odaklandı.

Kurita gözlerini Utahime'nin gözlerine dikerek konuşmaya devam etti. "Şimdi... Öncelikle Bayan Iori, benim kim olduğuna dair yeterli bilgiye sahip olduğunuzu düşünüyorum?" dedi sorarcasına.

"Evet." diye cevapladı Utahime.

"Pekala... Şöyle ki, bilirsiniz; önemli bir iş insanının en çok ihtiyaç duyacağı şeylerden biri, iyi bir avukattır. Bu yüzden size geldim."

"Davanız mı var?"

"Hayır, hayır. Kişisel bir şey değil. Dediğim gibi; ülkenin önde gelen, önemli iş insanlarından biri olarak, iyi bir avukata ihtiyacım var. Bir şirket avukatına."

Utahime'nin gözleri genişledi. Kadının böylesine büyük bir iş için neden kendisine geldiğini idrak etmeye çalışıyordu. "Şirket avukatı? Bu çok büyük bir iş." dedi şaşkınlıkla.

"Altından kalkabileceğinize inanıyorum." dedi Kurita kocaman gülümseyerek. Utahime şaşkınlık ifadesini toparlamaya çalışarak, "Böyle bir şey için neden bana geldiniz? Avukatlıkta tecrübemin henüz yeni olduğunu biliyorsunuzdur. Mesleğe atılalı bir buçuk yılım anca oldu. Böyle bir iş teklifi için daha tecrübeli bir avukata gitmeniz, sizce de daha mantıklı olmaz mıydı?" diye sordu art arda.

"Çoğu iş insanına göre bu dediğiniz daha mantıklı olurdu, doğru. Ancak ben, sizin gibi genç bir beyinin daha mantıklı olacağı kanısındayım..." dedi kadın hâlâ gülümseyerek. "...Üstelik, mütevazı olmaya gerek yok Bayan Iori. Üniversite de fakültenizi birincilikle bitirdiğinizi biliyorum. Bu zamana kadar ki işlerinizde de başarısız olmamışsınız?"

"Bu doğru..." diye mırıldandı Utahime. Ancak bu büyük teklifin üzerine düşünme fırsatı bile bulamadan gözünün önüne Kurita'nın kendisine attığı dosyadaki bilgilerden biri geldi. Gerilen yüz hatlarıyla kadına baktı, "Ama... Attığınız bilgilerde, şirketinizin merkezinin Avrupa da olduğu yazıyordu?" diye sordu.