Necklace ¦ Harina ¦ TREASURE x Aespa

Voleur de coeur

Bond koleksiyonu, arkeologların bugüne kadar çıkarmış oldukları en eski ve değerli takı koleksiyonuydu. Gerek içerdiği değerli taşlarla, gerek kusursuz tasarımlarıyla her bayanın ve hırsızın ilgisini çeker nitelikteydi.

Ve elbette satışa sunulamayacak kadar paha biçilemezdi. Toprağın altından çıkarıldığı gibi Queen Of Hearts müzesine taşınmıştı. Müze sahibi Park Jihoon, bu değerli koleksiyona ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyordu. Müzenin dört bir yanı korumalarla, yüksek güvenlik önlemleriyle çevriliydi.

Doğrusu, iyiki bu müzeye alınmıştı çünkü bu koleksiyon için çok fazla hırsızlık girişiminde bulunulmuştu. Müze müdürünün güvenlik önlemleri hepsini alt etmişti.

Pek tabii, koleksiyonun eksik bir parçası vardı. "Voleur de coeur" isimli bir kolye. Kolyenin şeker pembesi taşları, elmastan yapılma zinciri, zarif tasarımı dillere destandı. Arkeologlar kolyeyi çıkarır çıkarmaz Voleur de coeur kayıplara karışmıştı. Kimse nerede olduğunu, nasıl kaybolduğunu bilmiyordu. Bu olayın üzerinden bir yıl geçmişti.

Park Jihoon, koleksiyonun eksik parçasını bulmak konusunda kararlıydı. Yoon Jaehyuk isminde özel bir dedektif tutmuştu, adam kolyenin peşine düşeli bir hafta olmadan buluvermişti. Kolye, Yoo ailesinin elindeydi. Bu aile, ellerindekinin asıl değerini bilmiyordu elbette.
Öğrendikleri zaman yanlış ellere düşmesi an meselesiydi.

Elbette Jihoon'un bir planı vardı. Hem acımasız hem de zekiceydi ama işin sonunda kimse zararda çıkmayacaktı. Her şey olması gereken yere yerleşmiş olacaktı.

Bir pazartesi sabahı müze müdürü odasında oturmuş kahvesini yudumluyor, elindeki dosyaları inceliyordu. Kolyenin genç bir bayanın boynunda olduğu bir foto vardı elinde. Yoo ailesinin en küçük üyesi Yoo Jimin'di. Dedektif Yoon Jaehyuk'un dediğine göre, Jimin kolyeyi asla çıkarmıyordu boynundan. Onu ele geçirmek zor olacaktı.

Kapı çaldı, iki kez. Park Jihoon kahvesini zarifçe masasına bıraktı.

"Girin."

İçeri uzun boylu, bir o kadar da yakışıklı bir adam girdi. Watanabe Haruto, Park Jihoon'un hem kuzeni hem de sağ koluydu. Jihoon ne isterse hepsini kusursuz bir şekilde yerine getiriyor, bir dediğini iki etmiyordu. Bu sayede şirket hisselerinde yer edinebilmişti de. Park Jihoon, kuzeniyle göz göze gelince yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.

"Hoş geldin kuzen."

"Hoş buldum." Haruto, kuzeninin karşısındaki koltuğa oturdu. Jihoon'un onu önemli bir görev için çağırdığını biliyordu fakat görevin ne olduğunu bilmiyordu. Jihoon'un ona uzattığı dosyayı baktı. Genç bir kızın fotoğrafıydı. Sarı saçları omuzlarına zarif bir şekilde serilmişti, pürüzsüz bir yüzü, çekici bir aurası vardı.

"Yenge güzelmiş." dedi Haruto.

"Hayır seni aptal. Bana değil, sana ayarlıyoruz bu kızı."

"Ne? Kim senden böyle bir şey istedi?"

Jihoon sırıttı. "Kızın boynuna baktın mı?"

Haruto kınayan bakışlar attı kuzenine. "Senin gibi yoldan çıkanı ilk defa görüyorum."

"Haruto sen niye bu kadar geri zekalısın? Voleur de coeur'u görmedin mi?"

Genç adamın gözleri açıldı, yeniden fotoğrafa baktı. "Oha, bunca zamandır... Gerçekten mi?"

"Evet, seni aptal. Ve sen bu kızı tavlayacaksın. Bizim kolyeyi alabilmemizin tek yolu bu."

"Biraz detaya girer misin?"

Jihoon derin bir nefes alıp verdi. Dedektifin ona söylediklerini aktardı. "Biliyorsun ki, kolye uzun süredir kayıp ve ben bulmak için peşine dedektif taktım. Jaehyuk bana kolyenin Yoo ailesinde olduğunu söyledi, kızın fotoğrafını da getirdi. Yoo Jimin, ailenin en küçük üyesi. Kolyenin değerini bilmiyorlar. Bilselerdi emin ol onu fahiş bir fiyata bize sunarlardı. Kolyenin Jimin'de olduğunu kimse bilmemeli. Yoksa kızın ve ailesinin başı belaya girer. Ki zaten beladalar. Korumamız gerek. Hem kıza zarar gelmemeli hem de kolyeyi ele geçirmeliyiz. Ona ulaşabilmemizin tek yolu, senin o kıza odasına girecek kadar yakın olman."

Haruto bu fikri hiç beğenmedi. Şu anlık hayatında hiçbir şekilde romantizm istemiyordu. Eski sevgilisi Hayoon ile ayrılalı bir ay olmuştu yeni. Rol de olsa sevgililik namına bir şey yaşamak istemiyordu. Yaşadıklarını unutması zor olmuştu. Hâlâ tam anlamıyla unutamamıştı da.

"Jihoon... Yapamam bunu. Başkasını ayarla."

Jihoon sandalyesini iyice yaklaştırdı masaya. "Bunu anca sen yapabilirsin, Haruto. Yoo Jimin'in hoşlanacağı bir tipsin. Aradığım kriterler bir tek sende var. Anca sen onu tavlayabilirsin ve koruyabilirsin."

"Jihoon, senin benden istediğin her şeyi yaparım ama bunu yapamam. Depresyondan yeni çıktım. Bu beni dağıtır."

"Hayoon seninle yaptığı her şeyi yeni sevgilisiyle yaparken hiç çekinmiyor.
Senin de eline böyle bir fırsat geçmişken neden geri tepesin? Rol de olsa onun senin canını yaktığı gibi sen de onun canını yakabilirsin. Bu görevin üstesinden geleceğine adım kadar eminim. Bir tek sen yapabilirsin bunu. Senin tek işin, Jimin'i tavlamak ve onu korumak olacak."

Haruto hiçbir şey diyemedi. Bu konu hakkında konuşmak bile rahatsız ediciydi. Jihoon, sessizliğin bir kabulleniş olduğunu bildiğinden kuzenine gereken bilgilerin yazıldığı dosyayı uzattı.

"Yoo Jimin hakkında ne bilmen gerekiyorsa hepsi bu dosyada yazılı. Başaracağına eminim. Sana güveniyorum, Haruto."

Haruto isteksizce dosyayı aldı, içindekilere göz gezdirdi. Yoo Jimin'in pahalı zevkleri ve zor bir karakteri vardı. İşi zor olacaktı belli ki.

"Kızın hayatına pat diye giremem. Nasıl bir giriş yapacağız?"

Müdür, masanın altındaki çekmeceden bir kağıt çıkarıp adamının önüne koydu. "Senaryo yazıyor burada. Jimin, dün bir saldırıya uğradı. Benim planım yine. Adamlarımdan birini görevlendirdim bu iş için. Ailesi kıza koruma bakıyor. Ve sen de iş görüşmesine gideceksin. Bunu yarın yapacaksın. Ne yap ne et, işi kap. Diğer adayların kaybetmesini sağlayacağım ben."

Haruto iç çekip kağıtta yazan senaryoya baktı. "Her şey fazlasıyla sahte..."

"Sahtelik bize başarı getirecek."

━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━━

Evet, ilk hetero ship kitabımla karşınızdayım. Kesinlikle Aespa ve TREASURE shipper değilim, Elif'le iddiaya girdik ve kaybettiğim için benden bu shipi yazmamı istedi. 😐
Bu yüzden bu kitap onun için✅

Giriş bölümü gibi bir şey bu, asıl bölümler bundan sonra gelecek
(Okunmazsa ağlarım, diğer iki kitabımı bu fic için erteledim).

Okuduğunuz için teşekkür ederim!!