Öfke Timi

Savaşmak

Ormandaydık. Sabah erkenden uyanmıştık. Sonra da askeriyeye gelip hazırlanmıştık. Hazırlanınca araçlara atlamış ve şehrin diğer ucundaki eve gitmek için yola çıkmıştık. Ormana doğru yaklaşınca araçtan inmiş geriye kalan yolu yürümeye başlamıştık.
Ormanın ortasında ki bir evde kalıyorlardı. Eve doğru yaklaşınca her birimiz bir yerlere siper aldık. Ve dışarıya çıkmalarını bekledik.
Tam bir saattir beklesekte gelen giden yoktu. "Asena Komutanım siz ne zaman evleneceksin? " Bunu soran Boraydı.
"Niye beni vermeye bu kadarmı meraklısınız " dedim. Tim bu dediğime güldü. "Estağfurullah Komutanım sadece çocuk sevsek güzel olurdu " dedi.
"Evet şöyle benim gibi yakışıklı bir oğlan çocuğu olsa ne güzel olurdu. Ismide Tuğra olurdu" Bunu diyen Tuğrul'du.
Rüya " Yada benim gibi güzel ve güçlü olmalı. Adı da Haziran" dedi.
"Bence siz ikiniz evlenin çocuklarınıza da bu isimleri koyarsınız " dedim.
Bu dediğime bizimkiler gülerken ,ikisi birbirine hem utançla hemde aşkla bakıyordu. "Kokuyu alıyormusunuz? " Dedim. Havayı kokladılar ve ne dediğimi anlamaya çalıştılar. "Havada aşk kokusu var " dedim ve bu hallerine güldüm.
Mirza "Hepsi dışarıya çıkmaya başladı bir terslik var " dedi. Bakışlarımı eve çevirdim. Yaklaşık elli kişi dışarıdaydı.
Ama o piç yoktu. "Biliyorlardı " dedim. Hepsi ne dediğimi anlamıştı. Askeriyede casus olmasından zaten şüpheleniyordum ama şimdi emin olmuştum. Birileri buraya geldiğimizi onlara söylemişti. Ve adam toplamışlardı. Bizden sayıca fazlalardı.
"Ne yapacaksınız Komutanım " Bunu soran Cenkti. "Biz hiç bir zaman savaştan kaçmadık. Şimdi de kaçmayacağız. Gerekirse burada ölelim ama ben asla kaçmam " dedim.
"Emredersiniz Komutanım " dediler.
"Şimdi hiçbir mermiyi ıskaladığınızı görmeyeyim. O zaman olacakların sorumluluğunu almam. Hadi Allah yardımcınız olsun " dedim.
"Amin " dediler. Mirza " Öfke Timi atış serbest " dedi ve heryeri silah sesleri doldurdu. Önümüze geleni hiç acımadan öldürüyorduk. Eve uzaktık. Keskin nişancıların silahlarını kullanıyorduk.
Bu işi uzaktan ve sesli hallediyorduk.
Kimse attığı mermiyi ıskalamıyordu.
"Lan içeriden bir sürü adam çıkıyor.
Mobil oyunmu bu amınakoyim ölenin yerine biri geliyo" Bunları diyen Yiğit'ti.
Bu sitemine hepimiz güldük.
Hepimiz işine odaklanmış önüne geleni vuruyordu. Tam 45 dakikadır çatışıyorduk. Tam bir ite sıkacağım anda mermimin bittiğini fark ettim.
"Siktir " dedim. "Gençler mermiler ne durumda " dedim. "Komutanım o kadar adam vurmaya dalmıştınızkı bizim mermilerin on dakikadır olmadığını fark etmediniz " Bunları diyen Tuğrul'du. Mirza "Benim mermim biteli 20 dakika oldu kız yanındaki beni bile fark etmedi " dedi. Sonra da beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
"Ben ne uğursuzmuşum ikidir operasyona çıkıyoruz ikisinde de mühimmatlarımız bitti" dedim.
Bora "Sizde büyü var Komutanım falcıya görünün " dedi. Onun bu dediğine hepimiz güldük. Diğerleri kendi aralarında şakalaşmaya başlayınca.
Mirza "Galiba yine esir tutulucaz. Size zarar gelmemesi için Herşeyi yaparım. Belki ben ölücem yada başka birşey olacak. Belkide hafızamı kaybederim ama seni ne kadar çok sevdiğimi unutma olurmu sevgilim " dedi.
"Sana birşey olmasına izin vermem.
Ama bana birşey olursa sana deliler gibi aşık olduğumu unutma sevgilim " dedim ve dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum. Çok zarif ve incitmekten korkar gibi öpüyordu. Sanki son öpücükmüş gibi. Sonra o piçin sesi duyuldu. "Ailenin yanında böyle şeyler yapılmaz " dedi ve kahkaha attı.
"O zaman söyle o aileye yanımıza gelmesin " dedim. Bize doğru Yaklaştı ve
"Ama ailen seni çok özlemiş " dedi.
"Bence senide özlemişlerdir. Sence de ölme zamanın gelmedi mi " dedim.
Adamlarına işaret verdi ve "Alın şunları" dedi. Bakışlarım tüm timin üzerinde tek tek gezdi ve onun üzerinde durdu.
"Seni seviyorum sevgilim " dedim ve sonrası karanlık....

Bugünde iki bölüm attım ve bitti.

Benim hayallerimden birisi istanbulda Galatasaray lisesinde okumak. Ben Galatasaraylıyım. Zaten hem ondan hemde ailemden ne kadar uzaksam o kadar iyi

Umarım bugün güzel rüyalar görürsünüz Yıldız Tozlarım...⭐️🖤🖤