10.Bölüm"parmak"

43 6 0
                                    

Sabah olmuştu Bir anda Ece'nin telefonu çaldı ikisi de uyandı

Salih: bu kim amına koyim

Ece: bir dur abi ne alaka ya, efendim

Kemal: duruşmam var

Ece: yani?

Kemal: ne yanisi kızım gel hadi bekliyorum kapıda

Ece: kapıda mı tamam bekle yarım saate geliyorum

Salih: ne oldu

Ece: ya bir ufak dava var abi onu halledeyim görüşürüz

************************************
Selim mekandadır herşey planlandığı gibidir serdar bir kazanır 5 kaybediyordu serdar en son sinirlendi masayı yıktı

Selim: hop hop hop noluyor

Serdar: aga böyle oyun olmaz biz keriz değiliz hiç mi gelmez tombala sürekli kendi adamlarınız kazanıp duruyor  yeter

Selim: arkadaşım sen dün gece kaç para kazandın

Serdar: sanane

Selim: 240 bine yakın para kazandın verdik mi verdik bişi dedik mi hayır biz o zaman kaybettik biz keriz miyiz kaybettin üstüne 50 bin kredi açtık onu da kaybettin şimdi neyin davasını yapıyorsun

Serdar: bana paramı geri vereceksiniz

İki tarafta silahları çekmişti

Selim: sakın sakın o para artık senin değil koçovalıların

Serdar: ha tamam bende koçovalıların başından alırım paramı

Selim: hiç durma hemen hemen, sorun yok buyrun devam

************************************
Kemal: geldin hele şükür uf taş

Ece: bı çarpıcam sana yürü boşan da sende kurtul bende

Kemal: boşanırsam yanında daha çok olurum

Ece: Kemal delirtme beni ben Zaten Cumali bey hapisten çıkınca gideceğim

Kemal: bırakırsam gidersin Canım

Ece: hadi kemal hadi

Ece ve kemal davayı kazanmışlardı kemal artık bekardı

Kemal: ee bir çay içelim mi?

Ece: hiç mi üzülmedin karına seviyormuş seni

Kemal: o seviyordu ben değil zorla olunan bir birliktelik ona daha fazla zarar vermez miydi?

Ece: kadın da haklı senden daha iyilerini bulacağı kesin

Kemal: sen

Ece: ben?

Kemal: sen fazla iyisin işte bir garipsin herkesten cesursun korkusuzsun tam benliksin işte

Ece: onlarca suçu olan birisi ile mi bir avukat olarak mı?

Kemal: neden böyle düşünüyorsun valla ben sana her türlü yürürüm sen dert etme

Ece: onu anladık neyse mahalleye gidelim çayda benim sana borcum olsun

************************************
Mahalleye gittiler kahve de otururken sena geldi muhabbet ederken sena soru sordu

Sena: hiç birini vurdunuz mu?

Yamaç: sena

İdris: vurdum

Sena: neden peki

İdris: öyle gerekiyordu

Zaman (Çukur)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin