İnsan kendini bilmiyorsa ne yapmalı yaşadığını hissetmiyosa hayattan sıkılmışsa ya da bir saat önce üvey evlatlar olduğunu öğrenmişse ne yapmalı
Bu gerçeği daha ne kadar saklayabileceklerdiki zaten Onların haberi yok öğrendiğimden konuşurlarken duydum
Annem ve babam mı desem yoksa iki yabancımı
Şu anda kendime has üzgün pozisyonumu almış Yatakta oturuyorum ne zaman üzülsem bağdaç kurup otururum belki arkama yaslanırım hissizleşirim..
Tam bir saattir burada oturup boşluğa baktığımızda farkedeli birkaç dakika oldu annemin sesiyle kendime geldim "canım yemek hazır hadi gel"
Bu lafı duyduğumda " tamam annecim" ya da buna benzer şeyler söylerdim ama şimdi ne söyliyeceğimi bilmiyordum sustum..
Hiçbirşey yapmak istemiyordum sessizce merdivenlerden indim annem beni görünce "iyimisin yavrum" dedi telaşlanmıştı gerçi şu anda nasıl gözüküyorum hiç bir fikrim yok hissettiğim tek şey donukluk sanki zaman durmuş gibisine
Kendimi toparladım ve "iyiyim" dedim "eminmisin" diyişi aslında 'sana inanmıyorum' cümlesinin ta kendisiydi
Anneme birşey söyliyemiyordum inanasım gelmiyordu olanlara onlar gerçek bir aileydi
Şu ana kadar hiç hissettirmemişlerdi acaba gerçekteki hayatım nasıldı hiçbir fikrim yok yemeğimi yedim ve "ben odama çıkıyorum" dedim iki yabancı da bana garip garip bakıyordu
Beni daha önce hiç böyle görmemişlerdi odama çıktım ve napıcamı düşünmeye başladım bide yarın okul var üç ay tatil nasılda çabuk bitti
Telefonumu elime aldım ve kimi arasam diye düşündüm sonunda iclali aradım "alo İclal bulaşabilir miyiz sana ihtiyacım var" gerçekten çok ihtiyacım vardı "bu saattemi canım birşey mi oldu" oda telaşlanmıştı "yüzyüze konuşsak" dedim hemencecik "olur canım bizim evin önündeki parkta buluşalım" bende " tamam " dedim
Kimseye haber vermeden dışarı çıktım parka gittiğimde İclal oradaydı "noldu canım niye çağırdın bu saatte" dedi telaşlı telaşlı
Olanların hepsini anlattım oda inanamadı "böyle birşey nasıl olur inanmıyorum aklımın ucundan geçmezdi" diye çıkıştı "bilmiyorum" dedim duygularımı belli ederek "canım üzülme hem üvey hem öz ne farkeder önemli olan doğurmak mı sanki" oda çok üzülmüştü "biliyorum ama ne biliyim çok tuhafıma gidiyor onca sene bir yalana inanmışım" gerçi bana niye yalan söylediler anlamış değilim
İclalle sabaha kadar kadar sohbet ettik beni hiç yalnız bırakmadı
Daha sonra eve gitsemmi diye düşündüm sonunda gitmeye karar verdim
Saat beşe geliyordu hiç uykum yoktu telefonla oyalandım sabah olunca okula gitmek için hazırlandım durakta iclalle buluşup ordanda okula gittik
Herkes birbirine sarılıyor hasret gideriyorlardı bende arkadaşlarımı çok özlemiştim hepsine sarıldım klasik sevgi sözcükleri falan sonra aslının yanına gittik genelde üçümüz takılırdık
Zil çaldı sınıflarımıza dağıldık hoca yoklamayı alıyordu sonra bozulmuş plak gibi " oğuz oğuz" demeye başladı oğuz mu bu sınıfta öyle birisi yoktu nakil gelmiş olmalı
Sıra arkadaşım ebru heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı "inanmıyorum oğuz bizim sınıfta zeynep görmen lazım o çocuk çok yakışıklı demek bizim sınıftaymış" şapşal "sen nerden tanıyorsun" dedim abimin arkadaşı o çocuğa hastayım " off klasik ebru "ilk günden niye gelmemiş artist" diyince ebru bana tip tip bakmaya başladı " ama görsen cidden artist " bu kızın erkekler konusunda bir ders alması gerekiyor
Hocanın sesiyle sohbetimizi kestik "zeynep" o ben oluyorum "buradayım hocam" sanki görmüyor burada olduğumu herkeste bi cins
Zil çalınca aslıyla iclalin yanına gittim onlar aynı sınıftaydı İclal gözlerini devirerek "al şu kızı başımdan" dedi gülerek "yine ne oldu" dedim
Aslı heycanla "zeynep inanabiliyormusun oğuz bu okula nakil olmuş ya inanmıyorum sonunda hayallerim gerçekleşecek ben onu çok seviyorum yaz tatilinden beri takip ediyorum face twiter her yerden"
Allahım delirmiş bu kız "aslı bi nefes al istersen" dedim ama ne fayda soluksuz on beş dakika onu dinledik ne oğuzmuş ya
Aslı biraz sustu "aslı şu senin oğuz bizim sınıfta galiba bugünde oku-" diyodumki sözümü beni sarsmaya başladı
"Nasıl niye söylemedin sana inanmıyorum bunu nasıl söylemezsin" diyodu "bu fırsatmı verdin bık bık bık konuşuyorsun bi fırsatını bulmuşken söyliyim dedim" beni delirtiyo bu kız "EE nerde şimdi söylesene nerde" azına bitane geçiricem şimdi "okula gelmemiş bugün artist" ya inanmıyorum of "bu lafı ikinci kez duyduğuma inanır mısın ya ne oğuzmuş kardeşim kim bu oğuz" diye bağırımaya başlamıştım ki bitane çocuğun arkamdan " oğuz benim" demesiyle irkildim elimi uzatıp gülmeye çalışarak "memnun oldum" dedim
Sonra önüme dönüp kızları çekiştirerek içeri soktum çok pis rezil oldum of aslı
Aslı pis pis gülüyodu karnına bi tane geçirdim "hepsi senin yüzünden biliyorsun dimi" dedim sinirle
İclalde beni onaylarcasına başını salladı aslı "ben ne yaptım ya" diyince iclalde alaylı bi şekilde "kızı delirttin" dedi "bidaha çocuğun yüzüne nasıl bakıcam" diye hayıflanıyodum
Zil çaldı sınıflara dağıldık sırama oturdum ebru gelmemişti onun takıldığı grupta gelmedi kesin okuldan kaçtılar ilk gün ne saçmalık bu şimdi
Hoca geldi ilk günden derse başlamadık tabi sohbet ediyodukki oğuz sınıfa girdi hoca oğuzu görünce onu tanıttı "bu yeni öğrencimiz oğuz nakil geldi"
Oğuz sınıfa tebessüm ederek "merhaba" dedi bütün kızlar şapşal şapşal oğuza bakıyordu bu kızları cidden anlamıyorum
Oğuzun gözleri beni buldu pis pis sırıtarak yanıma gelip oturdu "pardon bay öküz burası dolu" dedim alayla oda ukela bir tavırla "ordan bakınca hiç de öyle gözükmüyordu" dedi çok bilmiş şey "arkadaşım gelicek" dedim sakince "gelince kalkarım" dedi oda aynı sakinlikle
Biraz sessilikten sonra "beni çok merak ediyordun işte buradayım" dedi tebessüm ederek
"Seni merak ettiğimide nerden çıkarttın" dedim alayla "bahçede oğuz oğuz diye bağırıyordun da" of aslı of seni kesicem "o bi yanlış anlaşılma" dedim çekinerek "nasıl bi yanlış anlaşılmaymış o" dediki zil çaldı
"Zil çaldı" dedim ve hızla kızların yanına gittim aslıyı çekiştirerek "başıma ne bela açtın sen" dedim sinirle oda "ne oldu" dedialay ederek "senin şu oğus diyodumki sözümü keserek " oğuz" diye düzeltti bende sinirlenerek "her ne boksa benimle uğraşıyor" bir anda gözleri parladı "yaa ne diyo" diyince "ne dicek neymiş onu çok merak etmişim işte burdaymış saçmalıklar falan" ama çocukta haklı şimdi aslı heycanla beni sarsarak "kanka o çocukla aranı iyi tut hem bakarsın arkadaş olursunuz bana ayarlarsın" İclal araya girerek "sen iyice delirdin bulaşma şu kıza" dedi delirmemek ne mümkün askıya hayıflanarak "gözünü seviyim beni bu işlere karıştırma " dedim cidden canımı sıkmaya başlıyordu
Zilin çalmasıyla ayrıldık bugünün biran önce bitmesi için dua ediyordum ama dahaca üçüncü derse giriyoruz yine yanıma oturmaz inşallah sınıfa gittiğimde orda yoktu şükrederek yerime oturuyordumki oğuz geldi ve yanıma oturdu bende iç çekerek oturdum sadece önüme bakıyordum
Oğuz "sen beni tanıyorsun ama ben seni tanımıyorum" dedi sonra dün ailemle yaşadıklarım geldi aklıma iç çekerek "bende tanımıyorum" dedim sesim biraz kısık çıkmıştı
Oğuz eğilerek "anlamadım" dedi bende "benim adım zeynep" dedim sıkılmışçasına sonra yöne meraklı meraklı "EE biraz kendinden bahset" diyince sinirlenerek "bak oğuzmusun Nesin benimle uğraşmayı bırak kim olduğumu merakmı ediyosun inan bunu bende bilmiyorum daha dün gece üvey evlat olduğumu öğrendim hakkımda bildiğim tek şey bu oldumu" diyerek kalktı ve ayaklarını iterek sıradan çıktım ve başka bir yere oturdum gözlerini üzerinde hissedebiliyordum
Umarım beğenmişsinizdir bu ilk kitabın oy ve yorumlarınızı bekliyorum.