kiss land 'minsung ✓

1 [M]

baslamadan once belirttigim gibi smut yani lutfen yorum yaparken iyy bu ne tarzi cumleler kurmayalim

iyi okumalar 🐴
_

"Jisung gel bakalım," elindeki dosyayı uzattı Bay Bang "Müdür yardımcısına bırakıver şunu." Baş sallamasıyla onaylayıp aşağı kata adımladı genç, açık kapıyı gördüğünde içeri girip istifli yığının üzerine tuttuğu dosyayı özenle yerleştirdi. Kilit sesi işittiği an arkasına döndü, başını sağa eğerek sırıtışla kendisini süzüyordu öğretmeni "Hocam?" eli ayağı birbirine dolaşmış, Minho onu masayla arasına sıkıştırana dek izlemişti sadece "Ne yapıyorsunuz?" inatla yüzüne yaklaşan adamdan kaçınmaya çalıştı fakat bu pek mümkün olmamıştı, şimdiden kıpkırmızı kesilmişti "Kimya öğrenmek istediğini söylememiş miydin?"

Jisung'un itmek amaçlı göğsüne koyduğu ellerini kavradı "Sana iki bedenin kimyası adlı bir ders vereceğim." öncelerde hiç şahit olmadığı Minho'yu gözlemliyordu sanki, bakışlarındaki yoğun istek tüylerini ürpertiyordu "Ben 12/F Han Jisung, başkasıyla karıştırdınız sanırım." bacak arasında hissettiği baskıyla dudaklarını sıkıca kapattı "Bırakın gideyim kimseye söylemem söz veriyorum." sesi utançla fısıltı vari çıkınca karşısındaki gri saçlı kıkırdadı "Ah şu sikik kurallar umurumda mı sanıyorsun? Kovulmama sebebiyet verecekse bile senin tadına varacağım."

Kaç yıllık öğretmeninin ne diye bir anda böyle davranıyordu ki? Jisung hiçbir zaman isteklerini ön plana alarak hareket eden birisi değildi ancak kendisine bir hevesten fazlasıymışçasına bakan adama karşı teslimiyeti seçti. İlk kez tatmin edilmek gibi yabancı hissi yaşamak istedi. Omuzlarını geriye düşürürken yavaşça beline dolanan kollar sayesinde masaya oturdu "Şu an dersim fizik." Chan denince akıla katı disiplin gelirdi, tabii meşhur cezaları da "Her şeyi bildiği halde seni merak edeceğini sanmıyorum."

Bazı konular yeni yeni kafasında oturuyordu, Minho Jisung'u odasına göndermesi için Chan'la konuşmuştu. Onun ilgisini basit abi kardeşlik ilişkisi sandığından dolayı kendini salak gibi hissetti; kimse düşen kalemini veren öğrencisinin elini okşamaz, soruyu bildi diye saçlarını karıştırmaz, odasında özel sohbet etmez, dersleri erken bittiğinde dahi eve bırakmak üzere çıkış saatine kadar beklemez veya ailesiyle tanışmazdı. Kahvelinin pes ederek araladığı bacaklarının ortasına konumlanırken "Daha dokunmadan kızarmışsın güzelim, ilkin falan mı?" demişti. Başını iki yana sallayan genç boynuna aldığı öpücüklerle Minho'nun ensesindeki saçlarıyla ilgilendi "Benim sevgilim var hocam."

"Biliyorum, bugünün ardından ondan ayrılacağını umuyorum. Zira birazdan yaşayacakların gözündeki konumumu değiştirecek." ve ince tene izler bırakmamaya dikkat ederek sertçe öptü, ıslattı. Uzun müddettir hayalini kurduğu dudaklara kavuşması ise Jisung'un hamlesiyle gerçekleşmişti, pembe dolgunluğu ezdikçe duyduğu iniltiler onu teşvik etmişti dillerini buluşturmaya. Birbirlerinin ağzını talan ederlerken gencin dudağına yaptığının aynısını uygulayıp dilini de damağıyla sıkıştırarak emdiğinde ilk inlemeyi kazanmıştı. Minho okul formasının düğmesini açarken aynı muameleyi hocasının gömleğine yapmıştı diğeri de. Göğsüne değen sıcaklık çoktan beynini uyuşturmuştu, sağ tepeciği dişleriyle kıstırırken soldakisi parmaklarında işkence çekiyordu.

Şimdiden desibeli yükselmeye başlayan inlemeler griliyi hızlandırdı, kemerini çözmek için ayağa kaldırdığı çocuğa bu süreç imkansız geldi, dizlerinin bağı çözülmüştü kemerden önce. Vücudu ters dönük şekilde masaya dayandı, belinden tutarak kalçasını öne çıkardıktan sonra iç çamaşırı sıyırıp kendisine özel kasılan deliği görmek dudağını ısırmasına neden olmuştu "Ses çıkarmaman gerekiyor Sungie." tedbir amaçlı eliyle ağzını kapatan oğlan uyluklarını saran soğuk parmaklara zıt ıslaklığa karşın engelleyemediği boğuk sesiyle kalçasına tokat yemişti. Pürüzlü derisindeki dil darbeleri ve sürekli bedeninde gezinen eller kendisine cenneti yaşatıyordu.