Ne Bir Arada Ne De Yalnız Olamayan İnsanlar Gibi

1.9K 57 150
                                    

Biraz arayı açtık üzgünüm anca vaktim oldu.

Mantık hataları olabilir çok takmayın umarım beklediğinize değmiştir, benim içime sindi açıkçası.

Yorum yaparsanız çok mutlu olurum gerçekten okumak çok keyifli. En gereksiz sevişme önerilerine açığım.


Ertesi gün, Asi mahkemeye gelmek için Alaz'a ısrar etse de Alaz dersinin daha önemli olduğu ve gelmesine gerek olmadığı konusunda ısrar etmişti.

Asi de onu dinleyip okuluna gitmişti. Kafasını derslere vermesi uzun sürse de nihayet bunu başarabilmişti.

Telefonuna baktığında Çağla'nın ona acilen buraya gelmesini, Neslihan'ın onunla konuşması gereken şeyler olduğunu söylemişti.

Alaz'a haber vermeden oraya gittiğinde oldukça gerilmişti, ne olacağını bilmiyordu, konuşmak da istemiyordu zira nefret ediyordu o kadından.

Cezaevinin kapısından içeri girdiğinde burasının ona layık olduğunu biliyordu. İçeride herkesin onu beklediğini de.

Uzun koridora baktığında Alaz'ı görememek onu bir hayli germişti. Çağla da yoktu zaten, Rüya'nın ona doğru hızlı adımlarla geldiğini gördüğünde kaşlarını çatmıştı.

"Sağlam yere kapak attın Asi, tebrik ederim. Artık ömür boyu kafan rahat sırtın pek bir de çocuk falan yaparsın elinden kaçırmamak için." Gülümsemesi samimiyetten uzak değilmiş gibi söyledikleri o kadar saçmaydı ki yani konu ne zaman para olmuştu, ya da ne zaman Alaz'ı  elinden kaçırmak gibi bir derdi olmuştu. (kendisi için bu kadar çabalamışken) Zaten bunun için bir çocuğa ihtiyacı yoktu gitmek istiyorsa kimse onu zorla tutamazdı. Cevap vermeden önce acıyarak baktı kıza ardından dudaklarını yaladı ve konuşmaya başladı.

"Sağlam yere kapak atmak? İyiymiş ya ne gerçekten tutku dolu bir aşk yaşamadığını var sayıyorum ama film falan da mı izlemezsin, kitap da mı okumazsın Rüya? Her yerde yaşarım ben Alaz için, ölürüm ve gözümü bile kırpmadan herkesi harcarım ama sen bunu anlayamazsın. Tabii senin gibi doğuştan dört ayak üstüne düşüp kendimi Soysalanların gözde torununun kollarına atlarken bulmadığımdan kimseye yaranmaya da çalışmadım. Alaz beni kendi buldu ve benim onun elini tutarken parası umurumda bile değildi. Hiç olmadı, çünkü benim bazıları gibi..." Mesafeyi tamamen kapattı. "... parayı düşünecek bir hayatım olmadı ben yaşamayı Alaz'la öğrendim ve öğreniyorum ama sen bunu da bilemezsin çünkü bu üstten bakan tavırlar ve  karşındakini küçümsemelerle bir boktan farkın kalmıyor sosyal hayatta... Ayrıca benim bildiğim Alaz uzun süredir sizinle yaşamıyor pek de yaşayacak görünmüyor o yüzden bir dahakine daha iyi mazeretler sun olur mu? Sana vakit harcamak yerine sevgilimin yanında olabilirdim çünkü."

Ona arkasını dönüp giderken bir kez daha sesini  duydu ve bu onu mümkünmüş gibi daha da çok gerdi.

"Başına gelenleri duydum, üzücü. Ama bırakacak seni, Asi, çünkü sen sürekli ondan gizli işler çeviriyorsun ve Alaz'ı tanımıyorsun." Dudaklarını yalayıp devam etti. "... bunu öğrendiğinde seni bulduğu yere geri bırakacak ve ertesi gün koluna başka bir kızı takacak çünkü senden nefret edecek. Neden mi? O kadar bencilsin ki sadece kendi çıkarların için ailesini dağıtmaya çalışıyorsun, gerçek ailesini... Bunu öğrendiğinde göreceğiz aşk filmlerini, masal kitaplarını."

Ne diyecekti ki? Nasıl anlatacaktı? Başından aşağı kaynar sular dökülmüştü. Rüya nereden biliyordu ki?

Tam arkasını dönüp cevap verecekken Çağla annesinin onu beklediğini söylemişti. İçeri girdiğinde karşısında ona buz gibi bakan kadını görmekten nefret etmişti.

Sevişmeden Uyumayalım -  AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin