Anlaşmayı imzalamış, yukarı kata çıkmıştık. Sadece rol. Kimse bana zorla iş yaptıramazdı. Tolga tam karşımdaki koltukta bilgisayara odaklıydı. Tahminlerime göre iş vardı. Gözleri bana döndüğünde hayranlıkla bakıyordu. Beni süzdükten sonra konuştu.
"Çok bitkin gözüküyorsun, yemek yiyelim mi"
"Yemek yemek istemiyorum" dedim ve yatağa yattım.
"Uykun mu var?" dedi ve yanıma yattı. Bana bakıyordu fakat ben tavana bakıyordum.
"Uyuyamıyorum ki"
"Anlıyorum"
"Hissedemediğin birşeyi anlayamazsın"
"Hissediyorum ve anlıyorum. Kabusların yüzünden ve düşüncelerle verdiğin savaşlar yüzünden uyuyamıyorsun değil mi?" dedi ve bana sarıldı. Ani teması bana rahatsızlık vermiyordu çünkü ona anlamadığım bir şekilde güvenim vardı.
"Ben kokularla uyumayı seviyorum. Mesela vanilya kokusunu çok severim. Sende öyle kokuyorsun. Belki benim de kokum seni uyutur. Birbirimizin kokuları belkide iyi gelir. Öyle değil mi?"
dediğinde tavandaki gözlerimi yüzüne çevirdim. "Sen git edebiyat hocası ol bence, bu işleri bırak gerçekten anlamlı cümlelerin var harcama kendini" dediğimde yanağımdan makas aldı.
"Kızıl saçların çok güzel bunu biliyor muydun"
"Saçlarımdan nefret ediyorum"
"Bende sevdiririm o zaman"
"Malesef duygularımı merhametli gökçenin intiharında kaybettim. Klişe olmayalım, sevdiremeyeceksin işte"
"Merhametli Gökçe intihara kalkıştı ama hayatındaki küçük bir umut onun hayata dönmesine sebep oldu. Malesef o duygularını gizlediği için kendini öldu zannediyor." dedi ben ise şaşkınlıkla bakıyordum.
"Geçmişim hakkında çok fazla bilgin var. Bazen korkmuyor değilim" dedim o ise bana hayranlıkla bakmaya devam ediyordu. "Senden çok güzel anne olur"
"Malesef anne olamayacağım"
"Tüm doktorlara sordum imkansız değil. Sadece küçücük bir ihtimal olabilirmiş"
"Tüm doktorlara sormak mı?
Sen sapık mısın adam"
"Ben mi? Hayatında görebileceğin en masum ortağım ben tatlım. Benim peşimde ne haticeler koşmuyordu zamanında. Ama ben naptım hepsine resti çektim. Kızıl saçlı bir kadının peşinde koşacağım ben dedim. Sen bilmezsin tabii. Balık hafızalı ortak" dediğinde hala şaşkınca bakıyordum.
Bende ona döndüm ve iyice yaklaşıp gözlerine baktım. "Gözlerin hangi renk senin. Tüm fotoğraflarına baktığımda göz rengini bir türlü çıkarmamıştım."dediğimde elini belime koyarak kendine iyice çekti.
"Belli bana ne kadar aşık olduğun itiraz etme işte sen bana aşıksın o haticeler gibi peşimde koşuyorsun. Bide fotoğraflarımı incelemiş. Başka yerlerimi de incelememişsindir inşallah" dediğinde gözlerimi şaşkınlıkla açtım. "Ben senin kadar sapık değilim sadece dikkatimi çeken şeylere odaklanırım. Ayrıca benim peşimden de ne mertler koşuyordu. Ama onlar teklif ettiğinde ben lezbiyenim diyip kendimi kurtarıyordum." dediğinde o da şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı.
"Sen lezbiyen misin"
"Tabiikide"
"Değilsin. Arama geçmişin neden o zaman kaslı adamlarla dolu"
"Sapık seni. Bari arama geçmişime bakmasaydın" diyip herhangi bir yastığı ona fırlattım. Kendisini yastık yağmurundan kurtardığında bana haylazca baktı. Sapık diye boşuna demiyorum. Utanacağım birşey bulmuş gibi konuştu. "Sen gıdıklanıyordun değil mi"
"Hayır ben gıdıklanmam asla"
"Tamam o zaman kanıtlayalım"
"Nasıl" dediğimde eli hemen karnıma gittiğinde gülme krizine girdim. Kahkalarımın arasından"Nolur bırak beni. Kabul ediyorum gıdıklanıyorum" dediğimde ikna olmamış gibi baktı. "Ayrıca başkalarının kasına bakma. Yani benimde kaslarım var. Hem ideal tipine de uyuyorum.Beni kaçır ve gizlice evlenelim" dedğinde ayıplayarak baktım."Çok fesatsın dişisini etkilemeye çalışan arizona kertenkelesi ve istediğim kişinin kaslarına bakarım. İdeal tipimde bir madde daha vardı o da kurgusal karakter. Eğer hepsine uysaydın kaçırırdım seni"
"Asıl fesat sensin. Gıdıklandığını kanıtlayayım dediğimde gözlerinin bakışı değişti. Ayrıca ben kimse ile flört etmem. Şuan senle ortak olduğumuz için böyle konuşuyorum. Bana birşey söyleme ve uyuyalım" dedi ve kendisine sertçe çekip sarıldı. Başını boyun girintime soktu ve kokladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL AJAN(+18)
Fiksi RemajaBakışlarımız kesiştiğinde anlamsız gözlerle ona bakıyordum. Sinirlerim bu adamı görecekmiş gibi bir anda çıktığında "siz benim hastalığımı, uyku problemlerini nereden biliyorsunuz, ayrıca odada yaptığım her eylemi izlemenize gerek yoktu belki de güv...