JUNGKOOK
Şu geri zekalı firmada işimiz bitmiş ve hızla bebeklerimin yanına dönüyorduk. İçimde bir sıkıntı vardı ve bu sıkıntı tarif edilemez bir şekilde çoğalıyordu. Felix'te benimle aynı durumdaydı ikimizde sessizlik de hızla eve doğru gidiyorduk ki yaklaşık 15 dakikalık bir yolumuz kalmıştı. Felix'in çalan telefonu ile dikkatimiz telefona kaydı ve telefonu açan Felix
"Güzelim" diyerek telefonu cevapladığında sırıttım, ama bu sırıtmam uzun sürmedi Felix,
"Nee!!" diye telefonda kükreyince panikle,
"Ne oldu?" diye sordum. Felix halen daha telefonda konuşuyordu, göz göze geldiğimizde gözleri kocaman olmuş bana bakıyordu. Kahretsin kötü bir şey oldu, evet kötü bir şey oldu diye korku ile içimden geçirirken
"Felix ne olduuu!!" diye bende bağırdığımda Felix,
"Abi yavaş ol demeyeceğim bas gaza evi basmışlar " demesi ile gazı köklemem bir oldu. Panik, korku, endişe ne kadar boktan duygu varsa şu anda içimde barındırıyorum. 15 dakikalık yolu nasıl geldiğimizi dahi bilemez bir şekilde arabayı hızla evin bahçesine çektim ve gördüklerim karşısında şok oldum. Bütün adamlar bir tarafta ayılmaya çalışıyor, evin bahçesinde iki ambulans var ve içeriden ceset torbasında birini çıkarıyorlardı. Ayaklarımın beni tutmadığını hissettim ve
"Jimin!!!!!" diye bağırarak ambulansa koyulmak üzere götürülen cesede doğru koştuğumda, sağlık görevlileri beni yakaladı ve
"Beyefendi eşiniz değil içeride bilgi verecekler size " dediğinde Felix'te bende hızla içeriye daldık. Gözlerim Jimin'ni ve Meleğimi arıyordu ama görebildiğim tek şey, evime doluşmuş sağlık personelleri ve polislerdi. Lanet olsun ne oldu burada böyle Felix arkamdan
"Hyunlix" diye tedirginlikle bağırınca gözlerim, yan oda kapısında dikilen Hyunlix'e gitti. Üstü başı kan içindeydi, kolunu sarmışlar ve bu görüntü ile gözlerim daha da açıldı korku ile
"H-Hyunlix, Jimin nerede Cheonsa nerede? " diye sordum kekeleyerek. Hyunlix, hıçkırarak hızla Felix'e sarıldığında kalbim sıkıştı, nefes alamıyordum, ayaklarım artık bedenimi taşıyamaz duruma gelmişti. Ayakta durmak için duvardan destek alıyordum ve
"Lanet olsun biri eşim ve kızımın nerede olduğunu söylesin, Hyunlix neredeler lanet olsun ağlamayı bırak da konuş" diye gürlediğim de Felix
"Abi sakin " diye beni susturup arkamdaki polislere
"Biriniz bir şey açıklasın ne oldu burada" dedi. O esnada orta yaşlarda bir komiser öne çıktı ve gözlerimin içine sıkıntılı bir şekilde bakara
"Bay Jeon dimi ?" diye sordu. Evet, anlamında başımı salladığımda ise devam etti konuşmasına
"Şimdi dışarıdaki korumalarınız tehdit edildiğinizi ve onun için önlem amaçlı burada durduklarını söyledi. Cha Jung Su ve adamları tarafından eviniz basılmış " dedi ve duraksadıktan sonra gözlerime baktı lanet olasıca adama
"Devam et!" diye bağırmamla
"Eşiniz ve kızınızı kaçırılmışlar, bakıcınızı öldürülmüşler, Bay Hyunlix'i ise yaralamışlar. Korumalarınız ilaç ile uyutulmuş, içlerinde halen daha uyanamayanlar var" dediğinde
"Amon muydu o çıkarılan lanet olsun öl-öldü mü?" diye sorduğumda komiser başını evet dercesine salladı ve ben o anda
"Nasıl olur ya? Nasıl öldürürler? Annesi vardı onun, ondan başka kimsesi yoktu. Lanet olsun ne diyeceğim ben o kadına şimdi" diye söylenirken Hyunlix arkamdan sert bir şekilde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUNG BOSS ~JİKOOK~
Romans"Sen benim en güzel hatamsın" Mpreg Semekook Ukejimin "Genç Patron - Özlem Çorapcı" jikook uyarlaması.