Tek bir duygu seçmek zorunda olmadığımı keşfettiğim günler.
2 yıl.
Mutluydum.İnsanlar duygumu bulduğumu sanıyordu. Annem her zamanki gibi Endişelenecek bir şeyler buluyor, babam ise koltukta sakince gazete okuyordu.
Bunu onlara kesinlikle söyleyemezdim. Hiç kimseye söyleyemezdim. Yaşamak istiyorsam eğer,sadece kendime saklamak zorundaydım.
2 yıl önce bunları düşünmek zorunda değildim çünkü mutluydum. Ta ki sırrı taşıyamayacak hale gelene dek.
Diğer insanlara üzülüyordum. Tek bir duygu. Belki onlara söylersem benim gibi olabilirler diye düşünmüştüm. Sonra o haberi gördüm...
Benim gibi bir kız... Birden fazla duygusu olduğu için öldürülmüş. O günden sonra mutlu taklidi yapmam mümkün olmadı. Ani duygu değişimi olduğunda insanlar benden şüphelenmedi değil. Onlara mutlu olmak için öyle davrandığımı söyledim. İnandırmam biraz zor oldu. Ama artık duygularımı biraz saklayabiliyorum.
Üzgün olduğumu düşünüyorlar şimdi. Tekrar değişemem.
Somurtmaktan nefret ediyorum. Üzgün olmaktan da nefret ediyorum. Ama bunları aynı anda hissedebildiğim için mutlu oluyorum. Bir gün bu sırrımı birine anlatabileceğime dair içime umut doluyor. Sonra tekrar aklıma kötü şeyler geliyor, umutsuzluğa kapılıp endişeleniyorum.
Mutluyum.
Hala Mutluyum.
Mutluyum çünkü tek bir duygudan fazlasını hissedebiliyorum.
Ben farklıyım.
Ya da belki ben normalim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Fiksi IlmiahHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...