Jimin küçük tombul ellerinin arasına aldığı kalemi oynatıyor önüne aldığı testi çözüyordu.Minik oğlanın son günleri böyleydi işte.Jimin yıllardır evde gördüğü lise eğitimini tekrar ediyordu.
Jungkook ise jimin'e kendisini yıpratmamasını ve onun verdiği kartları kullanmasını söylüyordu.Fakat küçüğünü sıkmıyor üniversite hayallerine destek çıkıyordu.
Şayet biliyordu biricik eşinin resim tutkunu olduğunu.
"Bebeğim ben geldim."
Dedi dış kapıyı kapatırken Jungkook.salona doğru ilerlerken son zamanlarda aşina olduğu görüntü ile karşılaştı tekrardan.
Salonun büyük ışık alan penceresinin önünde ki yer masasının yanında bağdaş kurup oturmuş küçüğü.Jimin eve giren eşinin sesini duyunca yeşil harelerini kitaptan kaldırmış biricik kocasına dikmişti.
Jungkook Jimin'e doğru ilerlerken elinde ki aburcubur poşetini koltuğun üstüne bırakmıştı.Jimin'in yanına çöküp bağdaş kurunca Jimin'i kendisine çekmişti.
"Yer rahatsız edici olmalı.Sana benim çalışma odamı kullanabileceğini söylemiştim."
Jimin hafifçe omuz silkti.Kolları saatlerce kalışmaktan yorgun düşmüştü.
"Yerdeyken rahat edebiliyorum.Küçük bir alışkanlık."
Jungkook küçüğün bu haline gülünseyip onu bacaklarının üstüne çekti ve kollarını sararak göğsüne hapsetti.İşteyken bir saniye bile aklından çıkmıyordu.
"Benim güzeller güzeli meleğim."dedi burnunu sarı saçlara daldırırken.
"Sakın kendine daha fazla yüklenme.Hiç bir şey yapmasan bile seni en prestijli yerlerde okutabilirim."
Jimin küçük elleri ile jungkook'un omzunu tuttu.
"Ben yıllarca o kel adamı boş boşuna dinlemedim."Jimin'in dediği ile Jungkook yan ağız sırıttı.
Jimin'in ellerini usul hareketlerle avcuna alıp öptü.Saatlerce kalem tutmaktan narin elleri nasır tutmuştu.
"Kookie bu soruda bana yardımcı olabilir misin?"
Jimin'in sorduğu soru ile dumrula uğramıştı.
"Bebeğim ben işletme okudum. Hem de bunun üstünden yıllar geçti 32 yaşındayım bu sikik bilgiler beynimden uçtu gitti."
Jungkook'un söyledikleri ile jimin küçük elini ağzına götürüp kıkırdamıştı.Tatlı kıkırdaması Jungkook'un kulaklarını kutsarken bir kez daha hayran kalmıştı tatlı oğlana.
"Yah sen benimle alay mı ediyorsun küçük velet ?"
Jungkook'un sitem dolu sesi küçük olanı etkileyince Jimin ise.
"Ben velet değilim yirmi yaşındayım asıl sen bir ajushi sin."(böyle mi yazılıyordu ?)
Jungkook bi anda Jimin'i altına alıp gıdıklamaya başlayınca aralarında ki bu tatlı diyologa gülüşler katılmıştı.
Jungkook yumuşak cildi sıkmadan gıdıklıyor küçük oğlanın altında kıvranmasını sağlıyordu.
"Kocaya ajushi denmez seni velet."
-
Güneş çoktan şehri terk etmişti.Jeonların evi ise sessizdi fazlaca.Jungkook büyük bir dikkatle çalışma odasında dosyaları incelerken Jimin hayatında ilk defa mutfakta bir şeyler yapıyordu.
Müthiş bir sessizlikle mochi hamurunun içine çilekli dondurmayı yerleştiriyordu.Jungkook jimin'in mutfağa gitmesine bile karşıydı.
Keskin metaller ve sıcak ocak canını yakabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMOFİLİ |JİKOOK|
FanficJeon Jungkook suç ortağının hastalığı nedeni ile herkesten sakladığı oğluna saplantılı derecede aşık olur. Hemofili, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden dolayı kanın olması gerektiği gibi pıhtılaşmadığı nadir bir hastalıktır.