(medya Agir gibi)
Her şey ne kadar saçma ve sıkıcı. Hayatı boş boş yaşıyorum. Keşke deli bir bilim adamı zombi istilası başlatsa. Ya da uzaylılar dünyayı ele geçirse. Dünyanın sonu gelsede olur.
Ben Agir bu arada. Garip bir isim dimi. Anlamı ateş demek. 17 buçuk yaşındayım.
Az önceki düşüncelerime rağmen kendimi seçen birisiyim. Tabi neden sevmeyeyim ki dimi.
Sonuçta kim 1.82 boyu, yakışıklı yüzü, iyi vücudu, siyah saçları, renki gözleri( buz mavisi yani) ve iyi bir zevki varken( tabi kendisine göre. Çünki herkesin zevki farklı.) kendini sevmez ki?
Ben kendimi severim. Kendime güvenirim. Başka kimseye güvenmem. Ne kadar güvenmek istesem de mümkün diğil benim için. Her zaman birisi arkamdan bıcaklaya bilir diye tetikteyim.
Tabi kimseyi sevmiyorum diyemem ama sevdiklerim çok fazlada var diyemem.
Her neyse. En baştaki düşüncelerimin sebebi dünyanın bana çok sıkıcı gelmesi. Fakat şu da varki teknoloji ve medeniyetten uzakta ormanın derinliklerinde tek başıma bir kulübede yaşamak bana sıkıcı gelmiyor.
Galiba piskolojim birazcık bozuk olabilir. Yada fazla hayal perestim.
Aslında bunların hiç birisinin konumuzla ilgisi yok. Canım istedi diğe öylesine boş yapıyorum.
Ama yinede size konuyu anlatıcam.
Mesele şu ki bu sabah aslında ailemin gerçek olmadığını öğrendim. Meğersem doğumda karışmışım. Çok saçma diğilmi. Tam bir Wattpad hikayesi.
Şu anda da karşımda gerçek ailem olma ihtimali olan aileyi süzüyorum. Onlarda bizim gibi üç kişiydiler.
Orta yaşlı bir adam aynı benim gibi beni süzüyordu. Gözlerimiz ve şaçlarımız aynı renk. Fakat o biraz bronz gibi.
Arkasında yapılı birisi duruyordu. Siyah saçlı ve şu amcayla aynı ten renginde. Gözleri daha farklı renkte gibi. Gri? Daha açık gibi. Beni öyle bana öldürecek gibi baksada çok güzel gözleri varmış.
Bu arada benim renkli göz zaafım var. Sadece göz zaafıda olabilir. Fakat nedense insanların yüzüne bek dikkat etmem. Değişiğin tekiyiz nâpalım.
Doktor gelip kan alma işlemlerini başlatırken ben diğerlerini izledim.
Galiba benimle karışan çocuk şuydu. Rus sarısı saçları, yeşil gözleri vardı. İkiliye hiç benzemiyordu. Benimle aynı boyda duruyor gibi.
Doktor kanları alıp gittiğinde altı kişi odada baş başa kaldık.
Sıkıldım yemin ederim. Bir de doktor özel bir konu diye testi öncelikli yapıp 2 saate sonuçları getirecekmiş. O zamana kadar duvarla bakışıcam tabiki bende. En sevdiğim aktivite. Sıkılınca kolduğa yaylanıp boş boş bakmak.
Babam konuşunca ben takmayıp en yakınında oturduğum için doktorun masasındaki kalemleri elime alıp incelesem mi diye düşünüyordum.
"Peki test sonuçlarına göre ne yapıcağımızı konuşalım bence."
"Sizi bilmiyorum beyefendi fakat ben evladımı yanımda istiyorum."
Amca bey konuşunca elime aldığım kalemi incelerken göz ucuyla bir saniyelik bakış attım. Arkadaki ayı bey babasına inanmazca bakarken yandaki çocukta aynıydı.
Ve evet ayı bana saygı göstermeyene saygılı olamam.
"Bab-"
Amca bey konuşmaya çalışan ayı beyi durdurup konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Agir bu!(Gerçekailem / Erkekversiyon)
Humor(BİTTİ BİLE!) hikaye isminin anlamı yok. karakterimi kafamda kurarken nedense "ayas bu" kelimesi aklıma gelince kitabın ismini öyle koymak istedim. Fakat diğer kitabın ana karekterinin adı olfuğu için "Agir" diye değiştirdim. kısaca hikayeyle bir al...