17.bölüm

304 12 0
                                    

           DUNCAN EMRİCK

" Reccattus ne yapmaya çalışıyor kralım neler olduğunu anlamakta zorlanıyorum "

diyen eweret
Ellerini  saçlarının arasından geçirerek hayal kırıklığını ifade etti

Kral çenesini ovuştururken gözlerini iyice kıstı birinci komutanının sözlerini dinlerken kolu tahtına yaslanmıştı

Kral
" hiç birşeyi anlamak zorunda değilsin eweret "

Dedi eweret gergince homurdandı

" bana o küçük yavruyu burada istediğinimi söylüyorsun "  adeta çileden çıkmıştı

Kral uyarıyla hırladı çıkardığı ani ses nedeniyle göğsü titriyordu

" sana o lanet çeneni kapatıp başka işlerle ilgilenmeni emrediyorum yapacağın başka işler var "

Eweret duygusuz bir şekilde kıkırdadı

" reccattusun saçmalıklarına kulak asmaya başladığına inanamıyorum o aptal dilsiz küçük yavrunun  lunamız olduğuna nasıl inanabildi...kendi ağzınla bir eşin olmadığını...."

Kral eweretin sözlerini öfkeyle tınlayan bir hırlamayla böldü aniden tahtından fırladı

Eweret daha farkına bile varmadan kral öfkeyle karşısında belirdi
Komutanının gözleri korku ve dehşetle açıldı

Kral tiksinti içinde ikinci komutanına bakarken başını salladı ( korkusuz ) adamının sertçe yutkunmasını izledi

" benimle nasıl konuştuğuna dikkat et son bir kaç gündür herkesin dili gevşemiş gibi inan bana dilini kökünden koparmak istemiyorum "

Diyen kral hırladı gözleri her zamankinden daha koyuydu
Lycanının yüzeye çıktığını fark eden komutan yutkunarak geri adım attı

Kral adamının geri tepmesini karanlık kıkırdamayla izleyerek

" zavallı adam bana saygısızlık gösterdiğinde karşımda dur geri adım atma"

Eweret korkmuş endişeli gözlerle başını iki yana sallayarak

" hayır hayır kralım niyetim asla bu değildi ben sadece "

" sen hiç birşeysin  nasıl konuştuğuna dikkat et ve lenoranın adını ağzına alma hiç birşeyi sorgulama ve işine devam et eğer beni düşmanın olarak görmek istemiyorsan...."

Kral lenoranın adını ilk kez ağzına aldığını fark ettiğinde omuzları kasıldı

Eweret durumun farkına vardı ama konuşmamak için dilini ısırdı

" söz veriyorum kralım birdaha böyle konuşmayacağım size en içten özürlerimi  sunuyorum ve bir daha böyle birşeyin olmaması konusunda sizi temin ederim "

Diyen eweret teslimiyetle başını öne eğdi kral adamından uzaklaşıp arkasını dönerken hala hırlıyordu

" git ve bana reccattusu bul ona kralın çağırdığını söyle"

" hemen kralım " diyen eweret gerginlik dolu odadan hemen çıktı

Kral tahtına oturdukdan sonra derin nefes alarak içindeki yaratığı sakinleştirmeye çalışıyordu

Ama olmuyordu işte içindeki canavarı sakinleşmiyordu
Yaratılışını değiştirmek için yapabileceği hiç birşey yoktu

Bugün olduğu ölümsüz canavar olmak için yaratılmıştı

Saygısızlıktan nefret ediyordu adamlarının boyunlarını ısırmayı içindeki zehri onlara enjekte etmeyi ve can çekişlerini görmek için can atıyordu

Bir ölüm makinesi olmak için yaratılmıştı ve üst katta bulunan küçük yavrunun  onun ne kadar gözü dönmüş bir yaratık olduğunu görmeye hazır olmayacağını biliyordu

" kralım beni emretmişsiniz"

Reccattus taht odasına girip kralın gergin sırtına bakarak
Oda oldukça tereddütlü  hissediyordu

Gergindi ve omuzları dikti reccattus bir bakışta kralının kızgın olduğunu anladı

" bugün şifacıyla konuştunmu "

diye sordu kral sırtı hala adamına dönük vaziyette

" aslında eweret beni bilgilendirdiğinde oradan geliyordum  neden "

" Şifacı ne dedi "

diye sordu kral cevabını bilmek istediği soru değildi reccattus şoktan sarsılmamak için zor ayakta duruyordu

Reccattus derin bir nefes alarak

" iç organları yavaş yavaş iflas ediyor kurtboğanın en ölümcül olanına maruz kalmış ve buda organlarını çürütüyor kurdunun gücü iyileştirmeye yetmiyor
Onu işaretlemek zorundasınız "

Kral donup kaldı büyük altın tahtına eklemleri sıkı sıkıya sarılmıştı

" sorun ne bunu yapamazmısınız "

diye sordu reccattus merakla kralı geren şeyin ne olduğunu bilmek istiyordu

Kral sessizce hırladı göğsü ve omzu yorgunlukla titriyordu

Kral dudağını kıvırırken sırtı hala adamına dönük halde

" hayır yapmayacağım "

Dedi
Reccattusun duymak istediği cevap bu değildi

" neden "

Kral aniden arkasını dönüp adamına bağırarak

" hiç birşey anlamıyorsun reccattus ve bu oyunu oynamayı bıraktığın anda bunun senin ve o kız için ne kadar iyi olduğunu göreceksin "

Reccattus canavarını sakinleştirmeye çalışan kralın göğsünün hızla inip kalkmasını izlerken şaşkınlık içindeydi

" o zaman açıklayın size büyük bir lütuf verildi bunu hafife almayın "

" defol "

" bana nedenini söylemeden burdan gitmeyecem kralım
Neden bu bağı inkar ediyorsunuz neden o kızı bile bile ölüme gönderiyorsunuz "

Kral öfkeyle adamının sertçe yakalarından kavrayarak

" kimseye hesap vermek zorunda değilim boynunu burda parçalamamı istemiyorsan hemen huzurumdan defol asker "





LYCANTHORP   (  Tamamlanmış Kitaptır  )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin