Komutanım // BXB

10. Bölüm

Dünkü olaydan sonra bir daha bakmamıştım Berat konutanın yüzüne adam resmen dudağıma yapışmıştı

Hayır anladık öptünde dudağımı kemirdin amcık hoşafı niye ısırıyorsun hayır yani bari nazik ol

Elimdekileri toplayıp kenara koydum Timur abi koşarak yanıma geldi ve beni omuzuna atarak yemekhaneye koştu

Hiç bir şey yemek istemiyordum ne midem alıyor nede yemek istiyordum Timur abide bu yöntemi bulmuştu

"Hadi geç yemek yiyeceksin" bacağına oturtup yanağımı sıktı

"Timur bana versene" Suat abi elini uzatınca kaçmak için hamle yapmıştım ki Timur abi tutmuştu

"Kaçma abicim yemek yiyeceksin" Suat abi belimden tuttu biliyorlardı çünkü kaçacağımı

Bacağına oturdum "iştahım yok" yiğit ağzıma patates koyunca tükürecektim ki Timur abi elini ağzımın üstüne koydu

"Ye" evet sinirlenmişti yavaşça çiğnemeye başladım. Ne kadar dayak yesemde bunun kadar ağır değildi heleki üstümde deney yapmaları

Sırtım feci halde kaşınıyordu, ve bunu Berat komutan değil albay yaptırmıştı adamın bundan haberi bile yoktu

"Aç ağzını güzelim" Suat abiye boş boş bakıp ağzımı araladım pilavı çiğnemeye başladım

Suat abi gerçekten çok iyi biriydi bana göre değil çünkü bana sevgilisi gibi bakıyordu kendi kaşığından yediriyor beş dakikada bir öpüyordu

"Doydum" hepsi aynı anda bana döndü "Serdar!!" Ses yemekhaneyi inletirken herkes bize dönmüştü

Berat komutan bile bakmıştı,bakışlarımı kaçırıp ağzımı araladım Suat abi yemek yedirmeye devam ederken Berat komutan sinirli bir şekilde bize bakıyordu

Ağzıcık pilav kalınca kaşıkta Suat abi yemişti "abicim düzgün ye şunu hep döküyorsun" dökmüyordum hızlı çiğnemem için böyle yapıyordu

Diğer askerler film izlermiş gibi bizi izleyip yemeklerini yerken Berat komutan yemeğini bitirmiş ve çıkmıştı

"Gerçekten doydum bak bitti" gerçekten bitmişti, ayağa kalkıp yavaşça yürüdüm

"SERDAR!!" Albayın sikik sesi ile adımlarım durdu saçımdan tutup beni çimenlerin üstüne atınca acıyla dişlerimi sıktım

"Sana demedim mi lan ben burayı topla diye" askerlere emir verince beni tutup sürüklediler

"Şimdi sana ceza bütün bahçeyi yürüyeceksin ama bacak ve ellerinin üstünde" pozisyona geldim

Sırtım feci halde ağrıyordu "tak şunu" gözüme göz bandı taktı

"Başla" sağ el sağ ayak sol el sol ayakdevam ederken çimenlerin sıcaklığı elimi yakıyordu

~~~
"Son beş adım daha" kollarım yanmaya başlamıştı ve bacaklarımı hissetmiyordum

Beş adım daha attım "SON BEŞ HADİ" yüzümü buruşturdum adımlarım yavaşlamıştı

"Albayım" ayağını sırtıma koydu ve çıktı "ON ADIM BAŞLA" üstümdeki ağırlık ile daha ne kadar devam edebilirdim

Tekrar emeklemeye başladım önümü görmüyordum ama komutan yön veriyordu