Just trust me, you'll be fine
1. BölümHayatımızda aldığımız bazı kararlar bizi çıkışa sürüklerdi. Tıpkı benim Jihoon'la sevgili olmaya karar vermem gibi.
Hayatımın sonunu kendi elleriyle karalamış bir adamdı Park Jihoon
Yanlıştı. Başından beri çok yanlıştı.
Büyük bir yanılgıydı.
Onu sevdiğimi düşünmüştüm sadece. Hiç sorgulamamıştım bile. Çünkü ilk defa birinden hoşlanmıştım ve bunun bir özelliği olduğunu düşünmüştüm. O da beni seviyor sanmıştım. Çünkü öyle davranıyordu. Aylarca bu kadar iyi rol yapması ne kadar olasıydı?
Başından beri öpüşmekten ileri gidememiştik. Ben istememiştim. Çünkü hazır değildim ve zorlanmak değil anlayış beklemiştim. Şimdi ne olmuştu? Sabrı mı taşmıştı? Hem de delirecek kadar. Belki de ilişkimizi biraz olsun sorgulayıp düşünseydim bir ayrıntı mutlaka görebilirdim. Ama ben her zamanki gibi kafamın dikine gitmiş ve ne sorgulamış ne de sorgulatmıştım.
Hatalıydım. Artık olan olmuştu ve bu düşünce anlamını yitirmişti. Geç kalınmış bir meseleydi artık.
Nefes alıyordum, hala hayattaydım. Ama neden kendimi bir ölüden farksız hissetmiyordum?
O zaman fark etmiştim. Ölü olmak için nefesimizin kesilmesine gerek yoktu. Kalbiniz atsa da olurdu mesela. Ama yaşıyor gibi hissetmiyorsanız ne anlamı vardı ki?Bu gece güvenmemeyi de öğrenmiştim. Bu gece bana çok şey öğretmişti aslında.
Benim adım Roséanne Park, ve ben bu gece ilk defa kalbimin varlığından rahatsız olup kalbimi göğsümden koparıp atmak istedim. Çünkü yaşamak istemedim. Nefesim kesilsin ve bunları yaşamak zorunda kalmayayım istedim. Ben bu gece ilk defa ölmek için tanrıya yalvardım.
Hayat insana hiç yapmam dedikleri şeyleri bile yaptırabiliyordu. Yaşamayı çok severken şu anda ölmeyi istemem de garip geliyordu.
Şu sıralar her şey garipti zaten.
Ben toparlanamazdım. Peki kim toparlayacaktı beni. Ailem mi vardı? Hayır. Arkadaşım mi vardı? Hayır. İnsanın sevdiklerine en çok kötü günlerinde ihtiyacı oluyormuş gerçekten de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
obscurité | rosékook
Fiksi PenggemarBazı mahvoluşlar, beraberliğinde yeni başlangıçlar getirir Erkek arkadaşı tarafından tecavüze uğrayan roséanne ıssız sokaklarda ağlarken belalı olan jeon jungkook'la karşılaşır