Akademi günlüğü beş

8 2 0
                                    

Gün Amaya için erken başlamıştı gece boyunca aklına takılan sorular sayesinde uyuyamamış göz atları bu sebeple hafif morarmıştı .

Pencereye doğru adım atıp camları sonuna kadar açtığında rüzgarın esintisi Amaya'nın saçlarının uçuşmasına sebep oldu.
İçine çektiği hava çiçek kokusuyla bütünleşerek Amaya'yı mest etmişti.
Hava daha aydınlanmamış olmasına rağmen huzur doluydu .

Odanın içine giren hava negatif enerjiyi silip süpürürken Amaya   gardırobundan çıkardığı  jean pantolon atlet tarzı ve yaka  beyaz tişörtünü giydi  .

Tam odadan çıkacakken acık bıraktığı camı kapattığında bir an gözleri  aynadaki yansımasına takıldı .
Solgun görünüyordu beyaz teni dahada beyazlaşmış gibiydi .
Usulca ahşap masanın  önüne oturup makyajını  tamamlayan  Amaya, yorganı ayağına sıkıştırarak uyuyan Sevginin yüzüne bakıp uyandırmamaya gayret göstererek odadan çıktı .

Boş Akademinin koridorunda  gezerken gariplik hissiyle dolan Amaya kendini cezbeden kokuların peşine takılmaya karar vererek doğruca bahçeye yöneldi.

Akademiden çıkıp bahçeye gireceği sırada iki kişinin sesiyle olduğu yerde kala kaldı.
. Biraz sakin olmak zorundasın Berra,  Dağkan kararını verdi .
Biz onun kararına saygı duymak zorundayız  dün yaptığın şey çok saçmaydı .

. O kıza tahammül edemiyorum kendini  beğenmiş,  Uğur  Babam onun babasının yüzünden ceza aldı.

. Babasının suçunu kızına mal edemezsin Berra artık durmalısın yaptığın bir çok taşkınlığı Erkan'la kapatıyoruz .
Böyle devam edersen alacağın cezayı hesaplasan iyi olur.

Amaya daha iyi duymak için bir adım attığında  çalıya bastı .  
Çalının sesi  sessizliği yırtınca Berra'yla Uğur dikkatini sese verdikler  .

. Orda kim var ?
Berranın sorusuna ne yapacağını  bilemeyen Amaya yönünü değiştirip hızla uzaklaştı.
Nefes bile almadan ordan uzaklaştığında takip edilmediği anladıktan sonra ellerini diz kapağına koyup  içinde biriktirdiği nefesi tek seferde verdi.

Duruşunu dikleştirip etrafına bakınan Amaya  akademiye yakın ormanlığı görünce daha önce farketmemiş  olmasına  şaşırmıştı .
Yönünü değiştirip hızlı adımlarla ormana yöneldi .
Kendini yormayacak şekilde ağaçların içinde yürürken ormandaki hayvanların seslerini duyuyordu.
Hava tam aydınlanmamıştı ama zifiri karanlık olmadığı için Amaya önünü görüyordu .

Sağ tarafından gelen  hışırtıyı duyunca korkuyla sağına baktı.
Beyaz  bir tavşanın ayağını iki dalın arasına sıkıştırdığını gördüğü an onu ürkütmemek için yavaş ve tedbirli hareketlerle yanına yaklaştı.

. Sakin ol sana zarar vermeyeceğim . Diyerek nazikçe tavşanı tutup bacağını kurtardı .
Yumuş yumuş tavşanı okşadıktan sonra yere koyup, hadi bakalım daha dikkatli olmalısın her zaman benim gibi birini bulamazsın.
Derken tavşan ortadan çoktan kaybolmuştu bile.

Ellerini çırpan  Amaya doğrulup ayağa kalktı yola doğru dönünce hemen karşısında ona bakan bir çift gri gözle karşı karşıya geldi .
Ne diyeceğini bilemeyen Amaya
. Şey şey sizi farkedemedim.

Kaşlarını havaya kaldıran Dağkan
. Bu saatte burda ne işin var .

. Uyuyamayınca tavanı seyretmek yerine sakin bir yürüyüş yapmayı tercih ettim.
Yasakmıydı ?

Yeni  TürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin