22. Bölüm

814 27 11
                                    

Kaç gün olmuştu bilmiyordum uyanmıyordu benim kardeşim uyanmıyordu

Elini sıkıca tutup öptüm "kardeşim...neden uyanmıyorsun yoksa beni bırakmayı mı düşünüyorsun" boynunu kokladım o güzel kokusu beni kendime getiriyordu

"Çok özledim seni uyanmanı istiyorum,uyan kız bana söz sana bağırmayacağım" kapı açıldı içeri doruk girdi

"Uyanmıyor" dedi karşıma otururken elini tutup okşadı "neden uyanmıyor bizi bırakmayı mı düşünüyor"

"Bilmiyorum doruk çok yoruldu benim kardeşim uyanmayabilir kalbi atmayı bırakana dek yaşıyor olacak,o güzel gülüşünü göremiyoruz, o güzel bakışlarını,konuşmasını bağırmasını her şeyini özledim ben"

"Bende çok özledim,bana kızmasını bile özledim" eğilip her iki yanağından öptüm

Bir elim saçındaydı diğer elim elini okşuyordu

~~~
Koltukta oturmuş düşünüyordum ta ki o ses gelene kadar

Kalbi atmayı kesmişti hızlan ayağa kalkıp camın arkasından baktım

Düz çizgi

Doktorlar koşarak içeri girdi ben, ben çok yorulmuştum bu on iki günde kalbi on defa durmuştu bakamıyordum artık

Benim kardeşimin bir suçu yoktu ne günahı vardı neden bunları yaşıyor

Diğer askerler girmişti komutanlarda,Berat komutan hariç yiğit ben Suat ve doruk beş kişi kalmıştık

Üstümüzdeki asker kıyafetleri gerekçe sebebi giyiniliyordu,dayanamıyordum

Koşmaya başladım arkamdan bağırıyorlardı,benim kardeşim orda ölüm döşeğindeydi o siktiğimin albay'ı keyif çatıyordu

Hızlan arabaya bindim ve kemerimi taktım "şimdi göreceksin kimin siki daha uzun" arabayı çalıştırıp askeriyenin yolunu tuttum

"Alo cengo albay orda dimi"

"Evet abi burda"

"Tamam hadi Allah'a emanet ol"

Telefonu kapatıp daha çok yüklendim gaza o benim kardeşimi ölüm döşeğine attı bende onu hapis'e atacağım

~~~

Arabadan inip hızlan içeri girdim "abi bir şey mi oldu"sesler boğuk geliyordu bütün sinirim engel oluyordu buna

Albay'ın odasına çıktım ve kapıyı çalmadan içeri girdim,elinde sigarası ayaklarını uzatmış içiyordu beni görünce hızlan ayağa kalktı

"Ne bu edepsizlik"

"Hala edepsizlikten bahsediyor" yakalarından tutup dışarı attım

Yere sert bir şekilde düşünce yakasından çektim ve merdivenlerden sürükleyerek aşağı indim

Bahçeye çıkınca herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu

Yere bıraktım ve karnına tekme attım şuan ki sinirimi görenler karışmıyordu

"Bana bak aske-"

"Halen asker diyor amına koduğum" üstüne çıkıp yumruk attım

"BENİM KARDEŞİM ÖLÜM DÖŞEĞİNDE LAN BU ON İKİ GÜNDE KALBİ KAÇ DEGA DURDU BİLİYOR MUSUN" kafa mı salladım

"BİLMİYORSUN ÇÜNKÜ SEN BURDA KEYFİNE SİGARA İÇİYORSUN,BENİM KARDŞEİMİN KALBİ ON DEFA DURDU LAN ON DEFA BEN HER KALBİ DURDUĞUNDA ÖLÜCEK DİYE ÖDÜL KOPUYOR"yüzüne bir tane daha yumruk indirdim

"ARTIK GÜLMÜYOR,BAKMIYOR,NEFES ALAMIYOR,KONUŞAMIYOR SEN,SEN BENİM KARDEŞİMİ O ALETLERE MÂHKÜM ETTİN BENİM KARDEŞİM O ALETLER OLMADAN NEFES ALAMIYOR" bir yumruk daha

"Sen benim kardeşimin hayatı ile oynadın şimdi ödeşeceğiz" telefonumu çıkartıp polisi aradım ve gelmelerini söyledim

Geldiklerinde ilk şaşırsalarda bir söylemeden alıp götürmüşlerdi

Yere çömelip ağlamaya başladım her bir göz yaşım kardeşim için serdar'ım için akıyordu

Zor sakinleştirmişlerdi beni o kadar çok ağlamıştım ki artık beynim çatlıyordu

Üst kata çıkıp bizimkilerin yanına gittim "albay'ı...polislere teslim etmişsin"dedi Berat komutan akan göz yaşlarımı silip başımı salladım

"Evet komutanım"uzun bir süre sessizlik olmuştu Berat komutan ayağa kalkıp yerde oturan doruğun yanına gitti

"Doruk"Berat komutanın sesini duyunca kafasını hızlan kaldırmıştı uykusuzluk ve ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerimiz

"Buyurun komutanım"

"Hadi kalk"

Doruk ayağa kalkıp koltuğa oturdu "size kahve getireceğim"

"Yok komutanım sağ olun"dedim dürüstçe

"Serdar"hepimiz aynı anda ona baktık "Serdar sizi böyle görseydi üzülürdü değil mi? hepinize kızardı değil mi haklı değilmiyim çok üzülürdü sizi böyle görse en azından uyuyun uyanırsa ona düzgünce bakamazsınız"

"Ama komut-"Dedi Suat

"Haklı değil miyim Timur"

"Haklısınız komutanım"

"Hadi en azından uyuyun ben uyanığım"

Hepimiz bir köşeye geçtik her ne kadar uyumak istemesemde Berat komutan haklıydı

Gözlerimi kapattım zaten çoktan uyumuştum...

~~~
Beratdan

İçeri girip koltuğa oturdum en azından buzlar erimişti

Ama vicudunun rengi halen aynıydı elini tutup yer yerini öptüm

"Güzelim" bir elim saçına gitti "çok mu yorgunsun...neden uyanmak istemiyorsun her geçen saniye bana fazla çok korkuyorum ölüceksin diye" saçını öptüm

Sanki ruhum onu öptükçe iyileşiyordu onun bu halini görmek gerçekten çok zordu

Yanağını öptüm "bende çok yoruldum güzelim ama sana bakmaktan değil bu halini görmek bedenimi zayıflatıyor korkuyorum sensiz olunca korkuyorum...beni kırma olur mu canını sevdiğim uyan korkumu yenmemde yardımcı ol"

Diğer yanağını öptüm buz gibiydiler,yüzünün her santimine öpücük bıraktım tüy kadar öpücükler canı yanar diye sıkı sıkı öpmedim

Dudağını öptüm ölünün dudakları gibi koyu mordu bir daha öptüm

"İyileş canını sevdiğim belki,belki iyileşemezsin biliyorum belki bir ömür boyu uyanmazsın ama beni kırmanı istemiyorum...seni dövdüğüm güne lanet ediyorum seni kendimden uzaklaştırdığım güne lanet ediyorum"gözümden bir damla yaş aktı

"Belki beni affetmezsin ama en azından bir kez göreyim o güzel gülüşünü dudaklarıma asılı kalsın o gülüş,güldüğünde kısılan gözlerin, ellerin her yerin özene bözene yaşatılmış" ağlamaya devam ediyordum

"Küçükken seni öpen çocukta bendim bak tekrar karşılaştık bana söz verdiğin gibi sözünde her zaman durdun halen durmaya devam ediyorsun"

Kafamı yatağa koydum ve elini sıkı sıkı öptüm "belki sen affetmezsin ama o gülüşünü dudaklarından kaldırma..."

Komutanım // BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin