(Avatar 2 ye baktım. Unutamıyorum. Hatta oc olan bir hikayede yazıcam gibi. Ama ne zamansa. Them songcore 'yi iki günde kıtktan fazla kez dinledim)
Olca patronla eve gelmiştik.
Şu an salonda oturmuş portakal suyumu içerken doktor olduğunu öğrendiğim Kaya yaralarıma pansuman yapıyordu.
Kendimi hayvanat bahçesindeki hayvan gibi hiss ettim ya. Her kes bana tip tip bakıyor.
"Agir. Oğlum gerçekten dediklerini yaptınmı?"
Anne hanımın sorusuna cevap vermedim. Aslında en doğal haklarıydı sormak. Ne de olmasa daha bir hafta geçmemişti tanışmamızdan. Beş günlük kişiye güvenmeleri asıl absürt olurdu.
Ama yinede nedense hayal kırıklığına uğradım. Olca gibi absürt olsada bana güvenmelerini mi istiyordum? Saçmalık.
Gerçekten bu evde bir şeyler var. Yapımı bozuyor.
"Ben Agirin öyle bir şey yapmayacağına inanıyorum. Öyle birisi diğil. Lütfen yargılamadan önce açıklamasına müsade edin."
Olca patron konuşurken ona baktım. Kendinden emin konuşuyordu.
"Aslında bana da öyle şeyler söyleyecek birisi gibi gelmedi. Ve kusura bakma kardeşim ama o Ceren denen kızda iyi birisine benzemiyor."
"Ama abi o benim kız arkadaşım. Bana neden yalan söylesin."
Ah evet şu Ata denen çocuk ve abisi de buraya gelmişti. Atanın abisi onun kelimelerine omuz silkip söyledi.
"Cadıya benziyor kız. Napayım."
Abi tam on ikiden vurdun. Yelloz cadının təki o kaşar. Kim bilir neler söylemiştir onlarada deli öküze dönmüştüler.
Amca bey geldiğimizden beri ilk kez konuşmuştu.
"Oğlum ben Agir öyle birisi demedim ki. Sadece her iki çocuğum tarafından da hikayeyi bilmek istiyorum."
Adam haklı. Kimse söyledin demiyor. Ama Olca patron dışında kimse de söylemedin demiyor.
Elimdeki bitirdiğim bardağı masaya bırakıp konuştum.
"Tamam öncelikle her şeyi açıklamadan önce şunu söyleyeyim. Benim düşüncelerim sizi ilgilendirmez. Yaptıklarımda aynı şekilde. Açıklamamdan sonrada bir şey yapmaya kalkışmayın. Kendim her şeyi hallede bilirim."
"Duruma göre buna karar veririz."
Amca beyin konuşmasına cevap verdim.
"Hayır. Kendi işimi kendim hallede bilirim. Geri zekalı diğilim. Yardım almam gereken yerlerde yardım istemeyi biliyorum. Yani bana karışmanıza izin vermiyorum."
Karşılık vermedi. İç çekip diğerleri gibi açıklama yapmam için sessizce bekledi.
"Hmm. Şöyle açıklamaya başlayayım. Okula gittiğim beş günde ne Doğunun ne de Kuzeyin ismini ağzıma almadım."
"Bunun anlamı yok. İsimlerini söylemeden de ima edebilirsin."
Alp ayısı konuşunca devam ettim.
"O zaman daha açık olayım. Ne onlar konusunda konuştum, ne de Kuzeyle benzerliğimizi sorgulayan insanlara cevap verdim. Hepsini görmezden gelidim. Aslında öğretmenler ve nöbetçi öğrenciler dışında neredeyse kimseyle konuşmadım galiba? Ah tabi Ceren dışımda. Tabi benimle konuşan kendisiydi ama cevap veriyordum."
"Bu Doğu hakkında arkasıyca kötü konuşmadın."
Çicek sorunca tek kaşımı kaldırıp Doğuyu işaret edip söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Agir bu!(Gerçekailem / Erkekversiyon)
Umorismo(BİTTİ BİLE!) hikaye isminin anlamı yok. karakterimi kafamda kurarken nedense "ayas bu" kelimesi aklıma gelince kitabın ismini öyle koymak istedim. Fakat diğer kitabın ana karekterinin adı olfuğu için "Agir" diye değiştirdim. kısaca hikayeyle bir al...