KATİL

1. Bölüm: Okul

Medya- Çağla'nın okula giderken giydiği kıyafetleri.

Sabah alarmın sesine uyandım. Derslerin bu kadar erken olmasına yakınırken yavaşça yataktan kalktım.

Okula gitmeme daha bir buçuk saat vardı. Bu yüzden rahatça kahvaltı edip televizyon izleyebilirdim. Evi liseden yakın arkadaşım olan Gizem ile tutmuştuk.

Gizem henüz uyanmamıştı, ben de kahvaltıyı hazırlamaya karar verdim ve yavaşça mutfağa geçtim. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Gizem'i zor bela yataktan kaldırdım ve birlikte güzelce kahvaltı ettik.

Ben salonda çizgi film izlerken Gizem odaya girdi ve "Yine mi çizgi film izliyorsun sen? Ne zaman büyüyeceksin acaba." diye söylendi ve televizyonu kapattı. "Hadi, okula geç kalacağız." Gözlerimi devirerek odama geçtim ve hazırlandım.

Birinci derse çoktan girmişlerdi. O yüzden acele etmeden evden çıktık. Merdivende bir çocukla karşılaştık. O kadar yakışıklıydı ki bakmadan edemedim.

Evden yeni çıkıyordu. Kapıyı kilitlerken o da bizi gördü. "Merhaba" dedi gülümseyerek. Gizem de "Merhaba" diye karşılık verdi. Gizem, dış çevreye bana oranla çok daha cana yakın davranıyordu.

"Okula mı gidiyorsunuz?" Bunu o çocuk sormuştu.

"Evet" diye yanıtladım.

"Sizi okula bırakabilirim isterseniz ?" Arabası mı vardı? Zaten zengin bir tipe benziyordu. Gizem ile anlık bakıştık. Ona, olmaz anlamında bir bakış attım.

Bana aldırmadan "Olur, tabi" diye atladı Gizem hemen. Tabi ki beni de peşinde sürükledi. Arabanın önüne geldiğimizde kumandadan kiliti açtı ve sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa oturmam için bana arabanın kapısını açtı. İlk başta şaşırsam da arabaya bindim. Gizem de arka koltuğa oturmuştu.

"Ben Özgür." dedi arabayı çalıştırırken.

"Gizem ben, memnun oldum."

Özgür yeşil gözlerini bana çevirdi ve sorarcasına baktı. "Çağla. " dedim ben de.

"Memnun oldum kızlar, kaçıncı sınıfsınız ?"

Soruları Gizem cevaplardı, ben pek umursamazdım.

"Biz birinci sınıfız. Sen?"

"Ben ikinci sınıfım. Buraya yeni taşındım, bazı problemler oldu da."

"Hımm" dedi Gizem.

Okula gelmiştik. Profesyonel bir hızda arabayı park etti. Birlikte arabadan inerken "Okulda görüşürüz kızlar." diyerek yanımızdan ayrıldı. Biz de sınıfımıza gittik.

İlk iki- üç dersi uykulu bir şekilde geçirdim. Zaten sınav haftası henüz başlamamıştı. Konularda da sıkışıklık yoktu o yüzden.

Çok sıkılmıştım ve dışarı çıkıp dolaşmak istiyordum. Şimdi ki ders de önemsizdi zaten. Gizem benimle gelmeyeceğini söyledi. Ben de ısrar etmedim.

Okula çok yakın olan bir cafe vardı. Birşeyler içmek için oraya gittim ve bir yere oturdum. Az sonra kapıda, bugün bizi okula getiren çocuk belirdi. Yani Özgür. O da beni gördü ve yanıma gelip "Oturabilir miyim? " diye sordu. Ben de kabul ettim tabi ki.

"Sen de mi derslerden kaçtın?" dedim.

"Evet" dedi gülerek. Ben de güldüm.

"Önceden de Ankara'da mı oturuyordunuz?" Özgür sormuştu.

Masada duran dergiyi inceliyordum. Başımı kaldırmadan "Hayır, İzmir'den geldik biz," dedim ve sonra bakışlarımı ona çevirerek "sen ?" diye sordum.

"Biz burada oturuyorduk," kafasını cama çevirdi ve bir süre dışarıyı izledi. Birşeyler düşündüğü belli oluyordu. Sonra, "Üniversite birde aile içinde sıkıntılarımız oldu ve biz arkadaşlarla ayrı bir ev tuttuk."

"Ya, üzüldüm." dedim.

Hemen sonra garson geldi ve siparişlerimizi aldı.

"Ben kola alıyım." dedim. Özgür hiç düşünmeden,

"Ben de" dedi. Garson gittikten sonra konuşmadık. Zaten iki dakika sonra kolalarımız geldi.

Ben tam kolamı yudumlarken telefonum çaldı, Gizem arıyordu.

"Efendim Gizem"

"Çağla, acilen eve gitmemiz gerekiyor"

"Noldu, neredesin?"

"Ben okulun oradayım, çabuk ol. " dedi ve telefonu suratıma kapattı. Ters giden bir şeyler olduğu belliydi.

Telefonu çantama koyarken Özgür'ün bana baktığını farkettim ama ona açıklama yapmaya gerek duymadan çantamı alıp kafeden çıktım.

"Çağlaa!" Özgür arkamdan geliyordu. Ona dönüp baktım. "Bir sorun mu var?" diye merak içinde sordu.

"Şey, arkadaşım çağırdı da," Bana ee der gibi baktı.
"Sanırım acil. " dedim.

"Öyleyse birlikte gidelim, sizi eve bırakabilirim" dedi.

"Gerek yok, kendimiz gideriz." diyerek teklifini reddettim.

"Peki" dedi ve yine umursamaz tavrını takınarak iki elini pantolonunun cebine soktu ve etrafına bakınarak yanımda yürümeye başladı.

Yeni bir hikaye yazıyorum .Umarım beğenirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. -oy ve yorumlarınızı bekliyorum-