Şimdi All Might ve Hikari sessiz bir şekilde Keigo'nun uyanmasını bekliyordu.
.
Hikari bu teklifi gerçekten çok merak ediyordu. Ne olabilirdi ki acaba? Aklına hiçbir şey gelmiyordu.
.
Sonunda abisi kıpırdatmayan başladı ve gözlerini açtı.
.
"Vay be, şuan neredeyse tamamen iyi hissediyorum."
.
Hikari, abisinin uyanır uyanmaz bunu söylemesine güldü ve kollarının abisinin boynuna doladı.
.
"Genç Keigo, durumun nasıl?"
.
Keigo, All Might'ı evinde görünce şaşırmıştı. Nasıl haber almışlardı ki, o sırada gözü küçük kardeşine kaydı. Tabi ya küçük kardeşine acil bir durumda araması için All Might'ın numarasını vermişti.
.
"Şuan çok daha iyiyim All Might, beni tedavi ettiğiniz için teşekkür ederim."
.
"Rica ederim genç adam. Eğer konuşabilecek durumdaysan sen ve kız kardeşin hakkında bir şey konuşmak istiyorum."
.
Keigo, şaşırdı. Ben ve kız kardeşim mi? Belki de ona yeterince iyi bakamadigindan All Might onu Keigo'dan alacaktı. Keigo buna izin vermezdi.
.
"All Might, lütfen... lütfen onu benden almayın..."
.
Hikari'nin gözleri fal taşı gibi açılmıştı. O da abisinin neyden şuphelendigini anlamıştı. O da abisinin bırakmak istemezdi. Abi kardeş All Mighta korku dolu gözlerle bakarken All Might kahkaha attı.
.
"Neden böyle düşündünüz ki? Keigo, sen Hikari'ye en iyi bakabilecek olan kişisin sizi ayırma gibi bir amacım asla olmadı."
.
Kardeşler bu sözlerle bir oh çekti.
.
"Benim size sunacağım teklif şu, Keigo zaten U.A tarafından egitiliyor. Kendini yeterince geliştirdiğine inanıyorum. Bundan sonra kardeşine de aynı eğitimi vermeni istiyorum. Kabul eder misiniz?"
.
Hikari duydukları karşısında şoka uğramıştı. Tabii karar abisine bağlıydı fakat o da dövüşmeyi öğrenmek istiyordu. Belki bir kahraman bile olabilirdi. Yüzündeki gülümseme ile insanları kurtarıp BEN BURADAYIM! diye bagirabilirdi. Düşüncelere daldığında fark ettiğinde gözlerini abisine çevirdi. Keigo elini çenesine koymuştu. Belli ki ne diyeceğini düşünüyordu. Gözlerini ona beklentiye bakan kardeşine çevirdi.
.
"Senin kararın nedir? Hikari."
.
"Bana sorarsan gelişmek ve guclenmek istiyorum. Yani bu teklif bana uyar. Zor olacağının farkındayım fakat bunun için değer."
.
Keigo kardeşinin bu güçlü yanını seviyordu işte. Karşısına ne çıkarsa çıksın. Ne olursa olsun pes etmiyordu ve kararlıydı. Tam bir kahramanda olması gereken özellikleri bunlar.
.
"Pekala, kardeşim, bunu birlikte halledebiliriz."
.
Keigo gözlerini All Mighta çevirdi.
.
"Teklifini kabul ediyoruz All Might."
.
All Might buna hiç şaşırmamıştı. Sesli bir kahkaha attı.
.
"Şimdi, gelelim farklı bir konuya. Küçük hanım, şimdi sizinle bir şey deneyeceğiz. Bana güveniyor musunuz?"
.
"Evet, evet size güveniyorum."
.
"Pekala o zaman senden söylediklerini yapmanı istiyorum. Gözlerini kapat ve seni en çok sinirlendiren olayı düşün."
.
Hikari düşündü. Hangisi olabilirdi ki acaba? Hiç arkadaşının olmaması mı? Ona yapılan zorbalıklar mi? Özgünlüksüz olması mı? Hayır... hepsinden daha kötü bir şey vardı. Ailesi... Keigo ve Hikari fakir bir aileden geliyordu. Babaları insanları öldürdüğü için anneleri onu saklamak için onunla evlenmişti. Evlerinde bir koltuk bile yoktu. Yalnızca bit televizyon ve birkaç karton vardı. Evin içi çöplerle doluydu. Babaları çocuklarını dışarıya çıkarırsa onu ihbar edeceklerini düşünüyordu. Bu yüzden hiç gün yüzü görmemişlerdi.
.
Bir gün yine karanlık bir odada abisi ile otururken Keigo ayağa kalktı.
.
"Nereye gidiyorsun abi?"
.
"Sen burada bekle kardeşim, şehirde bir şeyler oluyormuş gibi hissediyorum. Hemen döneceğim."
.
"Ama abi, babam..."
.
"Sorun degil. Kimseye görünmemeye çalışacağım."
.
Bunu dedikten sonra Keigo, gizlice evden çıktı. Her zaman elinde tuttuğu bir Endeavor peluşu vardı. Onu da yanına almıştı. Keigo, Endeavor'un çok büyük hayranıydı. Bazen televizyon karşısına geçer ve onu izlerdi. 'Ne büyük bir kahraman' diye düşünürdü ve onun gibi olmak isterdi.
.
Şehir merkezinde hiçbir şey olmadığını görünce hızlı adımlarla eve geri döndü. O zamanlar daha çok küçüktü. 10 yaşındaydı. Eve geldiğinde babası onun dışarı çıktığını fark etmişti.
.
Ona bağırdı, çağırdı küfürler etti. Hikari ise sadece izliyordu. Hiçbir şey yapamiyordu. Çünkü korkuyordu. Daha 4 yaşındaydı.
.
Keigo kendini açıklamaya çalıştıkça babası daha da sinirleniyordu. En sonunda Keigo'ya vurmaya başladı. Hikari artık ağlıyordu.Neden böyle bir ailede doğmuştu ki? En sonunda abisinin çığlıklarına dayanamayıp babasının bacağına sarıldı ve onu durdurmaya çalıştı. Babası onu tek eliyle savurduğunda geriye doğru düştü. Yerden dogrulunca abisiyle göz göze geldi. Her yeri kan içindeydi. Babasının tırnağı da kendi gözünü çıkmıştı ve muhtemelen kendi yüzü de kaniyordu. Abisinin yardım isteyen gözlerini gördüğünde Hikari öfkelendi. Çöplerin arasından bir vazo buldu ve babasının kafasına attı.
.
Babaları daha ne olduğunu anlayamadan yere yığılmıştı. Kafasından kan akıyordu. Hikari diz çöktü ve elindeki kana baktı. Bu... babasının kaniydi. Bunu babasına O mu yapmıştı. Keigo sürünerek ona doğru geldi ve birbirlerine sarıldılar. Tam o sırada içeriye Endeavor girdi. Babalarını ambulansa bindirdiler ve çocukları da hastaneye gönderdiler.
.
.
Hikari'yi en çok sinirlendiren an buydu. Yumrukları sıktı ve o anı zihninde canlandırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...
FanfictionÖzgünlüksüz, sıradan bir kız, aynı zamanda 3 numaralı kahraman Hawks'ın kardeşi...bir yola baş koydu ve o yolu takip ediyor, tabii ki de bu yolda ona engeller çıkacak,... Acaba üstesinden gelebilecek mi? Enemies to lover hikayesi...