Bölüm 7; İlk Antrenman

38 2 0
                                    

Aklıma gelen anılar yüzünden yumruklarımı sıktım. Tırnaklarımı avucuma geçirmiştim. Avuclarimdaki ılık kanı hissedebiliyordum. Biraz öyle kaldıktan sonra All Might'ın sesini duydum.
.
"Gözlerini açabilirsin genç hanım"
.
Hikari yavaşça gözlerini açtı. Gözleri uzun süre kapalı olduğundan bir anda açınca gözü kamaşmıştı.
.
All Might ve Keigo şaşkındı.
.
"Ne oldu? Neden şaşırdınız."
.
"Sevgili Hikari, senin de bir özgünlüğün var. Biz bunu az önce gördük. Eğer sen de görmek istiyorsan, en kötü hatıralarını düşünmelisin. Abin sana gücünü kullanmayı öğretecek. "
.
Hikari'nin ağzı şaşkınlıkla açık kalmıştı. Nasıl yani? Onun da mı bir özgünlüğü vardı. Bi anda nasil olabilirdi ki?.
.
All Might işleri olduğundan yanımızdan ayrılmıştı. Şimdi ise abim ve ben salonda sessizce oturuyorduk.
.
"Abi...anlat bana, az önce ne gördün."
.
Keigo'nun bir anda gözleri doldu. Hikari bunu fark edince yanına koştu ve ona sarıldı. Keigo yüzünü kardeşinin omzuna gömmüştü. İlk başta sessiz göz yaşı akitması, daha sonra hıçkırıklara eşliğinde ağlamaya dönüşmüştü.
.
Hikari ona bir daha bunu sormadı. Belli ki abisinin az önce gördüğü şey onu üzmüştü.
.
Keigo kafasını sonunda kaldırdığında, kızarmış gözlerini Hikari'ye sabitledi.
.
"Senin zihninde düşündüğün her şeyi gördüm. Babamın bana vurmasını, senin beni korumaya çalışmanı... tekrar o günleri hatırladım. Bu yüzden biraz kötü oldum. Ama şimdi daha iyiyim."
.
Hikari gülümsedi.
.
"O zamanlar geride kaldı abi. Şimdi ikimiz de kendimize yeni bir sayfa açtık ve oradayız. Hayatımıza bu noktadan devam ediyoruz. Lütfen kendini o zamanları hatırlamaya zorlama."
.
Abi kardeş tekrar sarıldılar. Ama bu seferki daha sertti. Birbirlerinden ayrılmak istemiyorlardi. Beraber büyümüşlerdi. Birbirlerini koruyup kollamislardi. İkisinin de tek arkadaşı birbirleriydi.
.
Bu gün de geçmişti. Ertesi sabah Keigo, Hikari'yi uyandırdı ve ona rahat bir şeyler giymesini söyledi.
.
Daha sonra evden çıktılar. Hikari heyecanlıydı. U.A'yi hep duymuştu fakat daha hiç gitmemişti. Abisi onu sırtına almıştı. Şimdi beraber havada süzülüyorlardı. Keigo, gökyüzünü hep çok severdi. Tanrı ona bu kanatları vererek onun gökyüzü ile olan bağını vurgulamıştı sanki. Keigo'nun kaybetmek istemedikleri listesinde 2. Sırada yer alıyordu Kanatları. 2. Sırada ise tabii ki de kız kardeşi vardı.
.
U.A'ya varlıklarında Keigo yavaşça alçaltır ve yere indi. Bir eli cebindeydi. Diğer eli ise kardeşinin küçük ellerini tutuyordu.  Bir kapının önüne geldiler. Keigo kapiyi açtı.
.
Burası bir spor salonu gibiydi. Spor aletleri ve dumbell'lar her taraftaydı. Salonun tam ortasında ise göz kamaştırıcı bir ring bulunuyordu.
.
Keigo, kardeşine ilk önce ısınma hareketleri yaptırdı ve daha sonra koşu bandında 20 dakika yürüdüler.
.
10 dakika aradan sonra dumbell kaldırdılar. Keigo her iki elinde 40 kg tasiyordu. Hikari zayıf olduğundan onunkiler 5 kiloydu.
.
Bu seviyeyi de geçtikten sonra abisi ona dövüş terimlerini öğretti. Hikari çabuk kavrayan bir kızdı .
.
Keigo hafifçe pozisyon alıp başını eğmişti ama yine de altın gözleri kıza bakıyordu.
.
"Jab" Geri çekildi ve kolunu uzatıp yavaş bir hareketle yumruğunu Hikari'nin yüzüne uzattı ama çok yaklaştırmadı. Ardından geriye geçip kızın karnına doğru uzattı, yine dokunmadan geri çekmişti.
.
"Vücuda veya kafaya atılan uzun mesafede düz yumruk demek. Ama yumrukların geneli zaten kafaya ve gövdeye çalışır."
.
Yeniden doğruldu, bu sefer sağ kolunu kızın yüzünün sol tarafına doğru uzattı. Küçük kız gözünü bile kırpmadan izliyordu abisini.
.
"Çapraz," dedi düz bir sesle, yumruklari yine kızın karnına gitmişti fakat asla kıza değmiyordu, küçük kız abisinin aslında daha hızlı yumruk atabildiğini biliyordu. Yavaş çekimde gibiydiler.
.
"Kanca," dedi bu sefer, büktüğü koluyla yandan gelen bir darbe olduğunu göstererek. Birden kızın sağ eline uzandı. Parmaklarını avucuna doğru kapattı ve elini yumruk yapmasını sağladı. Küçük kız başını kaldırıp abisinin gözlerine baktı. Abisinin gözü ise kızın elindeydi. Kızın yumruk yaptığı elini kaldırıp sanki ona yumruk savuruyormuş gibi uzattığında Keigo kendini sağa doğru eğdi, böylelikle kızın yumruğu omzundan kayıp gitmişti, daha sonra Keigo kendi sağ yumruğunu kıza doğru savurdu. Eğer bu darbesi Hikari'ye gelseydi şimdiye hastanelik olmuştu.
.
"Salıncak" Küçük kızın elini bıraktığında Hikari sertçe yutkunmuştu. Keigo hafifçe eğilerek yumruklarından birinj kızın çenesinden yukarı vuracakmış gibi uzattı. "Apakrat"
.
Daha sonra Keigo doğruldu ve kardeşine gülümseyerek baktı.
.
"Bunlar bilmen gereken terimler, ilerde sana çok yardımı dokunacak."
.
Beraber bu hareketleri çalıştılar. Küçük kız bu terimleri öğrenmişti artık. Ama daha çok işleri vardı. Keigo bu eğitim için yalnızca 1 tane  kural koymuştu.
.
Kural 1;
Antrenman ben bitti demeden bitmez.
.
Basit bir kuraldı bu. Aslında zaten öyle olması gerekiyordu. Antrenmanlari başlatmak veya bitirmek antrenörün kararıydı.
Küçük kız abisinin liderlik yapmayı sevdiğini biliyordu. O yüzden o da abisinin oyununa ayak uyduracaktı.
.
Komutan-asker ilişkisi gibi...
.
Antrenman bittiğinde eve beraber döndüler. İkisi de çok yorgundu bu yüzden duş alıp biraz dinlendiler.
.
Hikari kafasını yastığa koyduğunda düşündü. Neden hiç arkadaşı olmamıştı. Kötü birisi değildi ki? İnsanlar onu hep dışlamıştı. Abisini de öyle. Ama abi-kardeşin mahalleden ortak bir arkadaşı vardı. Küçük kız onu hatırladığında gözleri doldu.

𝐏𝐚𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐯𝐞 𝐏𝐚𝐫𝛊𝐥𝐭𝛊𝐧𝛊𝐧 𝐃𝐚𝐧𝐬𝛊ꨄ|Hikari ve Bakugo'nun hikayesi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin