May ve ben... yani küçük ikizimin kız arkadaşı ve ben sanki birbirimizi sonsuza dek sevmişiz gibi sımsıkı sarılıyorduk. Karşımdaki kişinin ne hissettiğini bilmiyordum ama kendimi dayanıksız ve çerçevedeki erimiş bir mum gibi hissettiğimi biliyordum. Ne yapacağımı da bilmiyordum. Kendimi toplayıp geri çekilmem birkaç dakikamı almıştı.
"Bekle May... Arabada bir şey unuttum. Geri geleceğim."
"Ne unuttun?"
"Cep telefonumu."
Hangi bahaneyi kullanacağımı bilmediğim için bunu ağzımdan kaçırmıştım ve çalışma odasından hızla dışarı çıkmıştım. Jan'ı görmek için hızla aşağıya inmiştim. Küçük ikizimin en iyi arkadaşı her şeyi biliyordu ama bana ikizimin eski sevgilisi hakkında hiçbir şey söylememişti.
"Jan... benimle gel."
Jan'ı yalnız kalabileceğimiz arabaya doğru sürüklemiştim. Bir süre sessizce oturmuştuk çünkü olup biteni kavramak için odaklanmam gerekmişti. Daha sonra hemen ikizimin en iyi arkadaşına sormuştum.
"Aum'un eski sevgilisi bir kadınmış."
"Ah-hı."
"Bunu bana söylemeyi düşünmedin mi?"
"Neden yapayım ki? Bilmiyor muydun? Neden bağırıyorsun?"
"Bağırıyorum çünkü bilmiyordum. Kafam karıştı. Aum bir kadınla ilişki yaşayacak birine benzemiyor. May de hiç erkeksi görünmüyor." diyerek elimi ağzıma götürüp şaşkınlıkla kapatarak Jan'a bakmıştım.
"Aum erkek fatma mı?"
"Deli misin? Eğer erkek fatmaysa neden bir erkekle evlensin ki?"
"Peki ikisi bunu nasıl yapıyor? Kim, hangi pozisyonu ve nasıl alıyor?"
Sanki kafamda bir slayt gösterisi vardı. Hayal gücüm çılgınca çalışıyordu.
Dört boyut vardı: görsel, koku, ses ve tat.
"Bunu düşünmenin zamanı mı şimdi?" Odak noktamın doğru konu üzerinde olmadığını gören Jan da ellerini yanaklarına koymuştu ve bağırmaya başlamıştı.
"May'den ayrıldın mı?"
"Ah..." Sesimi kısmıştım çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Jan bana bakıyordu ve ağzının kenarından gülümsüyordu. Daha sonra sanki önceki hayatlarımızdan beri arkadaşmışız gibi beni rahatlatmak için hafifçe omzuma vurmuştu.
"Söyleyemedin değil mi? Anlıyorum... Aum da yapamamıştı. Bu yüzden bu kadar uzun sürdü."
"O kör... Ama bu mantıklı. Eğer net bir görüşe sahip olsaydı ikizimi kim seçerdi ki zaten?" Kollarımı göğsümde çaprazlayıp alaycı bir şekilde gülümsemiştim. Jan gözlerini kısarak bana baktı ve dişlerini gösterdi.
"Onunla evlenen kişi."
Doğru...
Bundan sonra ne yapacağımı bilmeden başımı kaşıyıp önümdeki büyük eve bakmıştım. Sanırım Aum'un May'den neden daha önce ayrılmadığını anlıyordum. Bencil olduğundan falan değildi ama muhtemelen bunu yapmaya kendini ikna edememişti.
O kadın karşımdayken ben bile yapamamıştım... Ve öpüldüğümde hissettiklerim...
Bunu düşündüğümde kontrolsüz bir şekilde dudaklarıma dokunmuştum.
"Peki sırada ne var?" Jan sessiz olduğumu görünce sormuştu. Elimi indirdiğimde rahatsızca kıpırdanmıştım.
"Ondan ayrılabilirim ama bunu ona söylemek için daha nazik sözlere ihtiyacım var. Onun bir erkek olduğunu düşünmüştüm, o yüzden bunu söyleyip bu işi bitirecektim. Ama o, göremeyen bir kadın... Çok zavallı."
