- - -Lina ve Aric, ormanın derinliklerinde ilerlerken haritayı dikkatle takip ediyorlardı. Haritanın yönlendirmesiyle doğru yolda olduklarını hissediyorlardı. Yolda karşılaştıkları ipucu, onları tapınağın gerçek yerine daha da yaklaştırmıştı.
Bir süre sonra, ormanın derinliklerinde eski bir taş yapı buldular. Bu yapı, kadim bir sunağı andırıyordu. Taşların üzerinde çeşitli semboller ve yazıtlar vardı. Lina, yapıya yaklaştı ve dikkatle inceledi.
"Bu yazılar, kitabın sembollerine benziyor," dedi heyecanla.
Aric, Lina'nın yanına gelerek sembollere baktı.
"Evet, bu kesinlikle Ejderha ve Yıldız sembolüne benziyor. Bu yapı, kehanetin bir parçası olabilir."
Sunağın ortasında, büyük bir taş levha vardı. Levhanın üzerinde, Ejderha ve Yıldız sembolü net bir şekilde kazınmıştı. Aric, levhaya dokunarak sembolü inceledi.
"Bu sembol, tapınağın yerini ve kehanetin anahtarını gösteriyor olabilir."
Lina, levhanın etrafında dolaşarak daha fazla ipucu aradı. Bir süre sonra, levhanın yanındaki taşın altında parlayan bir nesne fark etti.
"Aric, burada bir şey var!" diye seslendi.
Aric, Lina'nın yanına gelerek nesneyi dikkatle inceledi. Nesne, kadim bir amuletti ve üzerinde Ejderha ve Yıldız sembolü parlıyordu. Aric, amuleti eline alarak Lina'ya gösterdi.
"Bu, kehanetin anahtarı olabilir. Tapınağın kapısını açmamıza yardımcı olacak."
Lina, amuleti dikkatle inceledi.
"Bu sembol, kitabın içindeki sembolle aynı. Kehanetin gizemini çözmek için bu amulete ihtiyacımız var."
Aric, amuleti cebine koyarak Levhanın üzerindeki yazıları dikkatle okudu.
"Bu yazılar, tapınağa giden son yolu gösteriyor. Ama yol boyunca birçok tuzak ve tehlike var."
Lina, kararlılıkla başını salladı.
"Bu tehlikeleri aşarak tapınağa ulaşmalıyız. Kehaneti yerine getirmek için başka seçeneğimiz yok."
Yolculuklarına devam ederken, Aric ve Lina birçok zorlukla karşılaştılar. Ormanın derinliklerinde tehlikeli yaratıklar ve büyülü tuzaklarla mücadele ettiler. Fakat birbirlerine olan güvenleri ve cesaretleri, her engeli aşmalarına yardımcı oldu.
Sonunda, haritanın ve amuletin yardımıyla tapınağın kapısına ulaştılar. Tapınak, büyük ve ihtişamlıydı. Kapının üzerinde Ejderha ve Yıldız sembolü parlıyordu. Aric, amuleti kapının ortasına yerleştirerek büyülü sözler mırıldandı. Kapı, yavaşça açılmaya başladı.
Lina, heyecanla Aric'e baktı.
"Başardık! Tapınağın kapısını açtık."
Aric, Lina'ya güvenle gülümseyerek başını salladı.
"Evet, ama içeri girdiğimizde bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz. Dikkatli olmalıyız."
Lina ve Aric, tapınağın içindeki karanlık koridorlara adım atarak ilerlemeye başladılar. Tapınağın derinliklerinde, kehanetin sırlarını ve krallıklarını kurtaracak gücü bulmak için cesaretle yol aldılar.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyünün Kayıp Kitabı
AventuraO gün, büyü okulu Araluen Akademisi'nin ilk günüydü ve uzun zamandır beklediği bu an, nihayet gelmişdi.