(stokladığım bölümlerin sonuncusu. Yazmam gerek. Şimdi hayallerinize oynadığım o bölümü atıyorum. )
E şimdi ben ne söyliyicem?
Doğuyu severim, değer veririm. Ama aşık diğilim, yada o türlü hoşlanıyor diğilim. Kalbini kıracak bir cevap vermek istemiyorum. Ama ona karşı duygular beslemiyorken kabul etsemde haksızlık etmiş olurum. Hem kendime hem ona. Ona pek haksızlık oluyor gibi diğil ama yinede tek taraflı bir ilişki kırıcı olabilir.
"Bana karşı benzer duyguların olmadığını biliyorum. Senden bana cevap vermeni de beklemiyorum. Sadece bilmeni istedim."
"Anladım."
Bu mu Agir? Bok anladın! Sen ne anlarsın hoşlanmaktan?!
Peki duygularımı biliyorsa neden unutmayı seçmiyor? Neden bilmemi istiyor? Neden şimdi söylemeye karar verdi? Daha önce neden söylemedi?
Soru sormak için hazırlandığımı anlayıp konuştu.
"Lütfen. Her şeyi açıkca söyleyeyim. Sonra ben seni dinliyicem."
Kafamla onayladım, o da konuşmaya başladı.
"Ne zaman aşık oldum bilmiyorum. Onu sorma. Daha önce söyleyemedim çünki korktum. Umursamadığını söyledin ama iğrenmenden, rahatsız olmandan korktum. Benden uzaklaşmandan korktum. Beni sevmesen bile yanında olmak istiyorum. Lütfen en azından yanında kalmama izin ver. Sen başkasını sevene kagar bir şansım olduğunu düşünmek istiyorum."
Sessizleşti. Başka bir şey söylemeyeceğini anlayınca ben konuştum.
"Öncelikle sırayla cevap vericem. Hadi yürüyelim. Hala kazanmak istiyorum."
Kafasını sallayıp takip etti.
"Korkmanı anlıyorum diyemem. Hiç birisinden hoşlanmadım. Sevdiğini söylemeyin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Ama bu tahmin etmediğim anlamına gelmez. İğrenmek ve rahatsız olmaya gelince. Duymamış gibi yapıcam. Çünki benim nasıl biri olduğumu biliğini varsayıyorum. Ve yanımda kalman senin seçimin. Ne yapmak istiyorsan yapabilirsin."
Durdum. Oda benimle durdu. Kaşlarım çatık ona baktım. Endişeyle bana baktığında konuştum.
"Böyle söyleyince istemem yan cebime koy gibi oldu."
Muhtemelen ekşi yemiş gibi olan yüz ifademe bakıp güldü.
"Ne gülüyon. İğrenc o kelime. İstemem yan cebime koy neya! İstemiyorsan istemiyorsundu. İstiyorsanda naz yapma kabul et insan gibi."
Daha fazla güldüğünde sırıttım. Bir çalılığın içindeki neon topu alırken konuşmama devam ettim.
"Son olarak ta senin kadar tatlı birinden bile etkilenmediysem başkasını sevmem pek mümkün diğil."
"Böyle konuşursan umutlarım dahada yükselir ama."
"Çok yükselmesin. Ve sana tavsiyem başka birinden hoşlanmaya çalış. Beni sevmek kalbini kırabilir. Ben geleçekte ilişki kurmayı aklımdan bile geçiremiyorum."
"Ne istersem yapa bileceğimi söyledin. Ve bende seni sevmeyi seçiyorum. Kırılmayacağıma eminim. Kırılsam bile umrumda diğil. Bunu göze alarak aşık oldum sana. Şu anlık bir şansım olmadığını biliyorum. Ama bu gelicekte düşüncenin değişmeyeceği anlamına gelmez. Ben senden vaz geçmiyicem. Belki gelecekte sende bu kararlılığımdan etkilenirsin hem?"
"Eh. Hayal kurmak herkesin hakkı Doğucum!"
"Evet. O yüzden karışma hayalime Agircim."
Güldüm. Doğu çok iyi birisi. Herkese kibar olduğu için dugularını fark edememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Agir bu!(Gerçekailem / Erkekversiyon)
Humor(BİTTİ BİLE!) hikaye isminin anlamı yok. karakterimi kafamda kurarken nedense "ayas bu" kelimesi aklıma gelince kitabın ismini öyle koymak istedim. Fakat diğer kitabın ana karekterinin adı olfuğu için "Agir" diye değiştirdim. kısaca hikayeyle bir al...