Bölüm şarkısı:
MFÖ-Ele Güne Karşı
Sezen Aksu-Kaybolan Yıllar
Sena Şener-Bak BanaGÜNÜMÜZ...
Eylül ayının sonlarında olmamıza rağmen Diyarbakır'ın soğuğu kendisini belli ediyordu. Dışarıda kuru soğuk vardı, havanın camlara uyguladığı bansınç hissedilecek türdendi.
Sonbahar ve kış mevsimlerini severdim, her ne kadar havalar soğuk olsa bile hoşuma giderdi. Sonbaharda dökülen sarı, turuncu, kahverengi yapraklar hoş görüntüler sunuyordu doğaya.
Kışın ise yolları kaplayan beyaz kristaller ve havadaki ayaz burun kızartsa bile güzeldi benim için.
Camları kapatmış, evimde huzurlu bir şekilde oturuyordum. Akşam yedi buçuk olmasına rağmen hava yavaştan kararmaya başlamıştı.
Loş ışıkları severdim. Bu yüzden ortada duran masanın üzerindeki mumları yakmıştım. Işıklar kapalıydı ve sadece birkaç tane mum yanıyordu.
Kucağımdaki kahvem ile de film izliyordum. Güzel bir filmdi. Hoşuma gitmişti.
Kahvemi hem yudumluyordum hem de filmimi izliyordum, şu anlık kimse beni rahatsız edemez derken telefonuma bir bildirim düştü.
Televizyondan açtığım filmi durdurdum ve telefonumu elime aldım. Gelen mesaj ise Efnan'dandı.
Efnan: Alaya gideceğiz, tim seninde gelmeni istedi.
Okuduğum mesaj ile bir anlık afallasamda kendimi toparladım en sonunda.
Benimde mi gelmemi istiyorlardı?
Efnan: Artık yengelerisin çünkü. İstemeyip de ne yapacaklar? Öyle değil mi? :)
Attığı mesaj ile gözlerimi devirdiğimde klavyeye dokundum.
Siz: Yengeleri falan değilim Efnan.
Siz: Sen kafanda kuruyorsun o kadar!
Pamir'in bana çekildiğini görmezden gelirsek, Efnan tamamen kafasında kuruyordu.
Lakin kafasında kurduğunu düşünmüyordum artık. Pamir'in her fırsatta bana çekildiğini söylemesi Efnan'ın söylediklerini kısmen doğruluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN FEDA
RandomHızlı ama temkinli adımlarım karla kaplı yola bir hançer gibi saplanırken soğuktan dolayı ağzımdan çıkan dumanlar havaya karışıyordu. Arkamdaki silahlı adamı umursamayarak ölüme koşuyordum. Nihayetinde izimi kaybettirebilmiştim ona. Adımlarım yavaşl...