Rüzgarın peşinde

2.Bölüm

Merhabalar . Hepinize keyifli okumalar . Okuyup yıldız bırakıp bana destek olursanız sevinirim 🥰

Rüzgarin Peşinde

2.Bölüm.

Yatakta öğlece yatan kadına bakıyordu Rüzgar. Havin tüm güzelliği ile orda öğlece yatarken Ne darda inatçı bir kadın diye düşündü.Gerçekten Havinin güzelliği dillere destandı.Olay malinde dikkat edememişti Rüzgar.Şimdiyse bu güzelliği seyr etme fırsatı vardı.

Havin yıllardır İstanbul'da yaşıyordu.Ailesi 3 yıl önce Amerika'ya taşınsa da o gitmeyi tercih etmemişti.Şimdi en yakın arkadaşı Leyla İle aynı evde yaşıyordular.Leyla genç bir yazardı.O da Havinle aynı yaşlarda ve onun kadar güzel bir kadındı.
Her ikisi de  otuz yaşını doldurmuştu.Ancak şimdilik evlilik düşünmüyordu.En azından bu Havin için böyleydi.Gerçi ikisinin de talibi çoktu ama onlar hiç oralı değildiler .

Rüzgara telefon gelince Havinin yanından uzaklaşın pencere kenarına geçti.Arayan en yakın arkadaşı Akındı.Ona Havini sormak için aramıştı.Havinin durumunu haberdar eden Rüzgar daha sonra telefonunu kapatıp arkaya baktığında Havinin yavaş yavaş uyanmak istediğini gördü.O güzel gözleri kıpırdıyordu çünkü.

Yavaşça gözlerini açan Havin ilk önce ne olduğunu anlamadı.Bakışları hafif bulanıktı. Odayı keşf etmeye başlayınca uzunboy iri yarı adam takıldı gözlerine.

"Ne ...Ne oldu bana ?" dedi zorlukla .

Rüzgar:Bayıldınız hanım efendi. Şimdi iyi misiniz? Ben hemen doktoru çağırayım.

Havin:Ne zamandır buradayım?

Rüzgar : Dün akşamdan beri.

Havin: Ne ?! O kadar zamandır baygın mıydım?

Rüzgar : Evet doktor bey hafif bir şok geçirdiğinizi ve bu durumun normal olduğunu açıkladı.

Havin yavaşça kafasını kaşıdı düşünerek.Bu sırada yüzünü de buruşturmuştu.O sırada diğer ellerindeki hafif morlukları gördü.

Havin:Allahım ...Kollarım morarmış .

dediğinde gözleri dolmuştu hafif.
Rüzgar hemen bardağa su doldurup ona uzattı.Havin fısıldayarak ona teşekkür edip suyunu yudumladı.

Rüzgar: Size bişey daha söylemem gerek . O adam boğazınızı sert bir şekilde sıktığı için boğazınızda da morluklar oluşmuş anca doktor bey yazdığı ilaçlarla hemen geçeceğini açıkladı.

O sırada Havin bir kez daha üzülmüştü.Bardağı Rüzgara uzatarak ona telefonunun nerde olduğunu sordu.Rüzgar çekmeceni açarak telefonunu çıkarıp ona uzattı.Havin telefonu alıp kemen kamerayı açtı.Ekranda gördüğü görüntü gözünden bir damla yaş düşmesine neden olmuştu.

Rüzgar yanına yaklaştı.Karşısındaki kadının çok korktuğu aşikardı.Hafifçe elini elinin içine aldı.O ince parmaklar koca elin içinde kayb olmuştu adeta.Havin sulu gözlerle bakışlarını Rüzgara çevirmişti.

Rüzgar:Üzülmeyin.Bu olay kolay değil ama yakın zamanda atlatırsınız.

O sırada Havinin yanağından akan yaşı engelleyerek baş parmağıyla silmeyi de ihmal etmemişti.O an yüzüne dokunan parmaklar dokunduğu yeri yakmaya başlamış içini ürpertmişti Havinin.Bakışları çok kısa bir süre buluştu. Rüzgarın ise eli öğlece asılı kalmıştı yüzünde .

Aniden kapı açılınca her ikisi kendini hemen toparlamış , Rüzgar ayağa kalkmıştı.

Leyla: Havin ! Arkadaşım  ... Ne oldu sana ?!