(Çok uzun zaman önce.)Bu sabah yaz güneşi mahalleyi sımsıcak bir parlaklığa boğmuştu.Çocukların neşesi, mahalleye yayınlan bir melodi gibi her köşede yankılanıyordu. Hazal geçen hafta 9 yaşına girmişti.
Artık kocamantekle bir kız olduğunu iddia ediyor ve tek başına bir ieyler yapmak isteyip annesini canından bezdiriyordu. Kömür karası ceylan gözleriyle çevresini dikkatle izlerken, Samet yüzünde ki kocaman gülümsemesiyle ona bakıyordu.
Bugün Hazal'ların evinin bahçesinde oynamaya karar vermişlerdi. İkiside okuldan döndüğünde formalarından kurtuldukları gibi kendilerini sokağa atmışlardı. Samet bahçenin bir köşesinde bulduğu topla Hazal'ın yanına gitti.
"Bu topu nerden buldun?" diye sordu Hazal, gözleri parlayarak.Samet, topu havaya fırlatarak yanıtladı.
"Şurada, eski sandalyelerin arkasında buldum. Futbol oynayalım mı?"Hazal heyecanla kabul etti bu teklifi.
"Tamam, ama önce kuralları konuşalım! Sonuçta sen daha yeteneklisin. Sert oynamak yok. Beni incitmeden oyna lütfen. "
Samet gülerek, "Tabii ki." dedi. Ona asla zarar verecek bir şey yapmazdı.
"Seni asla incitmem."
Hazal'ın küçük kalbi Samet'ten duyduklarıyla hızlandığında utangaçça gülümsedi.
"Biliyorum. Sen beni hep koruyorsun." parmaklarının üzerinde yükselip küçük bir öpücük bıraktı Samet'in yanağına. Samet'in elinde ki top yere düşerken Hazal kıkırdadı.
Futbol oynarken aralarındaki diyaloglar bazen küçük tartışmalar, bazen de tatlı rekabetler içeriyordu. Hazal topu Samet'in yanına doğru fırlatırken, Samet topu ustaca kontrol etti.
"Hadi bakalım. Şimdi seni yenmeme izin vermeyecek misin?"
Hazal, ağzında bir gülümsemeyle yanıtladı. "Yenmen pek mümkün değil gibi görünüyor. Ama dene bakalım!"
O an, futbol maçı gibi görünen bu oyun, çocukların dünyasında birer hatıra haline geliyordu.Oyun bitip evlerine dönmeye karar verdiklerinde, Hazal'ın gözleri mutluluktan parlıyordu.
"Samet." dedi Hazal. Samet'in bakışları ona döndü.
"İyi ki arkadaşız."
"İyi ki." dedi Samet. Hazal'ı tanıdığıniçin her gün şükür ediyordu. Yaşı ondan küçüktü ama Hazal kesinlikle büyükler gibi düşünen bir kızdı.
"Seninle oynamak da çok güzel. Hep böyle devam etmesin. Hiç küsmeyelim."
Hazal, bu sözlerinin ardından Samet'e içten bir gülümseme gönderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonvil Sokağı Çıkmazı
Fiksi UmumAdam, yalnızca gözlerinden anlaşılan derin bir hüzünle oturmuştu denize bakan banka. Bakışları uzaklara dalıyordu.İçsel bir çekişme yaşadığı belliydi. Her an öfkesi tarafından kırılabilecek gibi duran bir sessizlik içindeydi. Hazal hemen arkasında d...