İyi Okumalar...
Tukuaza benzeyen gözler, bakışlarını bir an bile üstümden ayırmıyordu. Beni dikkatle inceliyordu. Ben şarkıyı söylerken bir yandan da, O'na bakıyordum.
Çok tuhaftı. Şarkıyı söylerken, onu düşünmüştüm ve gözümü açtığımda onu gördüm. Bu... bu, kesinlikle rüya ve ya halüsinasyondu. Kesinlikle!
Şarkıya devam ederken kafamı sağa sola salladım ve tekrar, gözlerimi ayırdığım yere baktım. Oradaydı. Halüsinasyon değildi. Buradaydı ve bana bakıyordu. Kucağında kalçasına anca kapatan kızla birlikte öpüşürken de bana bakıyordu.
Kucağında oturan kızla öpüşmeye başladığında, kalbim acıyla yavaş yavaş atmaya başladı. Yüzüm acı bir hal alırken, şarkının sonlarında şarkı söylemeyi bırakıp Ece'nin elindeki gitarı aldım. Ece'ye işaret verdim ve kendine Bora'dan başka bir gitar aldı. Taburesini benim yanıma çekip oturdu.
Ece'ye kendi yazdığım şarkının notaları olan kağıdı verip, ''Bana beş saniyede bir katıl.'' dedim. Başını tamam anlamında sallayıp, gülümsedi. Ona buruk bir gülümsemeyle karşılık verdim.
Sol notasına basıp şarkıyı söylemeye başladım.
''Ne kadar pişman olsamda,
Geri dönüşü yok olanların,
Sus... Sus ve bir dahaaa,
Asla konuşmaaa...
Asla konuşmaaa...
Gitme demedin, bile bana
Kal desen gitmezdim, belkide''
Şarkıyı söylerken, Burkan'a bakmıyordum. Çünkü yanındaki kızı gördükçe, kalbim tarif edilemez bir şekilde acıyordu.
Ama... bir yandan, burada diye seviniyordum. Onu bir kez olsun görebildiğim için. O mavi-yeşil gözleri görebildiğim için...
Şarkıyı, ''Bizim uyumsuz olma nedenimiz, Siyah'ın gökkuşağında olmamasıydı...'' düz bir sesle söyleyerek bitirdim.
Artık çoğu nefret ettiğim şeyi umursamıyordum. Bana kimse 'Siyah' demiyordu, hayatımdaki insanlara bana sırıtarak gülebilecekleri kadar samimi değildim.
Gözlerim istemsizce onu görmek için çırpınırken, kalbimin acı çekeceğini bile bile, O'na baktım. Ama o oturduğu yerde yoktu. Bu halisünasyon olamazdı. Çünkü kucağında oturan kız, dudağını ısırarak gülümsüyordu. Bu ne kadar beni sinirlendirse de, Burkan'ın burada olduğunun kanıtıydı. Ben halisünasyon görmemiştim...
Yarım metre yükseklikteki sahneden Ece'yle birlikte salona doğru giderken Bora'nın sesiyle durduk.
''Eveeet, şimdi de Saymoz Bar'ın canlı müziklerindeki şarkıcılara birisi daha eklendi. Burkan Erbeeeek'' diye sunum yaparak bağıran Bora'nın dediği isme anlam veremezken, sahneye O çıktı. Burkan...
Sahnenin önünde olan müşterilerin tarafına geçtim ve onu doya doya izlemeye başladım.
Yüz hatları tamamen yerine oturmuş. Saçlarını rampa şekline benzer bir şekilde yapmış. Dağınık gibi ama aynı zamanda özenle taranmış gibi... Önceden az olan kasları, şimdi daha çok belli oluyordu. Giydiği dar tişört kaslarını rahatlıkla ortaya çıkarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH TAMAMLANDI
Ficción General♠♠♠♠♠♠ Siyah, sadece bir göbek adı mı? ♠♠♠♠♠♠ Babası tarafından kendini bildi bileli hırsızlık yapan Almina sonunda İstanbul'un bir ucundan, diğer ucuna kaçıyor... Almina Çağlar'ın hayatına hoş geldiniz. Kendinizi kitaba bırakın ve olayları seyre d...