Yolculuk.

43 8 5
                                    

Oradan kurtulur kurtulmaz Ottawa'ya kalkan ilk uçağa sahte kimliklerle bindik. Yol boyunca Victoria uyudu ve bende oraya gidince neler yapabileceğimizi planladım. İnişe kırk beş dakikanın kaldığını duyuran anonsla beraber Victoria'yı uyandırdım. Gözlerini ovuşturup bir süre bekledi.

"️Iyi misin?"

"Evet, sadece bir an gözüm karardı. Ottawa'ya geldik mi?" Saatime göz attım.

"Daha kırk dakikamız var, nerede kalacağımızı konuşmak için uyandırmıştım."

"Uçağa binmeden önce tanıdık bir arkadaşıma mesaj attım. Adı Denise, seninle yaşıt. Annesiyle çok yakındık. Bir süre önce vefat ettiğinden beri arada sırada telefondan konuşuyoruz. Yeni bir yer bulana kadar orada kalacağız."

"Peşimizden geleceklerini biliyorsun, değil mi? Bu yüzden bir an önce işe ve eve ihtiyacım var. Orada bir haftadan fazla kalmam." Dediğimde derin bir nefes verdi.

"Senin yerini söylemeyecektir. Ev ve iş bulmak o kadar kolay değil. En az bir ay orada kalmalıyız."

"En fazla bir hafta. " Oflayarak kafasını salladı ve önüne döndü.

Hafif bir sarsıntıyla geldiğimizi anlamıştım. Kemerimi açıp ağır olmayan sırt çantamı aldım. Victoria'da valizini aldığında otoparkta bizi görüp el sallayan kızın yanına gittik. Victoria ile sarılıp sohbet ederlerken ben kızı ve çevreyi inceliyordum.

Denise, sarı saçlı mavi gözlü fiziği düzgün bir kızdı. Victoria ile konuşurken mutlu olduğunu belli eden gamzesi yüzünde yerini alıyordu. Bir süre daha sohbet ettiler. Ardından Victoria bir şeyler söyleyip beni gösterdi.

"Bu Silas, sana anlatmıştım. Silas bu da Denise. " sevecen bir gülümsemeyle elini uzattı. Sahte gülümsemeyle selamlamaktansa düz bir ifade ile elini sıktım.

"En fazla bir hafta kalacağım, şimdiden teşekkürler."

Gülümsemesi yerini şaşkınlığa bıraktı. Sonra kıkırdayarak arabasının kilidini açtı.

"İstediğiniz kadar kalabilirsiniz. Kapım size her zaman açık."

Victoria gülümsedi. Bense cevap vermeden arka koltuğa yerleştim. Onlar ön tarafta sohbet ediyorlardı. Bende gözümü bir saniyeliğine bile pencereden ayırmıyordum. Hala Denise güvenilir sayılmazdı. Buradan uzakta bir ev ve iş bulur bulmaz Victoria'yı Denise ile bırakıp gidecektim. Denise bana ihanet edebilirdi ama Victoria'ya etmezdi. Bu gözlerinden belli oluyordu. Victoria burada güvendeyken ben uzakta intikam planımı hazırlayıp yavaş yavaş karşı saldırıya geçecektim.

Kapımın açılmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Victoria gülümseyerek beni bekliyordu. Arabadan indiğimde karşımda iki katlı, kenarda büyük bir ağacı olan bahçeli ev duruyordu.

"Merhaba geçici evim" diyerek Victoria'nın valizini aldım. Denise koltuğun kenarına koyabileceğimi söylediğinde onu dinleyerek dediğini yaptım. Salonda bir büyük koltuk, iki küçük koltuk ortada bir sehpa ve arkada amerikan mutfağı vardı. Dış kapının hemen karşısında üst kata çıkan merdivenler vardı.

Denise yanıma gelip elini omzuma koydu.

"Odan üst katta sağdan ikinci kapı koridorun sonunda ise banyo var. Yemek yapacağım, o sırada istersen duşlarınızı alın."

"Teşekkürler." Diyip üst kata çıktım. Sağdan ikinci kapıyı açtığımda gri duvarları olan sade ama hoş bir oda vardı.

"Fena değilmiş."

"Bence de, çok güzel değil mi?"

Victoria'nın sesini duyduğumda irkilsemde bozuntuya vermedim.

Onayladığımı belirten bir kaç kelime mırıldandım.

"Duşa önce girmek ister misin?" Diye sordu.

"Hayır sen gir." Omuz silkip kapıyı örttü. Bende odayı kontrol edip hançerini yatağın kenarına gözükmeyecek şekilde yerleştirdim. Her an her şey olabilirdi.

Team:AlphaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin