LYCANTHORP ( Tamamlanmış Kitaptır )

42.bölüm

DUNCAN EMRİCK

Siyah pantolonunun fermuarını çekip gömleğini iliklemeden önce kenarlarını içine koydu

Geniş kollarını geçirmeden önce üzerindekilerle aynı renkte siyah paltoyu omuzlarının üzerine attı

İç çekmeden önce elleriyle güzelce giyindiği elbiseyi düzeltti

Tacı zaten kafasındaydı ve serçe parmağında küçük altın elmaslarla kaplı yüzüğü parıldıyordu

Mendilini baş ucundaki masadan çıkartıp paltosunun cebine yerleştirirken gözlerini kıstı

Koyu zümrüt yeşili bir renkti ve her baktığında titrekçe soludu lenoranın elbisesinin rengine mükemmel bir şekilde uyuyordu

Bunun sadece içindeki canavarının ondan daha fazla nefret etmesine rağmen
Yinede yok saymaya çalışıp ikisi adına sarf etmesi gerektiğini biliyordu

Kendini baloya hazırlamayı bitirdiğinde lenoranın odasına doğru yol aldı

Genelde baloları hiç umursamazdı ama bugün farklıydı

Yanında bi eşi vardı ve onun için deniyeceğine söz verdi deniyorduda

Bu düşüncelerle çenesini kaldırdı ve gururla kapıya yaklaştı içeri girmeden önce derin bir nefes aldı

İçeride kızın yalnız olduğunu biliyordu çünkü tek bir kalp atışı sesi duyuyordu

Kapıyı açıp yavaşça içeri girdi ama tam içeriye girmeden kapıda kaldı

Gördüğü manzara karşısında nutku tutulmuştu

Kızın arkası dönüktü ama elbise açık sırtını çok iyi sergiliyordu

Kız yavaşça ona doğru döndüğünde kızı baştan aşağı süzdü gözlerinde tehlikeli ışıltılarla kızı seyrediyordu

Kızda ona gergin bir şekilde gülümsedi
Arkasından kapıyı kapatarak kızla birlikte odada yalnız kaldı

Kız karşısında utançtan başını eğmiş bekliyordu çenesinden kavrayarak yavaşça yukarı kaldırdı

Gözgöze geldiklerinde dudaklarına hafif bir öpücük bıraktı iç sesi ona burda sahip olmasını söylerken

O kızın çok uğraştığını düşünüyordu
Makyajını üstünü bozmak istemiyordu

Yanı şimdi değil

" inelimmi "

Kızın kalp atışları ikiye katlandı yanakları kızarırken

~ üzgünüm bu ikinci sefer katılışım olucak ama oldukça gerginim ~

Kral onun hangi diğer seferi kast ettiğini biliyordu ilk göz göze geldikleri andı
Kızı kendi evinde  inkar edip yok saydığı baloyu

Boğazını temizledikten sonra kızın koluna girdi bu kez bazı şeylerin farklı olmasını diliyordu

İçinde hakimiyet için savaşan bir canavar olsada

🌸🌸🌸

LENORA KATELİYN

Oldukça gergin hissediyordum ve bu durdurabileceğim birşey değildi

Duncanın kollarında merdivenlere doğru adınlar atıyordu
Kesinlikle nefes kesici gözüküyordu
Ve bütün kadınların onu aç yırtıcı bir hayvan gibi arzulayacağına emindim

Ama bunun için endişelenmiyorum sonuçta bronz tenindeki iz kralın kime ait olduğunu gösteriyor

Bu düşünce hafif sırıtmama neden oldu
Merdivenlerden balo salonuna indiğimizde adım atacak yer yoktu herkes krallarına saygıyla eğiliyordu

Kral kulağıma fısıldayarak

" istersen yanıma gelebilirsin tahtımda oturuyor olucam yada sevdiklerinle takılabilirsin "

Kimseyi umursamadan yanağına bir öpücük kondurdum

~ bana ait olduğunu bilmeleri için yanında oturmama gerek yok bayım sadece işaretinizi belirgin hale getirin tıpkı benim gibi~

Yanağımı okşadıktan sonra kral tahtına giderken bende tebessümlü bir şekilde gülümseyip annemin yanına gittim bütün yargılayıcı bakışları üzerimde hissedebiliyordum ama buna aldırmayacaktım

Annem beni süzüp

" kesinlikle nefes kesici görünüyorsun canım birileri gözünü senden alamıyor "

Kimi kast ettiğini bilmem için arkamı dönmeye gerek yoktu o yakıcı bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum

Balo kendi halinde uyumlu müzik ve atıştırmalıklarla giderken herkes bir biriyle derin bir sohbete girmişti

Anneme dönerek

~ müsadenle anne hemen geri dönecem ~

" gelmem icap edermi canım"

~ hayır lütfen tadını çıkar ~

Diyerek yanından ayrıldım kalabalığın arasından sıvışarak lavabonun yolunu tuttum

Boşlardan birinede girince elbiseme ayar vermeye çalıştım

Ama lavabodan gelen sesler beni dikkat kestirdi

Kızlar kendi aralarında gülüp eğlenirken
İçlerinden biri

" kralın yanındaki kızda güzelmiş acaba kralı nasıl ikna etti "

Hepsi kahkaha patlattı bir diğeri

" aman kızlar duymadınızmı kralın fahişesiymiş nasıl kandırabilir sizce "

Yine kahkaha sonuncusu ise

" zaten dilide yok yani söylesenize kral dili olmayan birini napsın o adama kaliteli şeyler lazım basit şeyler değil "

Yine kahkaha atarak bu kez terk ettiler
Duyduklarımla içimi büyük bir kırgınlık ve hüzün sardı
İşimi bitirdikten sonra aynanın karşısında kızarmış gözlerle kendimi analiz ediyordum

Gerçekten öylemi düşünüyorlar kralı bacak aramla kandırdığımımı düşünüyorlar

Bir dilim olmadığı için gerçekten herkes için yetersizmiyim

Gözümden bir damla düştü ama hayır bu sadece gece boyunca beni kötü hissettirecekti

Bir peçete alarak makyajıma zarar vermiyecek şekilde göz yaşımı sildim

Sadece gözlerimin içi kızarıktı ama oda sorun olmazdı heralde

Adımlarımı  balo salonuna götürerek kırgın ama başı dik şekilde içeri girdim

Gözlerim krala kaydığında bir kadın ona doğru yaklaşıyordu
Kral yüzünde nötr bir ifadeyle kadını izliyordu

Kadın cilveli bir şekilde

" merhaba ekselansları acaba benimle dans etmek istermiydiniz benim partnerim yok "

Ses tonunu tanıdım bana dilsiz fahişe diyen kadınlardı
Kralın gözleri anlık bana kayarken ben hızlıca bakışlarımı eğdim  tekrar kadına dönerek

" huzurumdan git kadın benim için fazla yetersizsin "

Dedi kadının suratı mort olup bozulurken kadın utana sıkıla geri çekildi

Dans müziği çalmaya devam ediyordu
Kralla dans etmek istiyordum ama sormaya çok çekiniyordum

Bakışlarımı yerden yukarı kaldırdığımda ufak bir sıçrama yaşadım kral tam karşımda duruyordu

Beni süzdükten sonra

" dans et benimle " dedi

Birşey dememe bile fırsat bırakmadan beni piste sürükledi büyük ellerini kalçalarımın üzerine yerleştirerek bende kollarımı onun boynuna doladım

Müziğin ortasında uyumlu bir şekilde birbirimizle dans ettik .