"Şu an çok strese girdim. Şubat ayındayız ve sınava az kaldı." Stresten saçlarım dökülmeye başlamıştı. Yüzümde birkaç sivilce çıkmıştı ve kilo kaybediyordum. Abimin düğününün üstünden birkaç hafta geçmişti. Başlarda çok üzülüyordum. Evde onu göremeyince sürekli arıyodum ama alıştım. Hem Defne yenge ile çok mutlu. Yenge diyordum ve daha hoşuma gidiyor." Güzel Peri'm sakin ol. Daha kaç ay var. Hem sen emek verip çalışıyorsun. Sınavın çok güzel geçecek. " Elimdeki kalemi bırakıp Cem'e döndüm. Ders çalışmak için kütüphaneye gelmiştik. Batu ve Esnad başka masada , Eylül ve Bartu başka masada , Yağız ile Ecrin yanımızdaki masada ve Oğuz ile Rümeysa ilerideki masada çalışıyordu. Efsa ve Kaan ise üst kattaydı.
"Bilmiyorum Cem. Çalışyorum ama içimde olmayacak gibi bir his var. Korkuyorum." Cem uzanıp elimi tuttu. "Sen sadece sakin ol. Ben sana güveniyorum. Her şey çok güzel olacak. Hem ikimiz aynı yere gideceğiz. Özgür abinden gizli tercih vermem lazım ama." deyince kısıkça güldüm. Cem tıp istiyordu. Geçen seneden beri düzenli olarak çalışıyordu ve ikimizde İzmir'de okumak istiyoruz.
Özgür abim bunu duyunca birazcık çıldırdı. Hem uzak bir yere gideceğim için üzgündü hem de Cem ile gideceğim için sinirliydi. Daha hiçbir şey belli bile değil. Belki mezuna kalacağım. Belki Cem ile aynı yere gidemeyeceğiz.
"Annem mesaj atmış. Kalkalım mı ?" Başım ile onaylayıp eşyalarımı toplamaya başladım. Bartu'ya da gideceğim diye mesaj attım. Saat 17.48 olmuştu. 5 saattir kütüphanedeydik. Çok yorgundum.
Bartu'ya çıkacağına dair mesaj atınca dışarıda onu beklemeye başladım. Herkes çıkmıştı. "Beynimi hissetmiyorum. 4 saat organik kimya çalıştım ve beynimi masada bıraktım. " Oğuz'un dediği ile güldük. "Bende çok yorgunum. Bir an önce sınava gelse de kurtulsak." Esnad bıkkınca konuşmuştu.
"O kadar haklısın ki. Bir an önce sınava girmek ve bu stresten kurtulmak istiyorum. " Eylül çantasını sırtına alarken söylendi."Sınavdan sonra bol bol vakit geçirelim." Yağız'ın dediğini Rümeysa onayladı. "Evet...sizinle geç tanıştım ama çok sevdim. Daha çok vakit geçirmek isterim."
"Birkaç aydır tanışıyoruz ama 10 yıllık arkadaşım gibisiniz. İyiki tanışmışız." Efsa'nın dediklerinden sonra Kaan onu kolunun altına aldı. "Ben arkadaşın değil birtanecik sevgilinim ama. " Sonunda birbirlerine hislerini itiraf etmişlerdi. Biraz sohbet ettikten sonra herkes evlerine dağıldı. Eve gelince koşarak odama çıktım. Çantamı köşeye atıp kıyafetlerimi değiştirdim.
Odadan çıkıp Özgür abimin odasının önüne geldim. Kapıyı açıp içeriye girince yüzüme yastık geldi. Yere düşen yastığı alıp bu sefer ben ona attım. Kafasına gelince kahkaha sesi kesildi. "Kaç yaşına gelmişsin şu yaptığına bak! Mihrimah abla seninle nasıl sevgili oldu ya?"
Benim sayemde sevgili oldular desem daha doğru. Mihrimah abla ile 2 hafta önce tanışmıştık. Abim gibi avukattı ve çok tatlı biriydi. Abim ile sürekli tartışıyorlardı. Barış abim ile plan kurup ikisini bir odaya kapatmıştık ve kapının önünde nöbet tutmuştum. Yine tartıştılar ama 1 saat sonra Mihrimah abla ondan hoşlandığını itiraf etmişti. İşin komik tarafı abim aldığı aşk itirafından sonra bayılmıştı.
Batu ve Bartu da yanıma gelmişti. Abimin bayıldığını görünce kahkahalar ile gülmeye başlamışlardı. Mihrimah abla buz gibi suyu yüzüne atınca ayılmıştı. Meğerse abim de ondan hoşlanıyormuş ama kendine bir türlü itiraf edemiyormuş. Aşk itirafını aldıktan sonra aklı başına gelmiş.
"Kes be ! Ergen velet. Biz çok güzel bir çiftiz bir kere." dedi ve yastığı yine bana attı. Kenara çekilince yastık kapıya çarpmıştı. "Aynen aynen. Kusura bakma ama en güzel çift Akın abim ve Defne yenge. Sonra Ömer abim ve Ela abla geliyor. Sen ve Barış abim odunsunuz. " Yatağa oturunca Özgür abim üstüme atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üçüz Derken | Tamamlandı
Novela JuvenilÜÇÜZ SERİSİ - 1 Yıllarca aile baskısı gören , aile sevgisinden mahrum kalan Peri. Babasına gelen telefon ile doğumda karıştırıldığını öğrenir. Peki bundan sonra ne olacak? Peri abilerine , üçüzlerine , anne ve babasına alışabilecek mi ? Peki abiler...