Sözlerin kifayetsiz kaldığı, ne yapacağımı bile tam olarak bilemediğim anlardan birindeydim. Ne gülebiliyor, ne bağırıp çağırabiliyor, ne de konuşabiliyordum. Bunun sebebi sadece şaşkınlıkmıydı? Yoksa altında yatan başka bir sebep varmı bilemiyordum. Alperle evlenmek...
Aslında bakarsanız bu benim hayalimin bile ötesinde bir şeydi. Alperi ne kadar sevsem de ne kadar onunla mutlu olmak istesem de daha önce aklımdan hiç evlilik düşüncesini geçirmemiştim. Şimdi ise bu konuda ne denilir onu bile bilmiyordum. Hiç bir şey hissetmiyor daha doğrusu hissedemiyordum.
"Sikeceğim oyunu da şimdi! Onca derdimizin arasında bir de bu şerefsizle uğraşıyoruz!" Alperin kendi kendine gürlemesi üzerine saye yerinden sıçramış ardından yağıza çevirmişti bakışlarını.
"Yağız! Ne demek gerçekten evlendiniz ya saçmalama!" Yağız dudaklarını büküp hüzünlü bir ifadeyle sayeye baktı.
"Ya gerçekten özür dilerim ama benim bir suçum yok ki burada! Vallahi ben de sonradan öğrendim ama çok geçti çünkü çoktan imzaları atmıştınız" Aden hiç bir tepki vermediğimi fark edince yerinden kalkmış ve yanıma gelerek önümde eğilmişti.
"Asya, iyi misin?" Alperin bakışlarını üzerimde hissederken dönüp ona bakmadım. Başımı sallamakla yetindim sadece.
"İyiyim"
"Ay benim kardeş cağzımın beyninde ki son hücreleri de yandı ya. Asya vallahi bak istersen gel ağzıma sıç asla sesimi çıkarmayacağım" sakin bir ifadeyle yağıza baktım.
"Senin değil, nikah memurunu ayarlayanın ağzına sıçacağım ben! Kim lan o geri zekalı!" Bir anda sert çıkan sesimle yağız korkuyla yutkunmuştu.
"Anam karı koca öldürecek bunlar beni!" Ayağı kalktığım anda yağız bir adım geri gitti. O sırada Alper ise sinirle ona dönmüştü.
"Karı koca deme lan!" Yağız yerinden korkuyla sıçradıktan sonra elini kalbine koydu. Ardından ona ters bir bakış atıp bana döndü.
"Tamam vereceğim adresini git istediğini yap o salağa da bir dakika, başka birinin yaptığını nereden anladın sen?" Tek kaşımı kaldırıp kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Çünkü seni tanıyorum. Başkalarına iş kitlemeyi her zaman sevmişsindir" yağız sırıttı. O sırada elimde ki Evlilik cüzdanına bakıp yutkundum. Yanımda bir şey yapmayayım diye duran Adene baktım ve cüzdanı verdim.
"Mümkünse gözümün görmeyeceği bir yere sakla şu şeyi" Aden hızla başını sallarken gelinliğin eteklerinden tutup odadan çıkmak için ilerlemeye başlamıştım.
"Nereye kız dur! Gece gece sıçma çocuğun ağzına" yağızın sözleriyle durup ona döndüm. Yüzüm de bir duygu belirtisi yoktu, her zaman ki gibi bakıyordum çünkü kızıp bağırmanın bir anlamı yoktu. Sonuç itibariyle evlenmiştik! Asıl sorun abime fark ettirmeden boşanmaktı!
"Üzerimi değiştirmeye gidiyorum yağız, hatırlarsanız vermemiz gereken bir bileklik var" Sayeyle özgür birbirlerine bakıp tekrar bana döndüler.
"Bir dakika ya, senin şuan da bağırıp çağırman falan gerekmiyor mu?" Omuz Silktim.
"Bağırıp çağırmam olan şeyleri geri düzeltmiyor" yağıza karşı tabiki de kızgındım! Ona verilen bir işi başkasına yaptırması doğru değildi fakat bunu bağırıp çağırmak yerine tepkimi koyarak halledecektim çünkü onun tek suçu arkadaşına bırakmasıydı. Diğer türlü onun da böyle bir şeyi isteyerek yapmayacağını biliyordum.
"Sen bu evlilikten rahatsızlık duymuyormusun?" Alperin gözlerimin içine bakarak sinirle kurduğu cümle bir an aklımda ki tüm düşünceleri silip süpürmüştü. Başımı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım ve ardından tekrar Alpere odaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
ChickLitHerkes isterdi sevdikleriyle mutlu olmak. insan sevdiği biri yanındayken kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu, Fakat hayat insanlara her zaman mutlu olmaları için bir şans vermezdi. katili bulduktan sonra hayatının bir düzene girdiğini sanan Asya...