Sıcak Şarap|SEYFER

3. Bölüm "Gözleri ömre bedel"

Bölüm şarkısı:Gözleri aşka gülen- Nesrin Sipahi

.

.

.

Söz bitmişti korhanlar konaktan çıkarken seyran yorgunluktan düşüp bayılacağını hissediyordu. Bitkin halde odasına çıkarken gözünün önüne ferit'in mutluluğu geldi... gülmek ona çok yakışıyordu. Biçimli ve dolgun dudakları, gülmesi ile yüzüne iyice yayılıyordu... seyran aklına gelenlerle hızla kafasını sağa sola doğru salladı. Şu an ferit'in gülümsemesine ve dudaklarına hayran kaldığını anladığı için kendine kızdı. Neden aklından çıkmıyordu ki? Sabah, akşam hep seyran'ın aklındaydı ferit...

Odaya girdiğinde ablasının ders çalışma amaçlı kullandıkları küçük masada not çıkardığını gördü. Suna'nın son senesiydi. Ve bu yüzden dersleri çok yoğun geçiyordu küçük bir boşluk bulsa hemen ders çalışmaya koşuyordu. Suna seyran'ı görmesi ile hızla kalktı masadan. Seyran'ın sağ elini, elinin üstüne koydu. Gördüğü yüzük ile sevinç çığlıkları atmaya başladı.

"Bakıyorumda seyran hanım çok yakışmış yüzük parmağınıza! Ee darısı benim başıma diyelim son senem zaten bi Allahın izniyle bitsin bu okul hemen zengin, bebeği gibi seven koca arayışına giricem!" Ablasının gün boyu bitmek bilmeyen enerjisine güldü seyran.

"Kız gel otur şöyle, gördüm sizi kıkır kıkır gülüyordunuz. Ee ne dedi enişte senin kulağınada senin bütün gün somurtan yüzün bir anda gülüverdi!" Aklına ferit'in gelmesi ile yüzünde tebessüm oluşmuştu seyran'ın.

"Off abla kaşla göz arası nasıl gördün! Sana da malzeme çıktı konuşursun yıllarca!" Dedi seyran. Şu an çok yorgundu ve tek isteği bu elbiseden kurtulup pijamalarına kavuşmaktı ardından mis gibi deliksiz uyku çekmekti.

"Kaçamazsın seyran benden dökül bakalım ne dedi! Hem yıllarca konuşsam tek konuşmam sizin çocukLARınıza anlatırım!" Suna hınzırca gülerken, seyran'ın yanakları kızardı ablası az önce çoğul konuşmuştu ve seyran ile ferit'in çocukları olacak gibi bir iddia ortaya atmıştı. Seyran'ın kızaran yanaklarını gören suna daha çok gülerken seyran ferit'in ne dediğini söyleyip hemen uyumak istiyordu.

"Off abla! 'Ellerine sağlık fıstığım' dedi oldu mu! Zaten halam gil tuhaf tuhaf baktı! Ödüm koptu-" suna'nın yüksek sesle sevinç çığlığı atmasıyla konuşması bölünmüştü seyran'ın.

"NEEE!! FISTIĞIM MII? BEN BAYILICAM SEYRAN TUT BENİ! BU ÇOCUK SANA AŞIK AŞIK!" ablasının yüksek sesle bağırmasına yüzünü buruşturup elleriyle kulaklarını tıkadı.

"Pişman ettin abla anlattığıma! Bağırma, sakin ol şimdi halam ile babam odaya dalacak senin yüzünden!" Suna sonunda susabilmişti ama heyecandan içi içini yiyordu.

"Seyrannn ablacım küçüklüğümüzde ki gibi koyun koyuna uyuyalım mı? Hem sen evleneceksin yakın zamanda ben bu odada tek uyuyacam artık. Sen evlenince kocanın sıcak koynunda uyursun ama abla koynu farklıdır" çocuk gibi söylemişti suna. Seyran'ın aklına suna ile küçükken sarılarak uyuması geldi. Gözleri dolarken yüzüne gülümseme yerleştirip konuştu.

"Uyuyalım be ablam! Bekle kız beni iki dakika üstümdekini çıkartıp geliyorum! Daraldım bütün gün elbise ile rahat rahat pijamalarım ile takılmak istiyorum" seyranın dediği ile abla-kardeş gülmeye başladılar.

Seyran ile suna yatağa uzanınca kollarını açtı suna, seyran hızla ablasının göğsüne uzanırken suna konuştu.

"İyi tadını çıkar abla koynunun. Tabii kocan bey ile uykunun tadı bir farklı olur ama" dedi suna gülerek. Seyran ablasının dediği ile kıkırdadı. Aklına birden ferit'in erkeksi kokusu geldi. Burnunun direği sızlarken yüzünde aptal bir sırıtma oluştu, her gün ferit'in kokusu ile uyanıp uyumak...