13.Bölüm|DÜĞÜN
Feride
Bugün 5 Temmuz.... yani Ahmetle evleneceğimiz gün...ve şuan heyecandan kahvaltı yapmayı unuttum... Henüz gelinlik almadım evet son dakika karar vermek istiyordum...Ahmet takım elbisesini günler öncesinden aldı...
"Ahmeeet hadi çıkalım"
"Tamam aşağı gel arabaya gidiyorum"
"Tamaaam"
Arabaya bindik...
"Ee feroşum heyecanlımısın ?"
"Evet hemde çok"
"Bu heyecanı şimdiden yenmen lazım akşama bu heyecan fazla demi"
"Ahmeet !Sabah sabah insanı sinirlendirme"
"Ama sen öyle daha tatlısın o nolucak"
"Hmmm...bilmem"
Mağazanın önüne gelmiştik bile...içeri girdik....her yer gelinlik kaynıyordu resmen...bir eleman karşıladı bizi
"Hoşgeldiniz efendim"
"Hoşbulduk ..kolay gelsin"
"Sağolun... nasıl bir model bakmak istemiştiniz?"
"Fazla açık olmayacak şekilde bir gelinlik fazla dekoltesi olmayaca şekilde..."
"Hemen size göre bikaç çeşitimiz var"
Yarım saat sonra
Ahmet
Hala Feride gelinlik deniyordu... çok sıkıcı bir iş ... şuan giydiği çok güzel...
"Feroşum bana göre bu güzel bunu al bence"
"Bende bunu beğendim ahmoş"
"Tamam... bakar mısınız?"
Eleman geldi
"Buyrun..."
"Bu gelinliği alıcaz"
"Tabi hemen kasada ödeme gerçekleştiricem"
"Tamam"
Feride duvara tutundu aniden..hemen yanına koştum..
"Noldu iyimisin?"
"İyiyim... başım döndü "
"Bı saniye...sen kahvaltı yapmadın demi benle"
"Şey..evet"
"Eh be kızım ne diyim sana..
Gel şunu ödeyelim simit ayran alalım sana""Tamam"
"Yardım istermisin? Orada düşüp bayılma "
"Yani.. yanımda dursan iyi olur "
"Tamam"
Yanına gittim ..kabinin önünde bekledim..
5 dakika sonra
Feride
Mağazadan çıktık..Ahmet fırından simit aldı...bir markettende ayran...
"Hadi ye bunları seni kuaföre bırakiyim"
"Tamam sağol canım"
"Hadi ye bak bayılırsın sonra"
4 saat sonra/ Gelin odası
Feride
Saçım, makyajım herşeyim yapılmıştı... düğün salonundaki gelin odasına gelmiştim..odada tektim...ablam galiba gelmeycekti...ilk başta ne kadar istese de ..aradan bir yıl geçti..ve Ahmetle evlenmemi istemiyordu...kapım tıklatıldı
"Geel"
İçeriye birden sıla mert ve Berkay geldi...
"Selammm gelinimiz"
"Kanka yakıyorsun abim baştan aklı neredeydi ya"
"Feride abla çok hoşsun"
"Sağolun arkadaşlar iyiki geldiniz"
"Tabiki kızzz ...bak bir yıl önce evlenseydiniz şimdi küçük Dündar sevecektik"
"Mert kızın üstüne gitme ..sen ona bakma kanka"
"Ama haklı..."
"Ee neyse ...biz çıkalım artık aşağıda görüşürüz"
"Tamam sıloşum"
Onlar çıktılar...ablam yoktu ...neden gelmedi ya...insan kardeşinin bu mutlu gününde yanında olur...ne vardı kim besleyecek...göz yaşlarımı tutamadım... odadaki sandalyeye oturdum...
Kendi kendime
"Hep senin suçun Feride hep hep!"
Göğsüme vura vura bu cümleyi tekrarladım ağlayarak...Ahmet'i beklettim bir yıl boyunca ...ya Ahmet başkasıyla evlenseydi....akılsız Feride akılsız..... herşeyin bir vakti var ama bir yıl ne...hepsi benim hatamdı... boğazım düğüm düğüm oldu ... makyajım hafif akmıştı.. gözümü sildiğim peçeteden anladım... kapım tekrar tıklatıldı...hemen yüzümü falan sildim kendimi toparladım sesimi düzelttim...
"Aşkım ordamısın? gelebilirmiyim?"
"Gel ahmoş"
Ahmet odaya geldi... yanıma yaklaştı.. yüzüm yerdeydi...çenemi tuttu... kaldırıp bana baktı ...
"Sen ağladın mı?"
"Yoo ağlamadım"
"Bana yalan konuşma bak gözlerin kızarmış makyajın akmış ağlamışsın işte"
"TAMAM AĞLADIM TAMAM EVET...!"
"sakin ol ...nede ağladın?"
"KEŞKE SENİ HİÇ BIRAKMASAYSIM HERŞEY BENİM HATAM AHMET BENİM ...SEN O BİR YIL İÇİNDE EVLENEBİLİRDİN BAŞKASIYLA...O ZAMAN NAPICAKTIM SALAK GİBİ...SALAĞIM BEN BİR YIL SENİ BEKLETEN BİR APTAL! APTALIM İŞTE APTAL"
Dedim kafama vura vura ağlayarak
"FERİDEEE! Sakın bir daha kendine vurma ... senin suçun yok..ben hemen çekip gitmemeliydim..sende Burak ile evlenebilirdin... benimde suçluluk payım var... bidaha böyle konuşma... ağlama o yaşların her birine ölürüm"
"Ya Ahmet ama herşe-"
Birden dudağıma yapıştı..1 dakika sonra bıraktı beni
"Ahmet.."
"Biraz çok konuştun karıcım..bende susturdum"
"Ama ...ama iyi geldi"
"Yüzündeki allık niyetine kullandığın utançtan belli oluyo...gece bu kadar utanmanı istemiyorum "
"Şey hadi aşağı inelim mi herkes bizi bekliyor"
Ahmet
Feride bunu diyince diz çöktüm...
"Nikah memurundan önce ben bir şeyler söyliyim... aramızda ne olursa olsun birbirimizi bırakmayacağımıza...bir yıllık bu açığı bir ömürle kapatmaya.."
Elimi tutarak devam ettim
"Her koşulda...ne olursa olsun benimle olmaya varmısın kırmızı limonum?"
"Varım Aşkım...."
Ayağı kalktı... dudağıma buse kondurdu...kolunu uzattı...
"E hadi herkes bizi bekliyor..."
Koluma girdi...kapıyı açtım....