10. Bölüm [Sinir bozucu]

202 20 8
                                    

Metavee'nin "istiyorum" kelimesi her şeyi susturmuştu. Havadaysa gerginlik vardı. Karşımda duran kişiye bakmak dışında ne yapacağımı bilmiyordum çünkü bu kelimeyi nasıl yorumlayacağımı bilmiyordum....

İstiyorum... ne? Bu benim yaşadığım tuhaf hisle aynı mıydı?

"Ne istiyorsun?"

"Tahmin et."

O güzel yüzdeki baştan çıkarıcı gülümseme beni cezbediyordu. İçimde patlamayı bekleyen volkan gibi bir arzu yükseliyordu. Tam kontrolü kaybedip düşünmeden bir şey yapmak üzereyken Metavee geri çekilmişti.

"Uyumak istiyorum."

"Ne?" diye sordum çünkü kafam karışmıştı.

"Uyumak istediğini mi söyledin?"

"Ne istediğimi sanıyordun?"

Çenem düşecek gibiydi. Kendime gelip aceleyle düşüncelerimi toplarken boğazımı temizledim.

"Uyumadan önce sohbet etmek istediğini sanıyordum. Şimdi seni yatağına götürüp banyo yapacağım."

Minyon kadın cevap vermemişti. Kendi isteğiyle onu yatağın bir tarafına yatırmama izin vermişti. Daha sonra kirli bedenimi ve zihnimi yıkamak için aceleyle banyoya gitmiştim. Bunu yapmaya zaman ayırıyordum çünkü onunla bu kadar çabuk yüzleşmeye cesaret edemiyordum. Lanet olsun... Az önce ne yapmak üzereydim? Ve bunu nasıl yapacağımı da bilmiyordum.

Değiştirmek için herhangi bir kıyafet hazırlamadığımı fark etmeden önce yaklaşık 20 dakika boyunca suyun altında bunu düşünmek için hareketsizce durdum. Tesisin bize dolabında bornoz sağlaması büyük bir şanstı, ben de bir tanesini pijamam olarak kullanmıştım. Isınmak içinse kendimi yorganın altına sokmuştum...

Tamam... Gözlerimi kapatıyorum ve dua etmeye başlıyorum.

Namo Tassa...

Nefes nefeseydim!

Metavee kolunu belime doladı ve bana sımsıkı sarıldı. Sırtıma yaptığı tuhaf bir dokunuş beni dondurmuştu. Bornoz o kadar kalın olmadığı için sırtıma bir şeyin dokunduğunu net bir şekilde hissedebiliyordum...

Göğüsleri... Ufak kadın yüzünü boynuma gömüp mırıldanmıştı.

"Çok uzun süre banyo yapıyorsun."

"Su sıcak ve rahattı. Ama... neden hiçbir şey giymemişsin gibi hissediyorum?"

"Çıplağım."

"Ne?"

"Tüm gün bu kıyafetleri giyiyordum. Terli ve kirliler."

"Dolapta bir bornoz daha var. Onu senin için alacağım."

"Gerek yok. Böyle birlikte uyumak çok rahat... Ve eğer üşürsem arkanı dönüp bana sarılabilirsin."

"Ah-hı."

"Bütün bunları söyledim ve sen hâlâ bana arkanı mı dönüyorsun? Çok üşüdüm."

"Ben böyle uyumayı tercih ediyorum."

Gözlerimi sımsıkı kapattım çünkü bu gece tatil yerindeki hayaletlerden çok arkamda uyuyan Metavee'den korkuyordum. Arkamdaki kişinin aksine hayaletler dualardan korkuyordu.

"Namotassa Pakavato..."

"Dua mı ediyorsun sen?"

"Ah-ha. Evde uyumadığım zaman kendimi güvende hissetmiyorum. Ailem bana dua etmemi söyler."

"Ah. Çok korkutucu. Çok korkuyorum."

Metavee bana yaklaşıyordu. Şimdiyse boynumdan aşağı nefesi akıyordu. Sanki tüylerim diken diken olana kadar nefesiyle tenimi okşuyordu.

Pluto  |GxG|Where stories live. Discover now