emperor! kaisagi,

10k özel bölümü

Hoş geldiniiizz!!

Emperor'a verdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum <3 Keyifli okumalar dileriiim!

"Yoichi, İngiltere'de İtalya'da ne yapacaksın? Bizimkilere çok da yakın olmanı istemiyorum."

"Rin? Bizimkilerden kastın senelerdir tanıdığımız Nagi, Chigiri, Barou falan mı?"

"Evet. Almanya'da tehlikeli kimse yok. Orada kal."

"Dalga mı geçiyorsun, Rin? Noa emekli olacak diyorum! Sen bana destek olursun diye seni görmek istedim ama bana kattığın tek şey daha fazla dert!"

Isagi Yoichi ve Itoshi Rin'in "muazzam" ilişkisi tam olarak bu tarzdaydı işte.

Isagi'nin gözü açıktı en başından beri, yani pek de bir sorun teşkil etmiyordu onun için.

Ama Noel Noa'nın emekliliğe ayrıldığını duyurduğu sabahın akşamı, her şey farklıydı.

"Beni dinleyip Almanya'da kalacağını biliyordum."

"Kes sesini."

İkili, Almanya'nın eski sokaklarında turlamışlardı gün boyu. Isagi'nin Rin'den tamamen vazgeçtiği gündü o gün, Rin sürekli kendi kıskançlığı ile alakalı bir şeyler zırvalamış ve Isagi'yi delirtmişti.

Isagi Yoichi, şirketinden ani bir arama aldı o akşam. Kavganın tam da ortasındalardı Rin ile.

"Isagi, oğlum. PSG takımından harika bir teklif kabul ettik senin adına hem sevgilin Rin ile yan yana çalışırsın. Bu zamana kadar yaptıkların için minneta-"

"Micheal Kaiser'in menajerliğini yapacağım."

Isagi'nin tek istediği kavgayı daha da körüklemekti aslında. Rin'den tamamen soğumuştu ve ona kendisinin çektiği acıları çektirmek istiyordu.

Isagi, Rin'i evinde tek bırakarak şirkete yol aldı. Saat yeterince geç değildi, eğer arabasını yeterince hızlı kullanabilirse her pazar yapılan Bayern Münih oyuncularının resmi toplantısına yetişebilirdi.

Noa sayesinde ortalık karışıktı ve bu strateji toplantısı takıma iyi gelebilirdi. Isagi, çok sevdiği dostlarının iyi olduğundan emin olmak istiyordu. Elbette onun için baba figüründe olan Noa'yı da önemsiyordu.

Isagi, olabildiğince hızlı sürdü arabasını. Binanın aşağısındaki kapalı otoparka girdi ve boş yer aradı.

Şanssız gününde olmalıydı. Çünkü tek bir boş yer bile yoktu.

Isagi sinirden direksiyonu ısırmak üzereydi. Kendisi gibi boş yer arayan bir araç daha dönüp duruyordu.

Orada bir boşluk vardı.

İleride, hareketli arabanın yakınında.

Isagi, direksiyonu aceleyle çevirdi ve boş yere yöneldi. Hareketi olan araba neden kıpırdamıyordu?

Isagi, arabayı düşünmeyi bıraktı ve el frenini çekip hızlıca arabadan indi.

Şu araba- Park yeri olmayan ve diğer arabaların çıkışını kısıtlayan bir yere çekmişti arabasını.