Uzun zaman önce, canavarlar ve insanlar arasında çok büyük bir savaş çıkageldi. Ve savaşın sonunda insanlar galip gelip canavarları yer altına mühürledi. Çok trajik olaylar yaşayan canavarların kralı asgore düşen her insanı öldüreceğine dair yemin etti. Çoktan 3 ruh toplamıştı bile.
Bandaid, bir kaza sonucu doğmuş bir çocuktu. Annesi de babası da ondan hep uzak durmuş ve hatta şiddet uygulamıştı. Ama bandaid sabırlıydı. Karşılık vermeyi düşünmedi bile. Verecek gücü de yoktu zaten. Hayatı boyunca zayıflığıyla dalga geçilmişti.
Annesi bir gün onu geziye götüreceğini söyleyip onu yanına aldı. O sırada küçük bandaid annesinin onu aslında her gidenin kaybolduğu lanetli "ebott dağı"na götürdüğünü bilmiyordu.
Tam zirvede annesi onu arabadan itti ve ittiği gibi son hız aşağı indi.
"acil bir işi çıkmış olmalı" dedi bandaid kendi kendine ve beklemeye başladı.
"belki de kötü bir çocuğum ama annem o sonuçta. Benim için geri gelecektir" diyip saatlerce orada bekledi.
Artık susuzluktan dudağı kurumuştu. Bir yemek bulmak umuduyla dağın çevresinde gezinmeye başladı. Dağın tepesinde kocaman bir delik vardı. Üstelik tam o an bir böğürtlen ağacı bulmuştu bandaid. Uçurumun kenarında olsa da onu toplamak için eğilmişti ki o anda dengesini kaybetti. Düşüyordu. Sanki hayatının en uzun anıydı bu düşüş. Düşerken hayatı hakkında düşünecek zamanı bile vardı.
Pat*
Ama o hayattaydı? Ne? Bir çizik bile yok mu? Çevresine bakındı ve üzerindeki çiçekleri fark etti. Onlar düşüşünü yavaşlatmış olmalıydı. Ama şimdi kos koca yer altında tek başınaydı. Karanlık koridorun sonunda büyük bir kapı fark edip oraya doğru yöneldi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undertale sabırlı küçük çocuk
AdventureOnca ruh ve derin hikaye arasından belkide en dramatik olanlardan biri olan ama kimsenin varlığını bile önemsemediği o tatlı küçük ruhun hikayesi
