1.2

540 32 37
                                    

Silinen bölümü an itibariyle yazmaya başladım. Gazamız mübarek olsun <33
Oy ve yorumlari eksik etmeyin lütfen, emegimin karsiligini almak istiyorum..
Sınır: 15 Oy, 5 Yorum.
.
.
.
"Yanmamışım gibi.."
Aşkın ateşinde, hiç yanmamışım gibi...
.
.
.
Barıştan.

Okan Hoca'nın acil çağırmasıyla antremana gitmek zorunda kalmıştım. İstemeye istemeyede olsa Derin'in yanından ayrılmıştım.
O kadar yanında olmak istiyordum ki onun. O kadar, kendi ellerimle,sözlerimle kırdığım kalbini onarmak istiyordumki...

Mümkün olur muydu.. Bilmiyorum.
Belki birgün yeniden olurdu bizden.
İmkansızdı, ama aşkta imkansızlıklara meftun değil miydi zaten?

Her zerrem onu merak ediyordu. Onun için endişeleniyordu. Her zerrem onun yanında olmak istiyordu.

Antreman boyu hatalar yapmıştım. Düzgün şut bile çekememiş, top kayıpları yaşamıştım. Okan Hoca'nında radarı altında olduğumu biliyordum elbette. Ama kafamı bir türlü veremiyordu. Ne topa, ne de oyuna.

Antreman bittiğinde, yedek kulübesine doğru ilerledik. Kerem, Yunus, Berkan ve ben.
Kerem her daim olduğu gibi sessizdi. Bense mahcupca ve pişmanlıkla bakıyordum suratına.
Ne zorum vardıda, kardeşim dediğim adama atmıştım o lanet yumruğu?

Sularımızı içtikten sonra herkes yerine oturdu. Bense ayakta kaldım, Kerem'e bakıyordum. O da bana baktığında dayanamayıp yanına ilerledim.
Ve sarıldım. Boğuk çıkan sesimle söze girdim.
"Kerem ben çok özür dilerim kardeşim. Nolur affet beni."
O da sarılmama karşılık vermişti. Ayrıldığımızda,
"Yapmamalıydım. Kafamı sikiyim ben! O yumruk atan elimi sikiyim! Affet nolur beni. Sinirlerime hakim olamadım. Kendime olan öfkemi senden çıkardım." Dedim üzüntüyle.
"Affettim kardeşim benim. Ama bir dahakine bende atarım, yeri boylarsın valla!" Dedi Kerem'de gülerek. İçim biraz olsun rahatlamıştı.

Bir süre sessizlikten sonra hepimizin bakışı Berkan'a döndü.
"Oha amına koyayım!" Telefona bakarak birşeylere tepki veriyordu ama hiçbirimiz anlamıyorduk.
"Noluyo lan?" Dediğimizde bizi duymuyordu bile.
"Ananı! Nolcak şimdi lan!" Diyede ekledi şaşkın ifadesine.
"Oğlum söylesene noluyor?" Dedim dişlerimin arasından. Ama cevap gelmedi.

Berkan'ın tepkisine göre ya Ronaldo ölmüştü ya da Berkan kızdan red yemişti.

Telefonu elinden hızla çekerek aldığımda Yunus ve Kerem'de başlarını uzatıp ekrana doğru baktı.

Yazılanları okuduğum gibi gözlerim büyümüştü.
"Siktir!" Diyerek sesli bir küfür savurdum.

Kerem'e attığım yumruk, manşet olmuştu. Koridorun kamera kayıtlarınıda koymuşlar, "galatasaray oyuncuları arasında" kavga diyerekte başlık atmışlardı.
Düşüncesizce ve bir anlık sinirle yaptığım bu hareket, çok pahalıya patlıyordu.

"Oğlum manşet olmuşsun! Ne yapacaksın?" Dedi Yunus hiddetle.
"Barış sana çok linç geliyor." Dedi Kerem sıkıntıyla. Ve oturup elleriyle dizlerini sıvadı.

"Oğlum sen neden kızı kocaya kaçmış teyzeler gibi dövünüyorsun?" Dedi Berkan Kerem'e. Hepimiz ters bir bakış attığımızda ise sustu.

"Ne yapacağım ben şimdi! Sana yumrum atan elimi, düşüncesiz davranan aklımı sikiyim!" Dedim sinirle.

"Bencede sik Barış. Okan Hoca seni çok fena sevecek!" Dedi Yunus.
Sıkıntıyla oturmuş, şakaklarımı ovarken
"Kim yaptı bu haberi lan?" Dedi Berkan.
Bilmiyorum anlamında dudağımı büzerken.
Kerem'de derin nefesler veriyordu.

Tükeneceğiz | barış alper yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin