Bu düş çok güzel.!

74 9 16
                                    

Norm Ender - Bu düş çok güzel...

::::::::

"Allah belanı vermesin.! Gerizekalı ruh hastası , manyak karı.! Ulan bunu bize nasıl yaparsın.?"

Oğuzhan'ın bağırışı ile , Quaresma da ona eşlik etti.

"Fetocü vatan haini puşt."

Hilal Tüpraş stadı ortasında , kahkahalarına engel olamadı. Bu maçı bilerek bu kadar ertelemişti. Yaklaşık bir ay kadar önce , bu efsane derbinin yapılacağı askeriye de duyulmuş ve Albay'ın kulağına kadar gitmişti. Albay da bu olayı , hayırlı bir işe çevirmek istemişti. Osman dan , Hilal'in iletişim bilgilerini almış ve onunla iletişime geçmişti. Şehit aileleri ve gaziler için bu organizasyonun gelirini mehmetcik vakfına bagışlanması hakkında ne düşündüğünü sormuş ve fikrini aldı. Hilal bu teklifi ilk duyduğu anda kabul etti. Tabi ki diğerlerine supriz olacaktı. Onlar mahalle maçı beklerken , Hilal olayı daha da ileri götürmüştü. Tüm taraftar gruplarının , liderleri ile bir araya gelip bu etkinlikten taraftarların haberi olmasını sağladı.

Ayrıca bu olayı duyan Beşiktaş yönetim kurulu başkanı Hasan Arat ve Hüseyin Yücel , bu karşılaşmanın tüpraş stadyumunda olmasına karar verdiler. Böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmak onlar için ve Beşiktaş için gurur verici bir olaydı. Sadece çarşı grubu değil , diğer takımların taraftar grupları da bu maç için biletlerini almışlardı çoktan. Hatta takımların futbolcuları dahi , bu maçı izlemek için bilet arayışına girmişler di. Sadece oynayacak oyuncuların haberi yoktu bu etkinlikten. Bu da Hilal'in oyunu sayesinde oldu. Dikkatleri Pepe'nin futbolu bırakmasına çekmiş ve taraftarları örgütleyip,  kamuoyunda yayılmamasını engellemişti. Şuan Hilal'e edilen küfürlere,  sadece Hilal değil tribünde ki taraftar da kahkaha atarak eşlik ediyordu.

Quaresma ve Oğuzhan'ın öfkelendiği,  etkinlik değildi. Böyle bir etkinliğe katılmak onlar için büyük bir şerefti. Lakin Hilal'in onlara söylemediği ufak bir detay vardı. Pepe ve Ronaldo ikilisi , karşı takımda onlara karşı mücadele verecekti

Ayrıca etkinlik bununla sınırlı kalmıyor , şehit aileleri , gaziler ve şehit çocukları da etkinlikte bulunuyordu. Maça her iki takımda şehit çocukları ile çıkacak ve istiklal marşını okuyacaklar dı.

İşte şimdi taraftar , içinde tuttukları bu sırrı tüm sosyal medya ve dünyaya duyurmuştu. Artık bilmesi gereken herkes biliyordu. Akşama başlayacak maça , saatler öncesinden gelmişler di bu yüzden. Tüpraş stadyumunda boş tek koltuk dahi kalmamıştı. Stadyum ilk defa,  birbirinden nefret eden farklı takım taraftarlarını yan yana ağırlıyordu. Hepsinin yüzünde tebessüm ve hafif bir hüzün vardı. Onlar için canlarını feda eden insanlara , ufakta olsa teşekkür etmenin bir göstergesi idi bu maç.

"Ya yemin ediyorum içimizde ki hain.! Yılan beslemişiz koynumuzda.!"

Hilal , Mario'ya , bunu diyen sen misin Eyşan der gibi baktı. Sanki onları arkasına bakmadan , terk eden o değilmiş gibi. Neyse şimdilik bunu kafasına takmayacak ve maç boyunca ona laf atmayacaktı.

Hilal ona aldırış etmeden sahadan ayrıldı. Soyunma odasının yolunu tuttu. Soyunma odasının kapısında küçük bir kız çocuğu ile karşılaşınca adımları hızlandı. Kızın önünde durup , onunla aynı boya gelmek için çömeldi.

Kartallar Yüksek Uçar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin