Tuana Naz Ak'tan
Sabah saat 06:30 civarında uyanmıştım. Büyük ihtimalle yağız ve çağan uyuyordu. Onların bu saatte kalkacağını düşünmezdim. Sabah erkenden pis koktuğumu düşünerek duşa girdim. Bakımlarımı yaptım ve bornozla banyodan çıktım, fakat odada birini görmem bir oldu.
Çağan.
"Lan!" Dedi beni gördüğünde.
"Ya Efe! Ne işin var odamda!?" Dedim sinirle.
"Yaw kitabımı aldın ya geçen gün, onu alacaktım. Ayrıca güzelim niye utanıyorsun. Küçükken seni ben yıkadım-" Derken sözünü kesip ayağımdaki terliği ona fırlattım. Karnına gelmişti ve büyük ihtimalle acımıştı.
"Ya acıdımı!? Özür dilerim, Allah belamı versin ya!" Dedim telaşla ve kendime söverek.
"Sus! Bir daha kendine öyle bir şey dediğini duymiyim." Dedi oda sinirle. Benim böyle dememe kızardı, her ne olursa olsun. Yanağımı öptü ve odadan çıktı.
Çağan, ben daha 4 yaşındayken beni sokakta bulmuştu. Ailem beni evden kovduğunda. Yağız'da aynı şekilde. İkisini de çok seviyorum. Fakat Çağan'a karşı farklı hislerim var. Bu hissin adını bilmiyorum. Çağan içeride "Küçükken seni ben yıkadım." demişti ya. Evet küçükken beni o yıkadı. Hatta ben onlarla ilk tanıştığım zaman, geceleri korkudan hep altıma yapardım. Çağan hep benim kirli kıyafetlerimi yıkardı. Her şeyimi o yapmıştı.
Yağız'ın küçüklükten beri sevdiği biri var, kendisi en yakın arkadaşımdı. Leya. Bu hayattaki en yakın arkadaşımdı. Ondan sonrası gelemezdi.
Okul formamı giydim ve telefonumu elime alıp Leya'yı aradım.
Leyoşko💝 ARANIYOR...
"Kızım niye geç açtın telefonunu?" Diye sordum telefonu açar açmaz.
"Off Tuni ya." Dedi. Ama sesi kötü geliyordu.
"İyi misin? Yine mi?" Diye sordum bıkmış ses tonuyla.
"Ya her gün mü olur böyle bir şey ya!" Dedi. Onu bıkmış şekilde dinliyordum.
"Okula gelirken bile makyaj yapan varmı ya. Beni s!ktir et ben sadece kapatıcı sürüyorum." Dedim. Üzüldüğü şey, ruju kırılmıştı!
"Off timam tuniş kapa okulda görüşürüz giyincem daha!" Dedi ve yüzüme kapattı.
Gülerek aşağı indim çantamı kapının önünden aldım.
"Çağan! Yağız! Hadi gelin geç kalıcaz!" Diye seslendim.
"Arkandayız ya hani." Dediklerinde arkamı döndüm ve küçük bir çığlık attım.
"Ne işiniz var lan arkamda." Dedim.
"Okul." Dedi çağan gülerek.
"Off tamam tamam hafi geç kalcaz." Dedim ve çıktık.
Kapıda Leya'yı gördüğüm an ona sarıldım.
"Leyoşum, aşkım, balım nasılsın."
"Lan daha 10 dakika önce telefonda konuşmadılar mı bunlar." Dedi Çağan arkadan.
"Sen sus be eniste bozuntusu!" Dedi Leya. Anında onu cimcikledim.
"Acıdı ya!" Dedi Leya acıyla.
"Sende sus!" Dedim ona.
Çağan ve yağız alttan alttan sırıtıyordu. Okula gitmeye başladık. Yağız ve leya önden konuşa konuşa gidiyordu. Ben ve Çağan arkadan onları takip ediyorduk.
Çağan Efe Ak'tan
Okula gidiyorduk. Tuana bugün durgun görünüyordu. Onu ilk gördüğümde ki gibi...
20 Ekim 2014;
Tuana Naz Ak'tan
Bugün doğum günüm fakat ölmek isterdim. Evet daha sekiz yaşındaki ben, ölmek istiyordum. Saat gece on ikiydi. Yemeği beğenmedim diye sokağa atılmıştım. Dışarıda bir çöpün yanında bacaklarımı kendime çekmiş halde oturuyordum. Tuvaletim vardı, ama yapacak bir yer yoktu. İki çocuk gördüm, tahminen benden 2 yaş büyüklerdir. Bana doğru yaklaşmaya başladılar.
"Selam küçük kız ben çağan. Niye teksin burda." Dedi kıvırcık, kumral saçlı ve ela gözlü olan çocuk.
Korkuyordum, konuşmadım onlarla. Sadece başımı eğdim.
"Hadi gel. Bizim kulübemize gidelim. Orası sıcak ve kıyafet var. Biraz uzak. Üstün yırtılmış atletin görünüyo, hadi tut elimi kalk gidelim." Dedi yine. Korkarak elini tuttum ve kalktım. Çok tuvaletim gelmişti. Söyleyip söylememek arasında tereddüt ettim.
"Ne söyliceksin?" Dedi kıvırcık ve siyah saçlı olan çocuk.
"Ee şey benim biraz tuvaletim var..."
Heyecanlı yer miydi bilmiyorum ama hemen kestim ksks. İyi okumalar güzel okurlarım💝💗
Oyları bekliyorum