*Yağız ağzından;*
Açıkçası değişik ve karmaşık Bi hayata sahiptim. Okul hayatım boyunca sessiz ve asosyal Bi tiptim..
Bi kaç tane arkadaşım vardı, evet cevrem genişti ama bunu fazla insanlara gösteren Bi tip değildim.
Yine aptal sıkıcı okul günlerinden biriydi. Sınıftakileri incelemeye başladım, yan taraftaki 7'li arkadaş grubuna bal rengi gözlerimi çevirdim;Grup okulun popüler gruplarından biriydi. Bu tür gruplar fazla itici dururdu benim fikrimce..
Üyeleri tek tek inceledim, 3 kız 4 erkekten oluşuyordu. Aslında o kadar itici bir grup değildi diğer gruplara göre fakat içlerinde 2 kişi çok fazla midemi bulandırıyordu.
Caner ve Arda kesinlikle bu iki aptal okulun en salak ve korkak kisileri olabilirdi ama kendilerini güçlü gösteren tiplerdi.
Açıkçası zeki Bi insan onların ne bok olduğunu anlardı. Gözlerimi diğer üyelere cevirdim;
Nida ve sahra gülerek konuşuyordu, ikisi fazla değişik ama samimi duran kızlardı. Bana şu zamana kadar hiçbir zararları olmamıştı bu yüzden Bi nefret yada öfke duygusu duymuyordum onlara karşı...
Sağ taraflarına baktığımda Özlem ve Mehmeti gördüm, ikisi sevgiliydi. Bana göre fazla tatlı Bi cift oldukları için bakışlarımı anında onlardan çekip diğer tarafa çevirdim.
Aralarında tek Bi kişi fazlasıyla dikkatimi çekiyordu.Atlas...
O çocuk sarışın yaklaşık 1.70 boylarında tatli biriydi ve Açıkçası huyları benim dikkatimi fazlasıyla kendine çekerdi. Sınıfta olduğumuzdan beri asla konuşmamıştık. Onunla konuşmak istiyordum ancak sevgilisi olduğunu düşündüğüm için yanına fazla yaklaşmazdım.
Telefonumdan bildirim geldiğini görünce bizimkilerin yazdığını gördüm;
𝗔𝘇𝗿𝗮(𝘀ı𝗿𝘁)
Ya mk sırt yazmıyor cildiricam𝗬𝗮ğı𝘇
Biraz sessiz olun okuldayım𝗘𝗳𝗲
Olum sen kaç saattir nerdesin okulun içinde turladım yoksun𝗔𝘇𝗿🤨
Sınıfta büyük ihtimalle sarışını izliyor𝗔𝘇𝗿𝗮(𝘀ı𝗿𝘁)
Atlası mı?𝗬𝗮ğı𝘇
Kapatıyorum ders başlıcak𝗞𝗼𝘇𝗮
Istedigin kadar kaç evde bulusucaz ve artık şu konuya Bi çözüm bulucaz yagis𝗘𝗳𝗲
Neyse çocuğun üstüne fazla gitmeyinTelefonu kapatıp kenara bıraktım. Ardından tekrar gözlerimi Atlas'a çevirdim. Bu akşam eminimki kaçışım olmucaktı..
Koza dediğini yapan biriydi, büyük ihtimalle bizimkileri toplayıp evime gelicekti ve yeniden Atlas konusu açılacaktı.Kafami sıraya koyup uykuya daldım..
Bi süre sonra okul bitmişti herkes yavaşça evlerine dağılıyordu. Yavaşça sıradan kalkıp çantamı topladım, kafamı yan tarafa çevirdiğimde masanın üstünde bana bırakılmış bir not ve tavsan şeklinde çikolatalı kurabiye olduğunu farkettim. Yavaşça elimi uzatıp notu ellerimin arasına aldım ve okumaya başladım;𝑨𝒇𝒊𝒚𝒆𝒕 𝒐𝒍𝒔𝒖𝒏🐣
Notu kimin yazdığını anlamamıştım ama kurabiyeyi elime aldım, notu ise cebime attım. Çantamı omzuma geçirip okuldan çıktım..
Hava yağmurluydu ve kasvetli Bi rengi vardı. Semsiyemi açıp eve doğru yürürken kurabiyeyi hızlıca yedim. Telefonumu çıkarıp saate baktım, büyük ihtimalle bizimkiler eve gelmisti ve beni bekliyorlardı. Cebime telefonu atıp yürürken otobüs durağına sığınmış ve ıslanmamak için çaba gösteren Atlas'ı gördüm.Fazla tatlı görünüyordu yavaşça yanına ilerleyip elimdeki şemsiyeyi ona uzattım;
"Bunu al ıslanma sakın"
Şaşkınlıkla bana döndü ve konustu,
"Peki ya sen?"Gülümsedim ve ona baktım,
"Evim 2 sokak ötede hızlıca giderim sıkıntı değil görüşmek üzere"Yavaşça yanından sıyrılıp eve gittim, bizimkiler salonda oturmuş bana bakıyorlardı.
Koza bana bakarak konuştu;
"Gidip saçlarını kurut ve hızlıca yanımıza gel Yağız"Yutkundum hepsini ilk defa bu kadar ciddi görüyordum başımla onaylayıp hızlıca saçlarımı kurutup üstümü değiştirdim ve yanlarına gittim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I dont care
RandomBir Japon efsanesine göre yağmur altında size şemsiye veren biriyle ömür boyu bağlı kalırsınız.