Öncelikle biraz konuşmak istiyorum.
Aslaz fici yazmayı ve okumayı gerçekten seviyorum ama dinamiklerine (ilk yirmi sekiz bölüm) ve kimyalarına hayran kaldığımdan işten ve diğer her şeyden seve seve feragat edip yazmaya fırsat bulduğum çiftin bebek ya da pavyon gibi korkunç senaryolarla kirletildiğini görmek canımı öyle böyle sıkmadı, bu sebepten daha yazmayacaktım aslında ama birkaç kişi yeni bölüm beklediğini söyleyince biraz moral olur diye yazmaya karar verdim.
Daha hevesim kalmadı diziye zaten yoktu ama cidden Asi üzerinden dönen kucağında bebekle pavyona düştü, belalısı var ve onu her şeyden kurtaracak kişi de onların yazdıklarına göre her şeyi mahveden Alaz...
Neyse dizi hakkında konuşup kafa sikmek istemezdim ama daha yazacak motivasyon falan kalmadı umarım bu olaylar ironik bir ters köşedir de en azından buraya devam edebilirim, aksi olursa da bol bol sizin sevdiğiniz şeylerle dolu bir bölüm oldu. Ve de final bölümü.
Normalin aksine iki ya da üç yerde oldukça açık bir dilde +18 anlatım vardır. Artı olarak ilk defa sexting tarzı bir şey yazmayı denedim fazla açık anlatımlı oldu. Tercih etmeyen atlasın lütfen çünkü bu konu hakkında olumsuz yorum almak canımı fena sıkıyor.
Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.
Ne ara sorguya gelmişti ya da ne ara Mert'in bıçakla yaralandığını öğrenmişti? Alaz onu öldüresiye dövmüş olabilirdi ama bıçak olayı doğru değildi.
Alaz iyi polisi oynamaya çalışan adamlara avukatı olmadan hiçbir soruya cevap vermeyeceklerini söylemişti.
Bir süre sonra nihayet Alaz'ın hususi avukatı gelince ona bunun ona göre sadece basit bir kavga olduğundan, dünkü olayın haftalardır ona attığı ölüm tehditli mesajlarıyla hiçbir alakası olmadığından, ve kesinlikle barın olduğu sokağın kameralarının izlenmesi gerektiğini söylemişti.
Asi de oturduğu koltukta sessizce ağlıyordu o sıra. Alaz'ı ve ilişkilerini düşündü. Çok zarar veriyorlardı birbirlerine haddinden çok. Bunu durdurmak için ayrılabilirlerdi ama mevcut durumda Asi bunu pek mümkün görmüyordu. Alaz'la ayrılmak intihara teşebbüs gibiydi ona göre Asi ona fazla alışmıştı.
Alaz hakkında yanlıymış olabilir miydi?
Herifte deve kini vardı sanki. İlk kavgada hemen nefretle bakmaya, terslemeye başlıyordu bazen onun yanında dünyanın en şanslı kadını gibi hissederken bazen de berbat hissediyordu.
Asi anlık olarak böyle düşündüğü için kendine kızdı? Aptal mıydı? Alaz şu an neyle uğraşıyordu o ne düşünüyordu.
Sonunda eğer bir hata varsa bunun tek taraflı olmadığını düşünüp bu şeyi konuşarak çözmeye karar verdi. Baktılar ki olmuyor bir de sevişmeyi denerlerdi.
Burnuna gelen ağır şeker kokusuyla başını kaldırdığında karşısında Çağla'yı görmüştü.
"Senin yüzünden burada değil mi o?" Söz konusu kişi onun yüzünden daha beter konumlara düşmemiş gibi konuşması komikti.
"Evet, bana asılan herifi dövdü. Ama ben senin gibi onu şikayet etmedim." İkisinin de gülümsemesi samimiyetten uzaktı. Çağla saldırmak için başka bir dram bulmuştu bile.
"Boynundaki izleri kapatsaydın keşke, çok rahatsız edici görünüyor."
Asi bu cevabı vermekte başta tereddüt etse de umurunda değildi artık.
"Ah, bana vurduğunu sanmış olamazsın." Gülümsemesi büyüdü ve sesindeki alay Çağla'yı delirtti. "... ben sen değilim, bana vurmayı bırak, elini kaldıran adamı kim olursa olsun silerim. Senin gibi kardeşimi bir psikopat için satmam Diyemedi ama o anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevişmeden Uyumayalım - Aslaz
General FictionAslaz'ın birbirlerine karşı koyamadıkları çerezlik bir kurgudur. Her bölümde grafik anlatım bulundurur.