(Uzun Zaman Önce)
Kış mevsiminin o soğuk günlerinden biriydi.Dışarıda her yer karla kaplanmış ve hala yağmaya devam ediyordu.Cammdan dışarıyı istemek aynı o hiç sahip olamadığı kar küresinn içinde gibi hissettiriyordu Hazal'a. Yılbaşına az bir süre kalmıştı ve havada kışın neşesi, yeni yılın getirdiği o renkli heyecan ve mutluluk hissi vardı.Bahçede ki hareketlilikle Hazal gözlerini oraya yöneltti.
"Samet?" diye fısıldadı kendi kendine.
Samet,Hazal'ın bahçesinde ki karla dolu bir alanı gözüne kestirmişti. Ve büyük bir kardan adam yapmak için kollarını sıvamıştı. Hazal ise camın ardından, kocaman bir gülümseme ve gözlerinde bir parıltı ile onu izliyordu.
Hazal içini kaplayan çocuksu bir sevinçle seke seke vestiyere ilerledi. Üzerine mavi montunu ve beyaz beresini taktı. Kapıyı açıp koşar adımlarla Samet'in yanına ulaştı.
"Samet! Ne yapıyorsun?" diye sordu Hazal.
"Harika bir kardan adam yapacağım," diye yanıtladı Samet, yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
"Yaaa hani artık kocaman olmuştuk ve sen böyle şeylerle uğraşamazdın?" diye dün akşam dediklerini yüzüne vurdu Hazal.
"Hani 21 yaşında genç bir kızın kardan adam yapmaktan daha önemli işleri olmalıydı." diye devam etti Hazal. Samet'in suratı asılmıştı.
"Yaptım ya bir eşeklik vur suratıma Hazal." diye isyan etti Samet.
Hazal omuz silkti adama. Dün akşam ona kırılmıştı.
"Dün akşam biraz stresliydim ve sana yansıttım. Bunu bir özür olarak kabul edersin ve barışırız diye düşünmüştüm." dedi. Gerçektende üzgün duruyordu.
"Kabul etmezsende haklısın. Özür dilerim seni kırmak hayatta isteyeceğim son şey bile değil. Am söz bundan sonra her kış seninle kardan adam yapacağım."
Hazal, durumu daha fazla uzatmak istemedi.
"Ama nolur barışalım şimdi. Dayanamıyorum bana böyle bakmana."
Sonuçta 24 yaşında bir adam sırf o mutlu olsun diye çocuk gibi karla oynuyordu.
"Ben de sana yardım edeyim. Benimde dokunuşlarım olursa dünyadaki en güzel kardan adamı yaparız." diyip kıkır kıkır güldü Hazal. Samet'in kalbi tekledi bu gülüşle.
Hazal’ın cesaretini ve heyecanını görünce daha da heveslendi. Birlikte karı topladılar, yuvarlaklar haline getirdiler ve onları üst üste koyarak büyük bir kardan adam yaptılar.
Samet, rvden getirdiği havucu kardan adamın burnu olarak takarken Hazal, göz yapmak için düğmeleri takmakla uğraşıyordu.
"Ellerim..." dedi Hazal acı çeker gibi.
"Ellerim dondu!" Samet kızın ince uzun ellerini avcunun içine hapsedip ovalayarak ısıtmaya çalıştı.
"Keşke sana eldiven taksaydık. Çok mu sızlıyor?" dedi endişeyle.
"Artık daha iyi." dedi Hazal.
Samet'le aralarında uzun br bakışma yaşanırken ilk gözlerini kaçıranda Hazal olmuştu.
"O kadar iyi bir iş çıkardık ki," dedi Hazal, kardan adamı izleyerek. "Ama bir şey eksik, ona bir isim vermeliyiz."
Samet, Hazal’ın avcunun içinde durn ellerine bakarken düşünceli bir şekilde söyledi, "Peki, bu kardan adamın ismi ne olsun? Sen karar ver." dedi Samet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonvil Sokağı Çıkmazı
Художественная прозаAdam, yalnızca gözlerinden anlaşılan derin bir hüzünle oturmuştu denize bakan banka. Bakışları uzaklara dalıyordu.İçsel bir çekişme yaşadığı belliydi. Her an öfkesi tarafından kırılabilecek gibi duran bir sessizlik içindeydi. Hazal hemen arkasında d...