Cumartesi sabahı Güneş ve kızları bavullarını alıp aşağı indi.Nazlı aslında hiç istemiyordu ama ne yapsın,2 gün dayanacak.Haluk bavulları bagaja koydu ve Güneş ve kızları arabaya bindi.Selin Haluk ile bir sürü selfie çekildi.Haluk:
-Nazlı istersen senle de çekilebiliriz ne dersin?
Nazlı:
-Yok ben almayayım Haluk kişisi.
Nazlı bunu dedikten sonra camdan bakmaya devam etti sıkıntılı bir edayla.Sonunda eve geldiler ve Nazlı mutsuzlukla havayı içine çekti.Selin mutlulukla:
-Bana biraz müsade,dedi ve oradan oraya koşup her yerin fotoğrafını çekti.
Peri annesinden izin alarak biraz havuzda yüzdü.İzmir'e döndüğünde yüzme yarışlarına katılacaktı çünkü.Nazlı ise mutfaktan bir şeyler alıp yeşilliklerin arasında yedi.Yani piknik yaptı diyelim.Güneş:
-Ya Haluk aslında hiç gerek yoktu bizi böyle evinize buyur etmenize biz 4 kişi size fazla geldik herhalde hem biz nasıl sizi 2 gün rahatsız etmeye razı olacağız?
Haluk gözlerini kocaman açıp kafasını geri atarak:
-Saçmalama Güneş...
Selin o sırada havuzun başında selfie çekilip face profil resmi yapmakla meşguldü:
-Gel arıza,sana facebook açalım!
Nazlı:
-Yok istemez face mace!
Selin:
-Açtım bile şifren selinbirtanegerisibahane
Nazlı:
-Neden şifrem öyle?
Selin:
-Bak yine arızalık yapıyor bizden başka kim bilecek hadi profil resmini yapalım!
Nazlı:
-Na...
Nazlı sözünü tamamlamadan Selin onu kıyafetli kıyafetli havuza attı ve o sırada fotoğrafını çekip kapak fotoğrafı yaptı.Sonra Nazlı kenara çıktı ve Selin Nazlı'nın yüzüne yaklaştırıp çekti ve profil fotosu yaptı.Selin:
-Kendi telefonundan gir bakalım.
Nazlı girdi ve Selin'in saçından hafifçe tutup:
-Ulan bu fotoğraflar ne?
Sonra Se lin'in saçını bıraktı ve gidip duş aldı ve üstünü değiştirdi.Aynanın önünde saçını taradı ve sonra saçını kuruttu.Annesinin yanına gidip:
-Anne ne yapıyorsun?Canım sıkılıyor.
Güneş başını işten kaldırmadan:
-Kızım kurabiye yapıyorum sonra konuşsak?
Nazlı oflarak:
-Peki tamam,dedi ve gitti.
Biraz gezdikten sonra Peri'yi bir ağacın tepesinde erik toplayarak altındaki sepete attığını gördü:
-Naber ablasının kınalı kuzusu?Canım sıkılıyor neler yapsak?
Peri işini yapmaya devam ederek:
-Abla biraz daha erik toplayacağım sonra yıkayacağım sonra yiyeceğim sonra bilgisayarda biraz arkadaşlarımla takılacağım sonra...
Nazlı:
-Tamam tamam anladım devam etmene gerek yok,dedi ve gitti.
Selin ile vakit geçirecek hali yoktu.Zaten Selin hamakta sallanarak telefonunda bir şeyler yapıyordu.Nazlı ile ne yapacaktı?Nazlı oflayarak önüne bakmadan yürümeye devam ederken bir çocuğa çarptı.Kafasını kaldırdı ve:
-Napıyorsun öküz?
Çocuğun deri bir tarzı vardı, yakışıklıydı.Çocuk:
-Ben Savaş.
Nazlı gülümseyerek elini uzattı ve sesine tatlı bir ton vererek:
-Kırıcı konuştuysam özür dilerim,canım sıkılmıştı da kafamı dağıtacak bir şey bulamıyordum bulanıma girdim.
Savaş gülümseyerek elini uzattı ve:
-İstersen beraber takılabiliriz,mesela korku filmi izliyelim akşam yemekten sonra.
Nazlı:
-Zaten yemeğe 5 dakika var sende misafirhanede yemeğini ye geliyorum hemen yemeğimi yiyip.
Birbirlerine gülümseyip ayrıldılar.Nazlı yemeğe oturdu ve biraz yedikten sonra:
-Ben doydum kalkıyorum,dedi ve kalktı.
Gülümseyerek:
-Size afiyet olsun.
Gittiğinde Savaş hala yemek yiyordu.O da mısır patlattı.Savaş korku filmi açacağı için ışıkları kapattı.Nazlı korkuyla mısırı yiyordu.Savaş gülerek:
-Korkuyor musun sen?
Nazlı:
-Yok be ne korkacağım?
O sırada yaratıklar çıktı ve Nazlı korkuyla Savaş'ın kucağına atladı.Göz göze gelmişlerdi...
2.BÖLÜMÜN SONU