Ahmet
Uçağa bindik sabah erken saatlerinde..birazdan da inicez... sıla ve Berkay bizi karşılayacak...Feride yanımda oturuyor... arkamızdada mert...
"Ahmet...çok uykum var"
"Yat dizime uyu"
"Hayır...ben.."
"Sen ne? Acıktın mı?"
"Açım ama başka birşey diyicem"
"De bakalım"
Kulağıma hafif eğildi
"Ben çok sıkıştımm"
Kahkaha atmamak için zor durdum..hafif gülerek
"Feroş istersen söyleyelim vardır burda tuvalet vardır .."
"Sorsana bı"
Hostese seslendim
"Şey acaba burada lavabo varmı?"
"Var . beni takip edin"
"Ahmet sende gel"
"Tamam"
Gittim Feride lavaboya girdi bende bekledim.. Baya zaman geçti.. sonra lavabodan çıktı
"Nerdesin be kızım ağaç oldum"
"Geldim işte...kanamam var yine"
"Bir yerin ağrıyor mu?"
"Yok...ama bu kanama biraz daha olursa Atakan erken gelicek"
"Tamam biraz dinlenelim eve gidip seni hastaneye götürelim"
"Tamam"
2 saat sonra
Feride
Eve gelmiştik..üstümüzü değişmek için odaya çıktık
"Ahmet ben duşa giricem"
"Hm.. bende geliyim mi?"
"Yok gelme"
"Hadi feroş nolur"
"Tamam gel"
Duşta oturdum resmen Ahmet'i bekliyorum...dondum be adam...
"Ahmeet hadi"
"Geldim"
Duşa geldi
"Nerdesin be üşüdüm"
"Kapıyı kitledim "
"Tamam"
Suyu aldı saçlarıma döktü.. şampuan falan derken benim aklıma jeton düştü...boynumdaki morluk...fondoten ile kapamıştım... görürse hapiste vurur onu..
"Aa-Ahmet hadi sen bize git çorba yap"
"Neden ya "