12

53 11 46
                                    

-YoonMin-

Yoongi Jimin'le daha fazla ugraşmamayı tercih etmiş, sessizce at arabasına binip oturmuş ve beklemeye başlamıştı.

Kısa bir hareketlenmenin ardından Jimin de kapıyı açarak içeri girmiş ve Yoonginin karşısına oturmuştu.
Yoongi hiç konuşmadan sadece dışarıya bakıyor ve bir an önce yola koyulmayı bekliyordu. Jimin ise onun kendisine bakmıyor oluşunu fırsat bilerek yüzünü incelemeye başladı. Onu incelerken Yoongi gerçekten de çok yakışıklı bir adam diye geçirdi kendi kendine. Ona dalmışken utançtan kıpkırmızı oldu bir anda.

"Çok mu beğendin izleyip duruyorsun?"

"Ben... Ne alakası var? Dalmışım öyle."

"Başka yere dal öyleyse."

Yoongi'nin ilgisizce konuşup tekrar dışarıya dönmesi Jimin'e garip hissettirmiyor değildi. Sürekli birbirlerine sataşıp duran bir ikiliydiler fakat şimdi Yoongi söylediği hiç birşeyi dikkate almıyordu resmen.

Morali bozulmuşken o da sessizce köşesine sindi ve diğer taraftan dışarıya daldı öylece. Uzun bir yol vardı.

---------------

-Jungkook Taehyung'a bağırıp çağırdıktan sonra oradan gitti ve doğruca odalarına geçip kendini yatağa attı-

Jungkook odada yatağa yığılmış, derin düşüncelere dalmıştı. Hayatının aldığı yol ve daha ilerisinde neler olacağını düşünüyordu kendince.

Bu sırada Taehyung sessizce odaya girdi ve yatakta yarı uyuklar şekilde uzanan Jungkook'a göz gezdirdi. Bir kaç saat önce yaptıkları tartışma hala aklındaydı ve o da bunu düşünmek için balkonda vakit geçirmişti.
Jungkook'un öfke problemleri vardı ve konu babası olunca öfke patlamaları yaşıyordu, bu fark edilmeyecek bir detay değildi. Fakat yine de kendisine büyük haksızlık ettiğini düşünüyordu Taehyung.

Hiç birşey söylemeden yavaş adımlarla dolabının önüne geldi ve giymek için kıyafet alıp odadan çıktı.

Jungkook;

Taehyung sessiz sakin odaya girerek eline bir kaç kıyafet alıp odadan çıkmıştı ve bana bakmayıp hiç konuşmadan geri çıkması beni büyük bir şoka uğratmıştı. Her zaman ben hatalı olsam bile benimle konuşup sakinliğini korurdu fakat az önce hiç bişey söylemeden girip çıkmıştı. Tedirginlikle yataktan doğrulup ayaklarımı aşağı sarkıttım. Böyle davranmasını umursamamam gerekirdi aslında ama resmen bu hareketiyle bana sen hatalısın demeye çalışmıştı.

Haklı mıydı? Evet.

Elimi enseme atıp gerginlikle kaşıdım. Tam ayağa kalkmışken kapı tekrar açıldı ve içeri üstü çıplak bir şekilde Taehyung girdi.

"Çıkıyor musun?"

Sorduğu soruyu bi süre düşündüm.

"Neden soruyorsun?"

"Cariyeler bana masaj yapacak, içeride durma diye dedim."

"Sana masaj mı yapacak?"

Anlamaz gözlerle tek kaşım havada sorduğum soruya göz devirmesi beni oldukça garip hissettirmişti yine. Trip atıyor gibi de görünmüyordu, bu neydi şuan?

Yanımdan geçip yatağa oturduğunda arkamı dönüp ona baktım. Bakışlarıma engel olmaya çalışsam da istemsizce çıplak vücuduna bakmadan edemiyordum.
Tamam, kabul ediyorum ki kesinlikle mükemmel bir vücudu vardı. Parlak ve pürüzsüz...

"Jungkook, çıkmayı düşünmüyor musun?"

"Neden çıkmam gerekiyor ki Taehyung?"

"Nedeni yok. Benden haz etmiyorsun malum, o yüzden burda durma dedim bir nevi."

Planned LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin