Yemin ederim intiharsın sen,seve seve edilen...
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Lan kızım kalksana"
Gözlerimi kırpıştırarak açtım.Bir insan her uyanışında öküz görmek zorunda mıdır? Ben öyleyim arkadaşlar. Abim;22 yaşında,Ege üniversitesşnde okuyor.uzun boylu,yeşil gözlü.Oldukça yakışıklı biri.Ama içinde uyuyan bi öküz var.Biz abimle çoğu zaman kavga ederiz ama aramızda sır yoktur.Birbirimize bağlıyızdır,çok severiz.Abime ölümcül bakışlarımı yolladıktan sonra "Öküz" diye mırıldandım.Bana sırıttı ve "Hmm çok yakışıklı bir öküz olmalı" dedi.Ona sen bir gerizekalısın bakışlarımı yollayıp tuvalete koştum.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabıma doğru ilerledim.Üstelik bu öküzle aynı odayı paylaşıyordum.Benim yatağım düz siyah nevresimlerle kaplıyken onunki üstünde rock'n roll anblemleri vardı.Duvarında kendi gitarı asılıydı.Benim yatağımın orda ise Demi lovato poster geçidi vardı resmen."Demi Lovato" Benim kendime örnek aldığım tek isimdi.O küçükken sahneden düşmüştü,şişko diye hakaretlere maruz kalmıştı,antileri en fazla olan ünlülerdendi ve yine de sevdası olan müzikten vazgeçmiyordu.Benim en büyük hayalim onu tanımaktı.Onun mükemmel biri olduğuna emindim.Sadece bunu gözlerimle görmek istiyordum.Bu düşüncelerden sıyrılıp dolabımdan bir siyah bir tayt,siyah bir tişört ve üstüne asker yeşili bir hırka çıkardım.Telefonumun ekranını açmam ve zıplamam bir oldu.Okul saatine sadece 15 dakika kalmıştı.Hemen giyinip koşar adımlarla alt kata indim.Babam oldukça ünlü bir şirketin ortağıydı.Gelirimiz iyi olduğundan evimiz iki katlı ve havuzluydu.Ben gösterişi hiç sevmezdim.Annem eve kuaför çağırırken benim en büyük zevkim yatağa uzanıp uyumaktı.Benim yaşam felsefem "Sleep,Eat,Music." Ama babam beni bir türlü benimseyemedi.Hep asosyal olduğumu,Yabani olduğumu söyledi durdu.Hoş,benim de onun zengin piçlerle dolu o kokteyl senin bu balo benim diyen şaşalı hayatına meraklı değildim zaten.Annem,babamdan daha iyiydi benimle pek uğraşmazdı.Onun en çok kafa yorduğu şey saçı,makyajı ve kıyafetleriydi.
Hızlıca mutfağa daldığımda uzun ve sinirli ela gözleriyle bana bakan bir babayla karşılaştım.
"Daha erken kalkmalısın."
"Ben hayatımdan mutluyum."
"Ama ben senin hayatından mutlu değilim."
Tam o sırada annem tüm sevecenliğiyle araya girdi ve "sabah sabah uğraşma çocukla Vuraal!" Dedi.O an ağzını öpesim geldi annemin.İç sesim pis lez diye haykırdı.Abim arkadan sessizce yaklaşıp hayvan gibi "bööğğ" deyince sıyrıldım bu düşüncelerden.Ona korkuyla bakarken gamzelerini göstererek gülümsedi ve eğilip yanağımı öptü.Çok seviyordum be bu öküzü.Canım ağabeyim.Sevgilinin yerini tutacak kadar bi iyiydi.Ona gülümsedim ve babamı sinir etmesini umarak "Hadi ben kaçar gençler baay" dedim kıvırtarak.Babam bana ölümcül bakışlar atarken annem "Bişeyler yeseydin rüya " dedi."Beş dakikam kaldı kantinde yerim dedikten sonra telefonumu alıp çıktım evden.Beş dakikam vardı.On beş dakikalık yolu beş dakikada gidecektim.Psikopat gibi sırıttım ağabeyimin motoruna bakarak hemen geri dönüp kapıyı açtım ve anahtarlıktaki anahtarı aldım.Sırıtarak motora bindim ve kaskı takmadım.Tarzım değildi bu.Biliyorum Malım tamam.Tam gaz okula sürdüm.Motoru park alanına koyduktan sonra "Atahan koleji'ne" ilerledim.Kapının orda bizim tayfayı görünce onlara doğru koştum.En yakın arkadaşım,on senem olan elif bana doğru konuştu.Ulusal selamlaşmamız olan elimizi yumruk yapıp çakıştık.Bu sırada özgür de gelmişti.O da ikinci en yakınımdı.Onla da çak yaptıktan sonra,murat cansu ve selinin yanına ilerledik.O gün sıradan geçti bu tayfayla sohbet ettim dersi takmayıp kulaklığımı taktım.İrem'in ömerle olan aşk hikayelerine katlandım.Tamam saptım ama bu kadar da yüzüme vurmasına gerek yoktu yani.Bu güne kadar sadece bir tane sevgilim olmuştu.Gelen tekliflerden sadece seliminkine evet demiştim.İlk öpücüğümün sahibi,ilk aşkımdı o benim.İki ay önce,beni fazla kıskandığı için ayrılmıştım ondan.Zaten artık onu görünce içim kıpırdamıyordu.Birşeyler hissetmiyordum.Bu kıskançlık meselesi sadece bahaneydi.Şuansa arkadaş gibiydik.Normaldik yani.Bana karşı oldukça kibardı.Zamanla onun sevgiliden ziyade arkadaş olarak mükemmel olduğunu farketmiştim.İrem bana ısrarla onun bana karşı hâlâ boş olmadığını söylüyordu.Bundan emin değildim.Umrumda da değildi zaten.Mutluydum böyle ben (!).Atahan koleji benim üçüncü okulumdu.İlk ikisinden birilerini dövdüğüm için atılmıştım.Bikaç sürtük bana bulaşmıştı bende kalıcı izler bırakmıştım vücutlarında.Normalde sevdiğim insanlara karşı iyi olmama rağmen tersim de tersti.Sonuncu dersten de çıktın rüya!işkence bitmiştir.Öğretmen bize biraz beklememizi söyledi,Önündeki kağıttan isimler okumaya başladı."cansu,rüya,özgür,murat,irem,semih,osman,selin,zeynep,çocuklar;bu isimler bu yaz yapılacak kampa yazılmıştır.Daha doğrusu aileleri yazdırmıştır.Kayahan kolejiyle birlikte gideceğiz haftaya pazar,saat 8'de okulun önünden İzmir/Çeşme'ye servislerimiz kalkacak.Geç kalmayın."
Nee!! En nefret ettiğim şeydi.Uyku yok,sabahın köründe kaldırıyolar,salak salak aktiviteler sonra.Üstelik babam bana fikrimi bile sormamıştı.Bir kez daha nefret ettim ondan.İremin dürtmesiyle sıyrıldım düşüncelerimden."Kanka,iki gün var kampa,yarın size gelirim valiz hazırlarız tamam mı?" Ona kafa salladıktan sonra uyuşuk adımlarla kalktım sıramdan.Motora doğru yürüdüm.Babamın bana motoru çok hızlı kullandığım için yasaklamasına inat,beni kıstılamasına inat,zeminde kaydırdım motoru.O kadar hızlıydım ki,Bir yere çarpsam kesin işim biterdi.Ama bunu umursamadım.Babama inat,Kısıtlamalara inat,Hayata inat sürdüm motoru sürdüm,sürdüm,sürdüm...